Haberler Mail veya WhatsApp olarak gelsin!
Evlilik vaadiyle erkekleri dolandırmışlar! Eş zamanlı baskın
Evlilik vaadiyle erkekleri dol...
17:57Merkezefendi’de ‘engelli İstihdamı Çalıştayı’ Düzenlendi
Merkezefendi’de ‘engelli İstih...
16:25Denizli'de kamyon, hafif ticari araca çarptı; 1 ölü, 2 yaral...
Denizli'de kamyon, hafif ticar...
16:17Denizli'de öğrencilerin diktiği fidanları çaldılar
Denizli'de öğrencilerin diktiğ...
Bugün 3 Mart 2025, Zonguldak Kozlu’da 1992’de yaşanan grizu patlamasında 263 maden emekçisi’nin hayatını kaybettiği acı olayın 33’üncü yılı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), bu günü “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” ilan ederek, iş kazaları ve cinayetlerine dikkat çekti.
denizli24haber
EDİTÖR
Giriş: 03.03.2025 - 09:12
Güncelleme: 03.03.2025 - 09:12
Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri her geçen gün artarken, 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü vesilesiyle işçi sağlığı ve güvenliği konusundaki ihmallere dikkat çekiliyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından yapılan açıklamada, iş kazalarının önlenebilir olduğu vurgulanarak iş güvenliği önlemlerinin artırılması çağrısı yapıldı.
Bugün, 1992 yılında Zonguldak Kozlu’daki kömür madeninde yaşanan grizu patlamasının 33. yıl dönümü. Bu büyük faciada 263 madenci yaşamını yitirdi. Aradan geçen yıllara rağmen iş kazalarının ve iş cinayetlerinin önüne geçilemediği belirtilirken, işyerlerinde güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
İşçilerin ekmek mücadelesi, yaşam mücadelesine dönüşmüş durumda. 2024 yılında en az 1897 işçinin iş kazaları ve iş cinayetleri nedeniyle hayatını kaybettiği tespit edildi. AKP iktidarı boyunca 23 yılda 32 binin üzerinde işçi, işyerlerinde yaşamını yitirdi. Özellikle sanayi, inşaat, tersane ve maden sektörlerinde çalışan emekçilerin hayatlarını kaybetme riski her geçen gün artıyor.
Son olarak Kartal’daki yangın faciasında gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle birçok işçi hayatını kaybetti. Bu tür iş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir olduğu vurgulanıyor.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yürürlüğe konulan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işçilerin korunması yerine işverenlerin çıkarlarını gözeten bir yapıya sahip. Esnek ve güvencesiz çalışma koşulları, taşeron sisteminin yaygınlaşması ve denetimlerin yetersizliği, iş kazalarının artmasına neden oluyor.
Özellikle Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) gibi taşeron sistemlerinin getirilmesi, iş güvenliğini tamamen piyasa koşullarına terk etmiş durumda. İşçi güvenliği sağlama sorumluluğu, işverenler yerine özel şirketlere devredildiği için denetimler yetersiz kalıyor ve iş cinayetleri artıyor.
İşçilerin sendikalaşma ve örgütlenme hakkının kısıtlanması, iş güvenliği konusundaki en büyük sorunlardan biri olarak öne çıkıyor. Sendikasız işçilerin, güvencesiz çalıştırılmasının iş kazalarını artırdığı belirtilirken, sendikal hakların genişletilmesi ve işçilerin işyerlerinde örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği vurgulandı.
TMMOB tarafından yapılan açıklamada, işçilerin güvenli çalışma ortamlarında bulunmalarının temel insan hakkı olduğu belirtildi. “Ölüm, yaralanma ve güvencesiz çalışma emekçilerin kaderi değildir” denilerek, iş kazalarını önlemek için hükümetin daha etkin denetim mekanizmaları oluşturması gerektiği ifade edildi.
TMMOB, 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü kapsamında işçilerin çalışma hayatındaki güvenliklerinin sağlanması için mücadeleye devam edeceklerini açıkladı. Tüm çalışma alanlarında iş güvenliği önlemlerinin artırılması, etkin denetim sistemlerinin getirilmesi ve iş cinayetlerinin durdurulması için kararlılıkla çalışacaklarını duyurdu.
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir