Haberler Mail veya WhatsApp olarak gelsin!
Evlilik vaadiyle erkekleri dolandırmışlar! Eş zamanlı baskın
Evlilik vaadiyle erkekleri dol...
17:57Merkezefendi’de ‘engelli İstihdamı Çalıştayı’ Düzenlendi
Merkezefendi’de ‘engelli İstih...
16:25Denizli'de kamyon, hafif ticari araca çarptı; 1 ölü, 2 yaral...
Denizli'de kamyon, hafif ticar...
16:17Denizli'de öğrencilerin diktiği fidanları çaldılar
Denizli'de öğrencilerin diktiğ...
Denizlili model İlayda Dorum, market alışverişi sırasında bir erkek tarafından gizlice görüntülendiğini iddia ederek yaşadıklarını sosyal medya hesabında paylaştı.
denizli24haber
EDİTÖR
Giriş: 15.07.2025 - 17:08
Güncelleme: 15.07.2025 - 17:08
Denizlili 22 yaşındaki model İlayda Dorum, alışveriş için gittiği Çağlayan’daki bir markette tacize uğradığını iddia etti. Genç model, yaşadığı olayı sosyal medya hesabından duyurarak, tacizde bulunduğunu öne sürdüğü kişinin görüntülerini de takipçileriyle paylaştı.
İlayda Dorum, yaptığı açıklamada, “Market alışverişi sırasında, göstere göstere altımdaki şortun fotoğrafını çeken adam bu. Gördüğüm anda kamerasını kapattı. ‘Son çektiğiniz fotoğrafa bakabilir miyim?’ dediğimde ise yanlışlıkla bastığını söyledi. Karakola gidiyorum” ifadelerini kullandı.
Olayın sosyal medyada geniş yankı uyandırmasının ardından birçok kullanıcı genç modele destek mesajları yağdırdı. Emniyet güçlerinin konuya ilişkin soruşturma başlattığı öğrenildi.
İşte Denizlili model Dorum'un, sosyal medyadaki konuşması:
"Size biri kötü, diğeri daha da kötü iki haberim var. Kötüden başlıyorum. Tacize uğradım. Öyle uzakta bir yerde değil, evimin önündeki markette. Alışveriş yaparken, beni gören ve arkama kadar giren bir adamın telefonu belden aşağıma doğru tutarak kalçamın fotoğrafını çektiğini ben gördüm. Fotoğrafı çektiğini fark ettikten hemen sonra, beyefendi son çektiğiniz resme bakabilir miyim dediğimde bir anda elleri titremeye başladı. Yanlışlıkla oldu, yanlışlıkla oldu diye sayıklamaya başladı. Klasik tacizci savunması. Ben buranın esnafıyım, yanlışlıkla oldu diye söylenmelerine devam etti. Ben de telefonumu çıkardım, çekmeye başladım. Ben çekmeye başladıktan sonra da yanlışlıkla oldu diye söylemlerini söylemeye devam etti.
Çıktım hemen karakola gittim. Polisler geldi, ilgilendiler. İşte olayın nasıl olduğunu falan sordular. Ben de anlattım. Sonra kimlik tespiti yapıldı. Bana dediler ki, emin misiniz? Dedim ki eminim. Dediler ki, bu adamın üç tane çocuğu var ve evli, bir yanlış anlaşılma gibi bir durum olmasın. Dedim ki yanlış anlaşılma bir durum yok. Gidin görüntülere bakın. Görüntüleri aldılar, incelediler. Ben görüntüleri görmedim. Sonrasında da dilekçe işte yani şikayetçi olduğuma dair bir dilekçe imzaladım. Çıkarken tacizcimin adını ve soyadını öğrenmek istediğimde bana adını ve soyadını söylemediler. Kişisel verilerin koruma bir şey mi öyle bir şeyden dolayı bana adını ve soyadını vermediler. Normalde bu tarz bir durumda uzaklaştırma vermeleri lazım o an. Çünkü buranın esnafı, benim evim burada ve Twitter'da paylaştığımı biliyorlar. Twitter'da paylaşılan video 3 milyona yakın izlendi. Adam bana hırslanmış olabilir. Başıma bir şey gelecek olabilir bilmiyorum. Şu anda çözümü sokağa çıkmayarak buldum ve bunu uyguluyorum.
Ve gelelim çok kötü olan habere. Dünden beri o kadar çok hakaret ve taciz içerikli yorum ve paylaşım aldım ki, sen de şort giymeseydin, işte sen bu kadar açık giyinirsen tabii ki seni taciz ederler. Sen zaten manken değil misin? Neden taciz edildim diye ağlıyorsun? Instagram'da daha açık fotoğrafların var. Adam senin fotoğrafını çekti diye mi suçlu oldu? Bir sürü bir sürü o kadar çok hakaret aldım ki, faili aklayan mesajlar ve hakaretler. Şunu söylemek istiyorum. Ben hayatımda ilk defa tacize uğradığımda 9 yaşında Kur'an kursundaydım, başım kapalıydı ve ben bunun taciz olduğunu yaşım büyüyünce fark ettim. Ya biz zaten kapalı giyinelim, açık giyinelim bu tacizi aklar bir durum olmamalı hiçbir zaman. Aileme kadar hakaret içerikli yorumlar alıyorum. Açık giyindiğim için, halihazırda modellik de yaptığım için tacizi bana hak gördüler. Sabah kalktım, ağlaya ağlaya Instagram'ımda bana gelen yorumları sildim. Ya orası benim işim. Çalıştığım markalara kadar yorum atmışlar. İşte senin başına gelen müstehak. İşte iyi reklam yaptın. İşte böyle ahlaksızlık, böyle edepsizlik mi olur? Ben şort giydiğim için edepsizim ama bunu kendine malzeme etmek için fotoğrafımı çeken adam edepli. Öyle mi?
Benim hayatımda ilk şahit olduğum kadın cinayeti Özgecan Aslan'dı. Özgecan Aslan öldürüldüğünde insanların mahalledeki insanların tepkisi hep şeydi: işte o saatte orada ne işi varmış, niye o saatte dışarıdaymış, altında acaba etek mi varmış, şort mu varmış. Hani kaç yıl geçti, bakın kaç yıl geçti ve ben şu anda tacize uğradığım için aynı ithamlarla suçlanıyorum. Değişen hiçbir şey yok. Sıra size gelmez sanıyorsunuz. Sıra hiçbir zaman sizin kızınıza, sizin karınıza, sizin eşinize, sizin dostunuza hiçbir zaman o sıra gelmez sanıyorsunuz ama siz faili aklamaya devam ettikçe sıra size de gelecek. Çünkü bu insanlar sizlerden güç bularak bize böyle davranma haklarını kendilerinde buluyorlar ve siz bunlara her zaman arka çıkıyorsunuz, destek çıkıyorsunuz. Kadın açık giyindiyse haklıdır. Yap abi diyorsunuz. Yapıyor. Ne oluyor? Sadece bana mı yaptığıyla kalacak? Şu anda benim resmimi çeken adam benden önce senin de kızının resmini çekmiş olabilir. Senin de karının resmini çekmiş olabilir. Bunları hiç düşünmüyor musun? Ya bu ülkede kediye, köpeğe, el kadar çocuğa taciz edilirken, tecavüz edilirken bunları söylemeye hiç utanmıyor musunuz?
Belki Türkiye'de taciz edilen son kadın ben olmayacağım ama bu adamın taciz ettiği kadın en son ben olacağım. Sürecin tamamen zaten arkasındayım ve hiçbir zaman da bırakmayacağım. Peşinden sonuna kadar da gideceğim. Hakettiği cezayı alana kadar da kamusal alanda şikayetimi dile getirmeye de devam edeceğim. Faili değil, mağduru suçlayan zihniyet var olmaya devam ettikçe bu tarz olaylardan maalesef hiçbir zaman kurtulamayacağız. Her zaman sokakta bir kadınımız tacize uğrayacak. Her zaman sokakta bir kadınımız taciz edilirim korkusuyla yaşayacak. Diyorum ya uzaklaştırma bile vermediler. Bana adını soyadını bile söylemediler. Benim çalıştığım markalara kadar yorum atıldı, hakarete uğradım ama ben hala failimin adını ve soyadını bile bilmiyorum. Ben istediğimi giymeye devam edeceğim. Sokağa mini eteğimle de çıkacağım, mini şortumla da çıkacağım. İstediğimi giyip çıkacağım ve siz taciz etmemeyi öyle ya da böyle öğreneceksiniz."
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir