Denizli
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Kış aylarında beslenmeye dikkat!

Denizli İl Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Tuğba Sözer, kış mevsiminde vücut ve metabolizmanın kendini koruma altına alarak daha yavaş çalışmaya başladığını belirterek sağlığın korunması ve bağışıklık sisteminin desteklenmesini sağlamak için yeterli ve dengeli beslenmeye kış aylarında daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı ve önemli açıklamalarda bulundu.

Denizli İl Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Tuğba Sözer, kış mevsiminde vücut ve metabolizmanın kendini koruma altına alarak daha yavaş çalışmaya başladığını belirterek sağlığın korunması ve bağışıklık sisteminin desteklenmesini sağlamak için yeterli ve dengeli beslenmeye kış aylarında daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı ve önemli açıklamalarda bulundu.

Diyetisyen Tuğba Sözer, öncelikle güne sağlam bir kahvaltı ile başlanılması gerektiğini vurgulayarak böylece hem soğuk havalarda vücut direncinin korunacağını hem de metabolizma hızının yavaşlamasının engelleneceğini söyledi. Sözer: “Kahvaltımızda da her öğünümüzde olduğu gibi besin çeşitliliği sağlamamız ve porsiyon kontrolünü kaybetmememiz fazla kalori almamak adına çok önemlidir. Kış aylarında  vücut ağırlığı kontrolünün sağlamasında; basit karbonhidrat olan saf şeker ve şekerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi tam tahıl ürünlerinin tüketilmesine özen gösterilmesi, enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlılarının tercih edilmesi, hareketsizlik nedeniyle artan sindirim problemlerinin önlenmesinde posa içeriği yüksek kuru baklagillerin tüketilmesi ve düzenli fiziksel aktivite yapılması önemlidir” şeklinde konuştu.

“KIŞ SEBZE VE MEYVELERİNİ TÜKETİN, GRİP VE NEZLEDEN KORUNUN”

Kış aylarının en belirgin hastalıklarından olan grip ve nezleye karşı da yeterli vitamin alımının önemli olduğunu, kış sebze ve meyvelerinin bu açıdan tam destek sağladığını dile getiren Sözer, özellikle A ve C vitamininden zengin turunçgiller (portakal, mandalina, limon, greyfurt), havuç, brokoli, kabak, brüksel lahanası, yeşil biber, karnabahar, maydonoz, roka, tere gibi sebze ve meyvelerin düzenli olarak tüketilmesinin bağışıklığı kuvvetlendirerek vücut direncini arttırdığını belirtti ve şöyle konuştu: “Fakat bu besinleri hazırlarken ve pişirirken doğru yöntemleri kullanarak vitamin, mineral kaybına uğratmadan tüketmeye gayret etmeliyiz. Özellikle kış aylarında bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmek adına içilen meyve sularının hazırlanma şekli ve süresi vitamin içeri açısından önemlidir. C vitamini ısı, ışık gibi etmenlerden kolayca etkilenen bir vitamindir. Bu nedenle eğer meyvelerin suları sıkılacaksa içilmeden hemen önce hazırlanılması tercih edilmelidir. Yine anti-oksidan kapasitesi oldukça yüksek olan nar, önemli miktarda potasyum, lif, A ve C vitamini ile niasin içerir. İçerdiği besin öğeleri ile nar hem kalp sağlığımız ve kolesterol üzerine etkilidir, hem de kansere karşı oldukça etkili bir koruyucudur. Bağışıklık sistemini de güçlendirdiği için gribe karşı koruyucu olarak tüketilir. Kış mevsiminde beslenme alışkanlığında meydana gelen değişikliklerden biri de daha yağlı yiyeceklerin tüketilmesidir. Yazın olduğu gibi kış mevsiminde de kızartma ve kavurmadan kaçınılmalı, yağ tüketimine dikkat edilmelidir” dedi.

Kış mevsiminde çok görülen D vitamini eksikliğini gidermek için de havanın güneşli olduğu günlerde 20-30 dakika kadar hafif tempolu yürüyüşler yapılmasının faydalı olacağını vurgulayan Diyetisyen Sözer, D vitamini ile desteklendirilmiş az yağlı süt tüketiminin de bu ihtiyacın karşılanmasına yardımcı olacağını söyledi. Yine bu aylarda balık tüketiminin omega-3 yağ asidi içeriğinden dolayı bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde ve kalp sağlığının korunmasında çok etkili olduğunu, bu nedenle haftada 2-3 kez balık tüketmeye gayret edilmesini, omega 3 içeren ceviz ve keten tohumuna da diyetlerde yer verilmesini istedi.

“SU TÜKETİMİ VE BİTKİ ÇAYLARI TÜKETİMİ ARTTIRILMALIDIR”

Sözer, kışın görülen hareket azlığı ve sıvı tüketimindeki azalmanın kabızlık sorunlarının artmasına neden olduğunu bu yüzden lifli gıda tüketimini ve su tüketimini artırmak gerektiğine dikkati çekerek son olarak şu uyarılarda bulundu: “Kışın da su alışkanlığını devam ettirmek, vücudumuzu sağlıklı tutabilmemizin en önemli koşulları arasında yer almaktadır. Dolayısıyla kışın susanılmasa bile günde 2-2,5 litre (10-14 bardak) su tüketmemiz gerekmektedir. Soğuk hava nedeniyle kışın daha fazla sıcak içecekler tüketiriz. Bunun için kafein-tein içeriği yüksek olan çay-kahve gibi içecekler yerine bitki çaylarını daha çok tercih edebiliriz. Kuşburnu çayı C vitamini içerdiği için, rezene çayı gaz sorunlarına iyi geldiği için tercih edilebilir. Sonuç olarak öğün atlamadan, ara öğünlerle desteklenmiş dengeli bir beslenme programı, mevsimine göre sebze-meyve tüketimi ve yeterli sıvı alımı ile kış aylarında sağlıklı beslenme düzenimizi sağlamış oluruz” dedi.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!