© DENİZLİ VATAN MEDYA 2020

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'dan dikkat çeken anket açıklaması

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Denizli ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Babacan, anket sorusuna verdiği cevapta: “Henüz bizim adımızı duymayan da bir kitle var. Yani yaklaşık olarak seçmenin galiba 3’te 1’i kabaca, DEVA Partisi’nin varlığından habersiz.” dedi. 

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Babacan gerçekleştirilen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anket sorusuna gelen bir soruyu yanıtlayan Babacan, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Babacan, “Biz yapılan kamuoyu araştırmalarının tamamını takip ediyoruz. Özellikle son aylarda kamuoyu araştırmaları 2 sınıfa ayrıldı. Bir gerçekten kamuoyunu ölçmeye çalışan, siyasi eğilimlerini anlamaya çalışan ve raporlayan araştırmalar. Bir de yayınladıkları raporlarla kamuoyunu etkilemeye çalışan. Yani gerçekten uzak falanca parti şöyleymiş, o iniyor o çıkıyor havasını oluşturup kamuoyunu o şekilde etkilemeye çalışan yayınlar… Bu ikisini birbirinden ayırmak gerekiyor. Ama asıl düzgün bir şekilde kamuoyunu ölçmeye çalışan şirketlerin yaptığı çalışmaları düzenli alıyoruz. Bir de kendimiz de ayrıca Haziran ayından bu yana kendimizi ilk defa şöyle bir sahada baktırıyoruz. Burada en önemli konu şu… Vatandaşlarımız telefonla ya da yüz yüze yapılan anketlere yeterince katılmıyor.

Denizli’de yayınlanan hiçbir anket, bize o tabloyu göstermiyor

100 kişi ile görüşmeye teşebbüs ederseniz, bunlardan 10’u 20’si ancak konuşuyor. Konuşmaya başlayanların en az yarısı, bazen yüzde 60’ı, 70’i anketin ortasında bırakıyor. Siyasi bir anket olduğunu anda masadan kalkıyor. Telefonda ‘İşim var’ diyerek kapatıyor. 100 kişiyle görüşmeye teşebbüs eden anket firmaları nihai anket olarak ancak belki 2-3-4-5 kişi ile anketi tamamlıyor. Dolayısıyla 100 kişiden 95’inin ne düşündüğünü anlamak mümkün olmuyor. Geriye kalan o 2-3-4-5 neyse, onlar üzerinden bir yorum yapılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla biz bunların hepsine bakıyoruz. Trendleri gösteren çalışmalar var. Ama bizim partimizle ilgili sahada gördüğümüz tabloyu, dün işte Denizli’nin caddelerinde sokaklarında otobüslerimizle gezdik. Esnafın, yolda yürüyen vatandaşlarımızın, balkonlarda oturan, camlardan bize ilgisini gösteren vatandaşlarımızın durumunu burada gördük. Denizli’de yayınlanan hiçbir anket, bize o tabloyu göstermiyor. Bambaşka bir durum var. Çınar Meydanı’na gelen vatandaşlarımızın bize ilgisini ve alakasını gördük. Orada bir aşure programı vardı. Daha sonra aşure programı küçük çaplı bir mitinge dönüştü" şeklinde konuştu. 

“Seçmenin 3’te 1’i DEVA Partisi’nin varlığından habersiz”

Başkan Babacan, “İnsanlar bir, sorunların derinleştiğini görüyor. İki, mevcut hükümetin artık bunu çözme kapasitesinin azaldığını görüyor. Üç, yeni bir siyasi parti olarak bizi dinliyor ve anlamaya çalışıyor.Bu bizim için çok çok kıymetli. Dolayısıyla bizi dinleyen ve anlamaya çalışan çok geniş bir kitle var. Bize olumlu bakan çok daha geniş bir kitle var. Henüz bizim adımızı duymayan da bir kitle var. Yani yaklaşık olarak seçmenin galiba 3’te 1’i kabaca, DEVA Partisi’nin varlığından habersiz. Bu ulusal medyadaki partimizle ilgili hükümetin uyguladığı karartma politikası, bazı kesimlerin partimizle ilgili henüz bilgi sahibi olmamasını beraberinde getiriyor. Ama bu sadece zaman meselesi. Zaman bunun hepsini çözecek. Gerçeği saklamak ancak bir süre mümkün oluyor. Bir süre örtmeye çalışıyorsunuz. Gerçek neyse o bir süre sonra ortaya çıkıyor ve herkes bunu görmeye anlamaya başlıyor. Dolayısıyla partimizi kurduğumuz günkü durum farklı. 1 sene önceki durum farklı. Bugün geldiğimiz nokta çok şükür farklı.

Arkadaşlarımız her ay bütün illerde program yapıyor

Zaman içerisinde inşallah duymayan bilmeyen kalmayacak. Zaten bir kere duyup bildikleri zaman, bize bakış olumlu. Olumlu bakışın somut desteğe dönmesi sadece bizim gayretimiz, teşkilatlarımızın gayretiyle olacak. Hem önümüzdeki genel seçimlerde hem de yerel seçimlerde hiç kimsenin beklemediği hiçbir ankette görünmeyen çok sürpriz bir başarıyı ortaya koymuş olacağız. Çünkü en geniş anket Türkiye genelinde 2500-3000 kişiyle yapılıyor. Bazıları 1500, 1000 kişi. Biz bir gün sokağa çıkınca zaten, bir şehirde 1 kaç bin kişiyi görüyoruz, izliyoruz en azından uzaktan selam veriyoruz. Sadece ben değil, genel merkezden arkadaşlarımız her ay bütün illerde program yapıyor. Dolayısıyla bizim sahada gördüğümüz tablo, yayınlanan her hangi bir anketin çok daha üzerinde büyük bir örneklerle görülmüş tablo” dedi.

Türkiye için eylem planlarımız hazır

Ali Babacan, Denizli ziyaretinin verimli geçtiğini ve vatandaşların sorunlarını yakından dinleyerek, çözüm önerilerini anlattıklarını söyleyerek sözlerine başladı. Babacan, 2.5 yılda 81 ilde ve 720 ilçede örgütlendiklerini belirterek;”Denizli’de ilçelerimizin tamamında ilçe başkanlarımız görevlerinin başında. İl yönetimimiz aktif bir şekilde çalışıyor. Çok geniş bir iletişim ağı kurdular. Türkiye için eylem planlarımız hazır. Tarım, afet yönetimi, sosyal politikalar, dijital dönüşüm ve teknoloji, Makro ekonomi, finans ve istihdam, yerel yönetimler ve şehircilik, yüksek öğretim, KHK mağduriyetlerinin giderilmesi, çevre ve iklim değişikliği, adil yargı ve sağlık olmak üzere 11 eylem planımızı açıkladık. 11 eylem planı daha yolda. 6’lı masada ise parlamenter sistemi ile ilgili çalışmamızı tamamladık. 6 partinin imzası ile ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ çalışmamızı açıkladık. Seçimlerden sonra nitelikli çoğunluğu sağlayarak, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’ anayasa değişikliği ile getireceğiz.”dedi.

2 senede 34 yıllık enflasyonu tek hanelere indirdik

2001-2002 krizi çok büyüktü. O krizden bizim ülkeyi çıkarmamız 2 yıl sürmüştü. 2 senede 34 yıllık enflasyonu tek hanelere indirdik. 2008-2009 kriznde de dışişleri bakanıydım. Ekonominin başına geç dediler. Kendi ekibimi kurmak şartıyla kabul ettim. 6 ayda krizi çözdük. Biz bugünkü krizi de görevi devralırsak 6 ayda çözeriz. Önce kurumları ayağakaldırırız. Enflasyonun tek haneye sürmesi 2 sene sürer. Ekonomide ne yapacağımız şeyleri ekonomi eylem planımızda 116 maddede açıkladık. Yargı ve temel haklarla ilgili atacağımız adımlar bununla eş zamanlı olacak.

Bunlar sıfır otobüsü sürmeyi bilmeyen şoför gibi

Şuan fiili bir resesyon yok. Resesyon riski var. Amerikan ve Avrupa Merkez Bankası para politikalarını sıkılaştırmaya başladığında iç tüketim daralır ve bizim ihracatımız düşür endişesi var. Avrupa bizim için çok önemli pazar. Ama orada tüketim devam ediyor. Ben Avrupa Merkez Bankası’nın para politikasını sıkıştıracak kadar resesyona yol açacak hamle yapmasını beklemiyorum. Satın alımcılar resesyon riski ile satın alımlarını gerçekleştirmeye başladılar. Bugün 100 üzerinden 80 sipariş veriyorlarsa risk ortadan kalkınca 20 tane daha gönder derler. Çok panik olacak durum yok. Asıl problem içeride. Sanayicimiz yüzde 35 ile kredi almak zorunda kalıyor. Merkez Bankası yüzde 14 ile bankalara para veriyor, bankalar yüzde 35’le sanayicilere veriyor. Merkez Bankası’nın bizim dönemimizde reeskont kredi sistemi vardı. Merkez Bankası para basacaksa bunun en iyi kullanılacak yeri yatırım, üretim ve ihracattır. O dönem basılan para Eximbank üzerinde ihracatçıya kullandırıldı. İhracatçı kazandığı dövizle borcunu öderdi. Böylece Merkez Bankası’nda döviz rezervi artardı. Bugün aklım duruyor. Reeskont kredilerini enflasyon var diye kapatıyorlar. Buradan enflasyon olmaz çünkü parayı ihracatçıya veriyorsun. Kısılması gereken en son kredi musluğu reeskont kredisidir. Bunlar sıfır otobüsü sürmeyi bilmeyen şoför gibi 100 km’de kaza yaptılar. Bunlar ekonomiyi bilmiyorlar. Onun için ülke krizden krize savruluyor. Ben buradan çağrı yapıyorum reeskont kredilerini yeniden açın. Buradan enflasyon olmaz. Bilmiyorsanız arayın öğretelim. Bize sormaya yüzünüz yoksa bu işin teknisyenlerine sorun. Varlık içinde yokluk yaşatıyorlar.

Parlamenter sisteme geçiş dönemi üzerine çalışıyoruz

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmalarını bitirdik. Seçim güvenliği üzerine çalışıyoruz. Seçim güvenliği komisyonu kesinleşmiş sonuçlar açıklanana kadar çalışacak. Bir partinin 200 bin sandığı kontrol etmesi zor oluyor. Bunu şimdiye kadar kimse yapamadı. 6 parti insan, avukat kaynağını ortaya koyarak bunu sağlayacak. Görev dağılımından ziyade neler yapılmalı üzerine çalışıyoruz. Parlamenter sisteme geçiş dönemi üzerine çalışıyoruz. Seçilmiş cumhurbaşkanı ve meclis şuan ki sisteme göre seçilecek. Seçilen kişi bu sistemimi devam ettirecek yoksa yetkilerini devir üzerine mi çalışacak? Bunun üzerine çalışıyoruz. Bunun için partiler arası mutabakatı sağlayacağız. Ortak adayı belirleyeceğiz. Görev konusu bugünün konusu değil.

Kur korumalı mevduat hesabı büyük adaletsizliktir

Kur korumalı mevduat hesabı 1970’lerde uygulanan dövize çevrilir mevduat hesabının hemen hemen aynısı. Dövize çevrilebilir mevduat hesabı uygulamasını bitirdiği gün rahmetli Özal basın toplantısı yapmıştı. O basın toplantısında Özal; ‘Gençlere nasihatımdır bu ülkeyi asla böyle yanlış yollara sokmayın. Bu ülkede enflasyon yıllarca yüksek seyrettiyse bunun en önemli sebebi dövize çevrilebilir mevduat hesabıdır. Aradaki farkı ödeyebilmek için devlet para basmıştır. Bu enflasyonu artırmıştır. Bu uygulama kendini uyanık zannedenlerin dalaveresidir’ diyor. Bugün kur korumalı mevduat hesabını açıklayınca bankada TL’si bulunan vatandaşlar kur artınca mağdur oluyor ve bunu gidermek için yaptıklarını söylediler. Bunu Cumhurbaşkanı söyledi. Mevduat hesaplarının önemli kısmı kur korumalıya geçtiler. Bunu tehdit ve teşvikle yaptılar. Sürekli buraya kaynak aktarıldı. Bu sene faiz, kur korumalı mevduat ve merkez bankası olmak üzere 400 milyar TL ödemesi var. Tarım desteği ise 40 milyar TL. Kur korumalı mevduat hesabı büyük adaletsizliktir. Yoksuldan alıp zengine veren bir servet transferidir.

ÖTV oynak olduğu için hükümet...

Akaryakıt fiyatlarının oluşmasındaki sistem herhangi bir kurala tabii değil. Tamamen keyfi yapılıyor. ÖTV oynak olduğu için hükümet istediği zaman indiriyor, istediği zaman yükseltiyor. Petrol fiyatları 70 dolar iken ülkemizde fiyatlar 6-7 TL idi. Petrol 70’den 100’e çıktıysa Türkiye’de fiyatların 10 lira civarında olması gerekiyor. Neden 20 lira üzerinde? Aradaki fark kötü yönetim ve kur patlamasıdır.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER