Haberler Mail veya WhatsApp olarak gelsin!
Evlilik vaadiyle erkekleri dolandırmışlar! Eş zamanlı baskın
Evlilik vaadiyle erkekleri dol...
17:57Merkezefendi’de ‘engelli İstihdamı Çalıştayı’ Düzenlendi
Merkezefendi’de ‘engelli İstih...
16:25Denizli'de kamyon, hafif ticari araca çarptı; 1 ölü, 2 yaral...
Denizli'de kamyon, hafif ticar...
16:17Denizli'de öğrencilerin diktiği fidanları çaldılar
Denizli'de öğrencilerin diktiğ...
Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin Pamukkale İstiklal Caddesi’ndeki ‘Otobüs Yolu’ uygulamasına dair tartışmalara yanıt veren Bülent Nuri Çavuşoğlu, “otobüslerin hatta 4 dakika daha hızlı ilerlediğini” belirterek toplu taşımada hız ve düzen hedefini vurguladı.
denizli24haber
EDİTÖR
Giriş: 26.09.2025 - 13:05
Güncelleme: 26.09.2025 - 13:05
Denizli Haber – Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından Pamukkale ilçesi İstiklal Caddesi’nde uygulamaya alınan ‘Otobüs Yolu’ projesi için bölge esnafı imza kampanyası başlatmıştı. Denizli’de görev yapan gazetecilerle buluşan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, konuya ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
“GENEL MUTLULUK İÇİN MEVCUTLA BİR ŞEY YAPMAK ZORUNDAYIZ”
Başkan Çavuşoğlu şu sözlerle başladı: “Elbette orada bu işten etkilenen esnafımızın olduğunun farkındayız. Yani bazı esnaflarımızın mağdur olabileceğini de öngörebiliriz. Ama şehrin genel mutluluğu ve yeni bir adıma çıkan yolculukta hiç kimseyi rahatsız etmeden bir şey yapmanız mümkün değil. O zaman yapacağınız tek şey, hiç kimsenin olmadığı bir yere gidip orada bir inşaat yapmak; ancak o zaman olur. Şehirlerin değişimi ve dönüşümü sürecinde mevcutların üzerinde bir yenilik, yeni bir yol yapma şansınız yok. O yolu büyütme şansınız da yok. O zaman mevcutla bir şey yapmam lazım. Ya binaları yıkıp yol boyunca kamulaştırmam lazım ki onu yapacak paramız yok. O hâlde mevcutla yolla ilgili bir şey yapmamız lazım. Ve şu an otobüslerimiz ve toplu ulaşımlar o yolda yaklaşık 4 dakika daha hızlı ilerliyor.” diye konuştu.
TOPLU ULAŞIM VURGUSU VE YENİ HATLAR
“Bizim buradaki birinci amacımız şu: Arkadaşlar, hepiniz Bayramyeri’ni görüyorsunuz, hepiniz Çınar’ı görüyorsunuz, hepiniz bu şehrin trafiğini hep beraber yaşıyoruz. Bayramyeri’nde ana sokakları ve caddeleri temizledik, ana arterlerde kaldırımları parktan arındırdık; kaldırımların üzerine artık araç da motor da park ettirmemek için azami özen gösteriyoruz. Kaldırımlara esnaflar çıkmasın diyerek bir sistem kurduk. Ama bir arka sokağa ya da iki arka sokağa geçtiğinizde, arkadaşlar, yollarda dahi yürünmüyor. Onun için birinci önceliğimiz bu şehre toplu ulaşımı kullanmayı öğretmek zorunda oluşumuz.” dedi.
“Bakın, T1, T2, T3 diye üç hat başlattık. Artık mevcut özel arabanızdan daha hızlı yolculuk yapıyorsunuz. Üniversiteden çıkıyorsunuz, üç durakta Bayramyeri’ndesiniz. Arabanızı park etme derdi yok, başka hiçbir derdiniz yok. Aynı şekilde adliyeden çıkıyorsunuz, üç durakta Bayramyeri’ndesiniz. Üniversiteden adliyeye gitmek istiyorsunuz; üç durakta, durarak yaklaşık 15 dakikada oraya ulaşabiliyorsunuz. Toplu ulaşımı kullanacağız. Amacımızın biri de bu ve bunu başarabilirsek bu şehrin hem sağlıklı hem de hızlı ulaşımını sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
“YOL DÖRT ŞERİT AMA İKİSİ PARKTI; BUNU KALDIRDIK”
“Aynı zamanda orada arkadaşların ısrarla görmek istemedikleri şey şu: O yolun eskiden daha kötü olması mümkün değil. Eskiden o yoldan geçiyordunuz; sanki Amerika’yı yeni keşfediyormuş gibi herkes beni ilk defa duyuyormuş gibi dinliyor. O yol dört şeritli arkadaşlar. Hayatınızda, o yolu temizlediğimiz güne kadar, o yolu hiç dört şerit kullanan var mı içinizde? Yok. İki şerit kullanıyorduk. Sağı parktı, solu parktı. Sadece ortadaki iki şeridi kullanıyorduk. Basın mensubu arkadaşların da bu konudaki öngörüyü yakalaması gerektiğini düşünüyorum. Ben 2000 yılında Denizli’ye geri döndüğüm günden beri, yaklaşık 25 senedir, o yolu çift şerit gördüm; sağı solu park idi. Biz bunu kaldırdık. Sağa sola park etmeyi kaldırdık.” diye anlattı.
“15 DAKİKALIK CEP PARK VAR; DÜKKÂN ÖNÜNE BIRAKMAYIN”
“Elbette bazı esnaflarımız bu işten… Bir sürü cep var orada. Farkında mısınız bilmiyorum ama bir gezin; 15 dakika park edilebilecek bir sürü cep var. Artı, yolların giriş ağızlarının hepsini 15’er dakikalık park yapılabilir hâle getirdik. Ama sabah esnaf kardeşim gidiyor, benim 15 dakikalık park yerine arabayı koyup gidiyor. E o zaman kardeşim, sen de koyma. Ve insanların asıl büyük sıkıntısı ne biliyor musunuz? Oradaki sıkıntının en büyüğü, büyük bir konfor alanı oluşturmuşuz. Kendi mutluluğumuzun haricinde kimsenin mutluluğuna ortak değiliz. Şehirde ve ülkede maalesef böyle bir sıkıntımız var.” dedi.
“GÜNDE 80 BİN KİŞİ GEÇİYOR; İKİNCİ SIRA PARK TRAFİĞİ KİTLİYOR”
“Hepimiz o caddeden geçtik. Adamın ikinci sıraya araba park ettiğini hiç görmediniz mi bugüne kadar? Sağ park, sol park, birer şerit… Ortadaki iki şeritte giden trafik varken biri dörtlüleri yakıp duruyor, gidip bir şey alıp geliyor. Hepimiz gördük, hepimiz yaşadık. Esnaf kardeşim kazansın; asla bir sıkıntımız yok. Ama o caddeden günde 80 bin kişi geçiyor arkadaşlar. Yani Denizli’nin yedide biri, merkezin sekizde biri… Hadi diyelim onda biri. Şehrin onda biri o caddeyi kullanıyor. E sen o caddeyi kullanırken sağı solu park edersen trafik nasıl daha hızlı gider, merak ediyorum. İki şeridi park edilmiş, iki şeritten giden bir yerde nasıl hızlı gidiyorum?” diye konuştu.
“İLK GÜNLER ZOR OLDU; SİNYALİZASYON VE KALİBRASYON YAPTIK”
“İlk günler zorluk yaşadık, kabul ediyoruz. Çünkü sinyalizasyonu ayarladık, kalibrasyonları yaptık. Hele ilk gün, ‘Yana kemerle park etmesinler’ diyerek verdiğimiz bir mücadele vardı; trafik felç oldu. Bugün gidin, yukarıdan aşağıya… Arkadaşlar, şunu öğretmemiz lazım: Hiçbir ışığın dibine araba park edilmez. Işığın dibine park ediyor, sonra ‘Bu yol ilerlemiyor’ diyor. Ya iki şerit yol; sen bir şeridini parkla kapatırsan o yol nasıl ilerleyecek?” dedi.
“PARKLANMA ZATEN YASAKTI; ŞİMDİ UYGULANIYOR”
“Esnaflarımızdan mağdur olanların olduğunu biliyoruz. Arkadaşlarımızın en demokratik haklarıdır; imza kampanyası yapabilirler, protesto gösterisi yapabilirler, yürüyüş yapabilirler, gelip belediyenin önünde oturabilirler. Sonuna kadar yanlarındayım. Ama şunun altını bir kez daha çizerek ifade ediyorum: O yolda bizden önce de parklanma yasağı vardı; emniyet uygulamıyordu. Zaten yasaktı buralar; araba park edilmemesi gereken yerlerdi. Bir de kızanların çoğu, kendi dükkânının önüne arabasını park eden arkadaşlar.” diye ekledi.
“BU ŞEHİR YÜRÜMEYİ ÖĞRENECEK”
“Hepinizin klip çektiğini biliyorum; bir berberi anlatıyordum. Hatırlar mısınız? O yolda bağırıyor: ‘Engelliyim ben, belediye başkanı zulmediyor; eskiden arabamla iniyordum, şimdi inemiyorum.’ İHA mı yaptı, biri yaptı onun haberini. Dayımın işi berberlik zaten. Adamın hayatı ayakta durmak. Sanki oturuyordu da biz yapınca mı ayağa kalktı? Değil kardeşim. Bir de 200-300 metre ileriye, eski Orman’ın olduğu yere park et, devam et diye bir sistem kurduk. Oraya park et. İnsanlar yürümüyor; böyle bir şey var mı?” dedi.
“TRAMVAY, METRO İSTENİYOR AMA 50 METRE YÜRÜMEYE İTİRAZ VAR”
“Herkes diyor ki ‘Tramvay yapalım, metro yapalım.’ Yapalım, yapacağız; onda da kimsenin sıkıntısı olmasın. Planını yapıyoruz, master plan hazırlıyoruz. Ama içinizde yerin altına inenler varsa bilir: Metroda sadece indiğiniz yerden trene binmek için 1 kilometreye yakın yürürsünüz. Biz bu şehirde insanlara 50 metre yürütmekte zorlanıyoruz; nasıl olacak?” sözleriyle eleştirilerini paylaştı.
“RAYLI SİSTEM HAT ÖRNEĞİ: DURAK SAYISI VE YOĞUNLUK”
“Şimdi raylı sistem yaptık. Bayramyeri’nden düşünün; valiliğin orada bir durak var. Maliye’nin orada iki. Hacı Şerif’in orada üç. Geçiyorsunuz, Çınar’da dört. Az daha gidiyorsunuz, Suluköprü’ye gelmeden var, beş. Altıbucak’ta var, altı. 10 Nisan’a kadar giden yerde altı durak saydım. Peki oraya raylı sistem yaptığımızda kaç tane durak olur biliyor musunuz? Belki bir baş, bir orta, bir son; belki de bir yerden çekeriz, iki durak olur.” dedi.
“DAHA AZ DURAKLA HER ARACA 10 DAKİKA KAZANDIRDIK”
“Şimdi otobüs duraklarını azalttım. Dün bir öğretmenim denk geldi, yolda yürüyorum. ‘Başkanım,’ dedi, ‘eskiden 15 Mayıs Okulu’nun önünde otobüs durağı vardı. Kaldırmışsınız.’ ‘E hocam ne yaptın? Millet binmiyor mu artık?’ dedim. ‘İniyor,’ dedi, ‘50 metre ileride iniyor.’ ‘E hocam, 50 metre geri yürürler,’ dedim. ‘O durağı tekrar okulun önüne istiyoruz,’ dedi. İyi de biz 400 metrede bir planlama yaptık. ‘Oraya da koy, burada da dursun,’ diyor. Hocam, gözünüzle görün: Biz daha az durakla daha hızlı bir sistem kurduk; her araca 10 dakika zaman kazandırdık. Hakikaten, arkadaşlar, binin otobüslere: Bir saat civarı yolculuk yapan her otobüste 10 dakika kazandık. Hayatınıza 10 dakikayı geri getirdik. İnsanlar bunun farkında değil. Belirli durakta binip son durakta inen kişi 10 dakika daha kısa yolculuk yapıyor. Bu şu demek: Hayatının 10 dakikasını otobüste geçirmiyor demek.” diye konuştu.
“AYLIK 500 LİRA ABONELİKLE PARK; BİRAZ YÜRÜYECEĞİZ”
“Şimdi burada bunu yaptıramadığımız arkadaşları nasıl yürüteceğiz? Yürüyeceğiz kardeşim, yürüyeceğiz. Ormanın oraya aylık 500 liraya park sistemi kurduk. 500 lira artık 2 paket sigaraya denk geliyor. 500 lira veriyorsun, 1 ay boyunca arabanı oraya park edebiliyorsun. Biraz yürüyeceğiz. Bu şehir yürümeyi öğrenecek.” diyerek sözlerini tamamladı.
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir