Denizli
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Sevgiye dokunmak

01 Haziran 2017, Perşembe 17:30

Düşünürüm bazen içimdeki matemlerin nerelerden geldiğini, duygularımın üstünde mıhlanıp oturduğunu ve sonra da ara sıra beni oyalayıp nasıl yorduklarını ve hatta üzdüklerini.

Bir hüzün ayini başlıyor adeta ruhumda. Nerden geldiğini anlayamadan kendimi bir törenin içinde buluyorum. Katılıyorum elimde olmadan o tınıları yüksek ayine. Bedenimdeki tüm organlar sanki demet demet önüme koyuyorlar yaşamımı, kalbim sessiz sedasız izliyor bitene dek ve son bulduğunda başlıyor ses vermeye.

Sevdiklerinle sorunun senin diyor kalbim. Sevdiklerim mi? Anımsa diyor sonra. Zihnimden tek tek kimleri sevdiğim geçiyor, onları düşünürken sevip sevmediğimi tekrar ediyorum. Seviyorum, sevmiyorum sanki elimde papatya var da falını tutmuşum gibi bir şey.

Sevmiyorum dediklerim oldukça az olsa da onlarla ilgili tartışmam olmadığını fark ediyorum. Sevdiğim saydığım kişilerle nedense ara sıra sitemlerimizin kapışmalarımızın olduğunu da fark ediyorum. Nasıl da haklıymışsın kalbim!

Ah kalbim, elbet sen bileceksin sevgiye dair sorunu da güzelliği de. Sen olmasan biz olur muyuz ki! En önemli yaşamsal duygu sende, sensin sevgi, sensin aşk…

Aşkın, sevginin olmadığı kalp kalp midir ki? Hissizlikten başına gelir insanların sorunlar. Bir düşünse o taşıdığı kalpte nasıl bir mucizenin olduğunu, bir keşfetse, bir dinlese, seslendiği tüm anlarında ona kulak verse neler değişecek de…

Sevmeyi öğrendikçe kederim de arttı benim, sevdikçe tutkularım değişti, insanı, hayvanı, doğayı, aileyi, en önemlisi de kendimi sevdikçe üzüntülerimi unutmaya başladım. İnsan önce kendini sevmeliymiş oysa! Ne kadar da bencilmiş demeyin. Kendimizi sevip değer verirsek başkalarını sevmeyi biliriz. Sevgilere açık olur kalbimiz. Sımsıcak ruhumuzla seviyorum demenin o benzersiz sevincini yaşarız.

En çok da bir kediyi veya köpeği severken anlarsınız sevginin nasıl büyülü bir duygu olduğunu. Çünkü onlar hemen tepki verirler, gizlemezler kendilerine dokunan kişiye olan ilgilerini, sevinip sevgiyle karşılık verirler. Ne kadar da doğaldırlar ve muhtaçtırlar birilerinin ilgisine, sevmesine.

Aynı şekilde bitkiler de öyle, evimdeki çiçeklerimden biliyorum. Ne kadar yakınlaşırsam ve onlarla ilgilenip konuşursam o kadar tepki verirler. Bir bakarım ki çiçek  açmışlar, serpilmişler ve büyümeye başlamışlar. Gülümserim onlara ve severim çiçeklerini ellerimle, gözlerimle. Gülümserler bana her defasında.

Mutluluğun temelinde sevgi var, yaşam enerjimizi ondan alırız. Hissetmediğimiz sevgi, yoksunluğumuz olur, doyasıya almak ve vermek gerekir, nefes gibi…

Blog’umda sevgiye dair anlamlı bir yazı okumuştum sevdiğim değerli bir kalemden ve yorumumda mutluluğun şifreleri sevginin dokunduğu her yerde demiştim. Sevgili Yurdagül Alkan cevabında, ‘‘içtenlikle söylüyorum çerçevelenecek kadar manalı’’ diyerek sevindirmişti beni.

Yine söylüyorum sevginin dokunduğu her yerde mutluluk var. Mutluluk varsa huzur ve sağlık var. Çocukluğunda doyasıya sevilmiş bir insan kadar şanslı birisi yok bu dünyada. Sevgi insanın doğasında var ama yaşatmak gerekir. Minicik bebekken başlamalı, sımsıkı sarmalı, sevildiğini anlamalı çocuk. İçine sevgileri dolduran, taşıp çoğaltan etrafına da ulaştırır sevgisini.

Dokunmanın, göz göze bakışmanın, sarılmanın güzelliğine ancak o zaman erişilir. Anneme sarıldım sımsıkı, yanaklarını okşadım, gözlerine baktım, hüzünlü bakışlı anneciğimi öptüm sevip sarmaladım geçen hafta gitmeden önce. Gözleri doldu. Üzülme dedim üzülme, geç kalmadık sarılıyoruz işte doyasıya.

Sevgiyi karşılıklı yaşamak, yaşatmak hayatın mucizesi, yakalayın, kavuşun o mucizeye.

Hayırlı Ramazanlar.

NerminAyduran

30 Mayıs 2017

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.