Haberler Mail veya WhatsApp olarak gelsin!
Evlilik vaadiyle erkekleri dolandırmışlar! Eş zamanlı baskın
Evlilik vaadiyle erkekleri dol...
17:57Merkezefendi’de ‘engelli İstihdamı Çalıştayı’ Düzenlendi
Merkezefendi’de ‘engelli İstih...
16:25Denizli'de kamyon, hafif ticari araca çarptı; 1 ölü, 2 yaral...
Denizli'de kamyon, hafif ticar...
16:17Denizli'de öğrencilerin diktiği fidanları çaldılar
Denizli'de öğrencilerin diktiğ...
Demokratlar Konfederasyonu’na bağlı olarak Manisa’da faaliyet gösteren Ege Demokratlar Federasyonu, aldığı kararla genel merkezini Denizli’ye taşıdı. Genel Başkan İbrahim Afatoğlu, Denizli Gazeteciler Cemiyetinde yapılan basın toplantısında federasyonun kuruluş amacını ve hedeflerini kamuoyuyla paylaştı. Demokrasi, hukuk, laiklik ve sosyal devlet ilkelerinin korunması gerektiğini vurgulayan Afatoğlu, ülkenin mevcut durumuna dair önemli açıklamalarda bulundu.
denizli24haber
EDİTÖR
Giriş: 30.01.2025 - 07:11
Güncelleme: 30.01.2025 - 07:11
Federasyonun geçtiğimiz yıl ekim ayında yapılan genel kurulunda Denizlili Araştırmacı-Yazar İbrahim Afatoğlu, başkanlığa seçilmişti. Yeni yönetimin belirlenmesinin ardından, federasyonun merkezi Manisa’dan Denizli’ye taşındı.
Demokratlar Konfederasyonu’nun kurucu federasyonlarından biri olan Ege Demokratlar Federasyonu, Manisa’da başladığı faaliyetlerini artık Denizli’de sürdürecek. Başkan İbrahim Afatoğlu, federasyonun 23 kurucu üye ile birlikte çalışmalarına devam ettiğini belirtti.
Afatoğlu, Günümüzde sanki “hukukun üstünlüğü” yerine gücün üstünlüğü ikame edilmiş gibidir. Hukuk, sadece kanunlarla yerine getirilen bir hüküm değildir, olmamalıdır da. Hukuk, kanunların yanında ahlak ve vicdan ile birlikte anlam kazanmalı ve yerine getirilmelidir. Eğer bir ülkede hukuk olmazsa can ve mal emniyeti, sanayi ve ticaret, üretim ve tüketim, bilim ve teknoloji, kültür ve sanat gibi insani faaliyetlerinden söz etmek mümkün değildir." diyerek, 2023 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 142 ülke arasında 117. sırada olduğunu hatırlattı.
"Hukuk sadece kanunlarla yerine getirilen bir düzen değildir. Ahlak ve vicdanla birlikte anlam kazanır. Eğer bir ülkede hukuk yoksa can ve mal güvenliği, sanayi, ticaret, üretim ve kültürel gelişim gibi temel insani faaliyetlerden söz etmek mümkün olmaz" ifadelerini kullandı.

Afatoğlu, laik devlet ilkesinin giderek zayıfladığını belirterek, tarikatların kamu kurumlarına yerleşmesine dikkat çekti.
"Tekke ve tarikatlar kapatılmasına rağmen, devletin içinde güçlü bir tarikat yapılanması var. 2016’da bir kalkışma gerçekleştirebilecek güce ulaşmışlar ama güvenlik güçlerinin hiç haberi olmamış! Bugün ise yeni tarikatların devlet içinde yuvalandığı iddia ediliyor."
Türkiye’de sosyal devlet anlayışının zayıfladığını belirten Afatoğlu, özelleştirmelerin ekonomiye büyük zarar verdiğini söyledi.
"Sosyal devlet ilkesi yok edilince ülke vahşi kapitalizmin içine sürüklendi. Gelir adaletsizliği en üst seviyeye ulaştı."
Afatoğlu, Türkiye’nin egemenlik haklarının ihlal edildiğini öne sürerek şunları söyledi:
"Anayasa’nın 3. maddesi ‘Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür’ demesine rağmen, vatanın 20 parçası göz göre göre kaybedildi."
Afatoğlu, Türkiye’nin 1923 öncesine dönüş sinyalleri verdiğini öne sürerek şunları dile getirdi:
"Demokrasi, hukuk, laiklik, sosyal devlet, üretim, eğitim gibi birçok temel değer yok edilmek isteniyor. Ülke, milli felaket boyutuna ulaşmış bir yönetim anlayışıyla karşı karşıya." Afatoğlu, "Anadolu toprakları üç kıtanın birleştiği yerde, dört mevsimin gönüllerince yaşandığı, mahallenin en güzel kızı gibi herkesin sahip olmak isteyeceği kadar güzel bir ülkedir. Bu nedenle onu sahip olmak isteyen devletler arasında tarihte birçok savaşlar yapılmış sık sık el değiştirmiş ve Anadolu toprakları adeta milletler mezarlığı gibidir. Hititler, Frigler, Lidyalılar, İyonlar, Urartular, Persler, İskender İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu gibi birçok millet bu topraklarda gömülüdür. Anadolu’nun son sahipleri bizleriz, yani Türklerdir. Eğer uyanık olmazsak tarih bizleri de bu milletler mezarlığına gömecektir. Bu ahval ve şeraitte dahi ümidimizi kaybetmemeliyiz. Her zora düştüğü zaman Türkler bir çıkış yolu bulmuşlardır. En son zora düşen Türk Milleti Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yine bir çıkış yolu bulmuş, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuştur. Yukarıda da kısmen anlatıldığı gibi ülkemizdeki hukuk, adalet, demokrasi, insan hakları, üretim, ekonomi, gibi temel değerler milli felaket haline gelmiş görünmektedir. Bu felaketten kurtulmak için ülkenin kurucu ayarlarına dönmesi gerekmektedir" dedi.
Ege Demokratlar Federasyonu’nun kuruluş amaçları şu şekilde özetlendi:
Afatoğlu, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "
Demokrasi sadece dört yılda bir sandığa gidip oy kullanmaktan ibaret bir yönetim biçimi değildir. Demokrasi, ülke yönetimi ile ilgili konularda düşünce, eylem ve söylemleri ile bireylerin katkı sağlayabilmesi hakkı olan yönetim biçimidir. Bu anlamda Ege Demokratlar Federasyonu olarak bizler; Milli dayanışma ve adalet anlayışıyla; Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalarak; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üniter yapısını bozacak her türlü teşebbüse karşı durarak; işçi, çiftçi, memur, emekli, kadın, erkek, Türk, Kürt, Alevi, Sünni gibi her kesimden insanımızın eşit haklara sahip olduğu; adaletli gelir dağılımını hedef alan; güçlendirilmiş parlamenter sistemi benimseyen; demokratik, lâik, sosyal, hukuk devletinden yana; Kuva-yı Milliye ruhuyla çalışmak üzere bir araya gelmiştir. Bu anlamda ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren önemli konularda gerekli uyarı ve önerilerimizi zaman zaman kamuoyu ile paylaşarak demokratik hak ve vatani görevlerimizi yerine getirmeye çalışmak istiyoruz, bütün halkımıza saygılar sunuyoruz…
Ege Demokratlar Federasyonu’nun kurucuları arasında akademisyenler, iş insanları, eski belediye başkanları ve kamu yöneticileri yer alıyor.
Öne çıkan isimler şunlar:
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir