Görme engellilerden SGK, eğitim ve sağlıkta eşit erişim isteği

15 Ekim Beyaz Baston Günü’nde Altı Nokta Körler Derneği Denizli Şubesi üyeleri Candoğan Parkı’nda basın açıklaması yaparak erişilebilir şehirler ve eşit yurttaşlık taleplerini dile getirdi. Etkinliğe CHP İl Başkanı Ali Osman Horzum, STK ve sendika temsilcileri destek verdi.

BASIN AÇIKLAMASINA GENİŞ KATILIM
Görme engelliler, bastonlarını kaldırıma vurarak farkındalık oluşturdu; kent içi ulaşım, kaldırımlar ve kamusal alanlarda erişilebilirlik istedi. Kalabalık, düzenlemelerin engellilerle birlikte yapılması çağrısını yineledi.

BEYAZ BASTON: ÖZGÜRLÜĞÜN VE GÜVENLİĞİN SEMBOLÜ
Dernek Başkanı Kamil Ay konuşmasına beyaz bastonun tarihsel anlamıyla başladı:
“Beyaz bastonun tarihi aynı zamanda, görme engellilerin özgür ve bağımsız bir şekilde toplumda var olma mücadelesinin tarihidir. 20. yüzyılın başlarında, bir İngiliz fotoğraf sanatçısının kaza sonucu görme yetisini kaybetmesi ve bastonunu beyaza boyamasıyla, kısa sürede tüm dünyada bağımsızlığın ve güvenliğin sembolü haline gelmiştir.”

“YOLU AYDINLATAN BİR REHBER, BİR IŞIK, BİR FENER”
Kamil Ay şöyle devam etti:
“Kimilerine göre beyaz baston, yalnızca birkaç borunun birbirine geçirilmesiyle oluşturulan basit bir araçtır. Oysa bizler için beyaz baston; yolumuzu aydınlatan bir rehber, bir ışık, bir fenerdir. Beyaz baston, yalnızca bir yürüme aracı değil; eşit ve onurlu bir yaşamın simgesidir.”

“GELİŞMİŞLİK, ENGELLİSİNE VERDİĞİ DEĞERLE ÖLÇÜLÜR”
Kamil Ay erişilebilirlik vurgusunu şu sözlerle sürdürdü:
“Bir ülkenin gelişmişliği; göğe yükselen binalarla, duble yollarla ya da uzaya gönderilen araçlarla değil, engellisine verdiği değerle ölçülür. Anayasamızın 10. maddesi eşitlik ilkesini vurgulasa da, bizler günlük yaşamda hâlâ birçok engelle karşı karşıya kalıyoruz.”

KALDIRIM, IŞIKLAR, ULAŞIM: “GERÇEK EŞİTLİK İÇİN DÜZENLEME ŞART”
“Eğer kaldırımlar, trafik ışıkları ve toplu ulaşım araçları görme engellilere uygun hale getirilmemişse; yollarda yönlendirici sarı çizgiler bulunmuyorsa; otobüslerde ve yaya ışıklarında sesli uyarı sistemleri yer almıyorsa; kamu kurumları ve sosyal mekânlar erişilebilirlik kriterlerine göre düzenlenmemişse, gerçek bir eşitlikten söz edilemez. Unutulmamalıdır ki erişilebilir şehirler yalnızca engelliler için değil, yaşlılar, çocuklu aileler ve tüm toplum için daha güvenli bir yaşamın temelidir.”

EĞİTİM VE SAĞLIKTA EŞİT ERİŞİM TALEBİ
“Görme engelli öğrencilerimizin eğitimde eşit ve erişilebilir haklara sahip olabilmesi için, ders materyallerinin sesli, dijital ve kabartma yazılı biçimde erişime açılması şarttır. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadan toplumsal eşitlikten bahsetmek mümkün değildir. Sağlık hizmetleri de aynı şekilde erişilebilir olmalıdır. Bugün hastanelerin elektronik panolarında sesli uyarı sistemlerinin bulunmaması, görme engellilerin sağlık hizmetlerine bağımsız şekilde erişimini zorlaştırmaktadır.”

“BEYAZ BASTON SGK KAPSAMINA ALINSIN”
“Ayrıca, beyaz bastonların Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamına alınarak göz doktorları tarafından reçete edilmesi ve devlet tarafından ücretsiz karşılanması en temel taleplerimizdendir. Şu anda, beyaz bastonlarımız gönüllü bağışçılarımızın desteğiyle üyelerimize ulaştırılabilmektedir. Bu da yalnızca bağışçı bulabildiğimiz ölçüde mümkün olabilmektedir.”

“BEYAZ BASTON YASASI VE ETKİN DENETİM”
“Bununla birlikte, görme engellilerin bağımsızlığını ve erişim hakkını güvence altına alacak kapsamlı bir Beyaz Baston Yasası’na ihtiyaç vardır. Bu noktada illerde oluşturulan Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonlarının etkin hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Komisyonlar yalnızca kâğıt üzerinde kalmamalı; yaptırım gücü artırılarak erişilebilirlik kriterlerini yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara karşı gerçek bir denetim mekanizması haline gelmelidir.”

“BİZİM HAKKIMIZDA DÜZENLEMELER BİZE RAĞMEN DEĞİL, BİZİMLE”
“Bizler masa başında yazılan yönetmeliklerin soğuk satırlarında değil; kendi özgün hikayelerimizle, yaşamın tam ortasında rol alan aktörleriz. O sebeple bizimle ilgili yapılacak düzenlemelerin bize rağmen değil, bizimle işbirliği yapılarak hayata geçirilmesi şarttır. Bizler bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşları değil, eşit haklara sahip yurttaşlarıyız. Onurlu, eşit ve erişilebilir bir yaşam en temel hakkımızdır. Bu hakkın hayata geçirilmesi, devletin ve yerel yönetimlerin sorumluluğudur.”

“TALEPLERİMİZ LÜTUF DEĞİL, ANAYASAL HAKTIR”
“Buradan bir kez daha açıkça ifade ediyoruz: Taleplerimiz bir lütuf değil, anayasal ve insani haklarımızdır. Yetkilileri sesimize kulak vermeye, sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyor; 15 Ekim Beyaz Baston ve Güvenlik Günü’nün farkındalık ve değişim için bir adım olmasını diliyoruz.”