Denizli
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Türkiye'de ekonomik görünüm nasıl?

Türkiye'de ekonomik görünüm nasıl?
 Aralık ayında Türkiye'deki ekonomik görünüm sizler için derledi. İşte detaylar...

Büyüme (2018 üçüncü çeyrek) : yüzde 1,6

Enflasyon TÜFE (kasım sonu yıllık) : yüzde 21,62

Yİ-ÜFE (kasım sonu yıllık) : yüzde 38,54

İşsizlik (orta noktası ağustos olan 3 aylık ortalama) : yüzde 11,1

Sanayi üretimi (eylül yıllık) : yüzde - 2,7

Kapasite kullanım oranı (kasım) : 1,3 puan azalışla yüzde 74,1 seviyesinde

İhracat (kasım) : yüzde 9,5 artışla 15,5 milyar dolar

İthalat (kasım) : yüzde 21,5 azalışla 16,1 milyar dolar

Dış ticaret açığı (kasım) : yüzde 90,5 azalışla 0,6 milyar dolar

Ekonomik güven endeksi (kasım) : artış yüzdesi 9,1 seviye 73,7

Konut satış adedi (ekim) : yüzde 19 artışla 146 bin 536

Otomotiv satışları (kasım): yüzde 42,3 azalışla 58 bin 204 adet

Brüt dış borç stoku: 457 milyar dolar, milli gelire oranı yüzde 51,8

GENEL EKONOMİK MANZARA

Yılın son çeyreğinde nispeten yavaşlayan ekonomik atmosfer rakamlarda de kendini gösteriyor.

2018'in 2. çeyreğine ait büyüme verileri beklentileri de beklentilerin altında kaldı.

Dolayısıyla yıllık bazdaki büyüme tahminleri öngörüleri biraz zorlayabilir.

Çünkü son çeyrekte negatif büyüme ihtimali alınan tüm önlemlere rağmen güçlü biçimde gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.

Enflasyonda zirve rakamları görmemizin ardından başlayan düşüş trendi nihayet kendini Kasım verilerinde hissettirdi.

Akaryakıt fiyatlarındaki gerileme, vergisel indirim destekleri, enflasyonla topyekün mücadele programının etkileri ve kur geçişkenliğinin sona ermesi enflasyonu dizgileyen ana unsurlar olarak öne çıkıyor.

Yıl sonu itibariyle yüzde 20 - 21,5 aralığında bir tüketici fiyat endeksi gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel görünüyor.

Piyasaları ve faizi de yakından ilgilendiren enflasyon hareketleri 2019 çeyreğinde ise geleneksel yılbaşı zamları ve baz etkisi ile kendini yeniden hissettirecek.

Diğer tarafta sanayi üretimi ve kapasite kullanımı verileri iç talepteki yavaşlamayı net biçimde karşımıza çıkardı.

Vergisel desteklerle konut ve otomotivde dipten çıkış sinyalleri mevcut aslında.

Ancak bu tablonun geçici olma özelliği ne yazık ki riskler barındırıyor.

Buna karşın tüketicinin de üreticinin de düşüncesini ve gelecek beklentilerini yansıtan güven endeksleri yukarı yönlü hareketlenmeye başlamış vaziyette.

Bu temel trend değişimi ise nispeten döviz kurlarının beklentilerin altında seviyelere inmesinden kaynaklanıyor.

Kısacası dolar duyarlılığı olan Türkiye kurlar sert biçimde yukarı yönlü hareket etmediği sürece ekonomiye dönük umutlarını tazeleyebilmekte.

Yüksek faiz seyri hisse bir müddet daha koruları zapt edebilme anlamında gündemde kalacak gibi görünmekte.

Reel ekonomiyi destek paketleri ile ayakta tutma çabaları yanında dış ticarette keskin bir ithalat daralması gözlemliyoruz.

Cari açık tarafında rahatlatma opsiyonunu yaratan bu gelişme aslında yavaşlayan ekonomik aktiviteyi de teyit etmekte.

Buna karşın çok hızlı olmasa da ihracatın büyüme trendini koruması dış ticaret açığının küçülmesini sağlamaya devam etmenin yanında ekonomik canlanma çabalarına da destek sunuyor.

Türkiye 2019'a durgunlukla mücadele çalışmalarının daha yoğun biçimde yürütülmesi gereken bir atmosferde giriş yapmakta.

PİYASA ANALİZİ VE BEKLENTİLER

Türk para piyasaları Aralık ayına karışık bir seyirle başladı.

Gelişmeler dış rüzgarların verdiği desteğin her an yön değiştirebileceğini gösterdi.

İçteki veri ve haber akışı da spekülasonlara müsait bir zemin bulunduğunu işaret etti.

Dış detay analizinde Amerikan Merkez Bankası Fed'in parasal politikaları ile Başkan Donald Trump'ın maliye politikalarının seyri birincil gündem maddesi olarak öne çkmakta.

ABD ile Çin arasında başlayan yakınlaşma sürecinin seyri ise küresel ticaret savaşlarının geleceği açısından önemli.

Ancak, ateşkes sürecinde hayli dikenli bir yol olduğu kesin.

Kriminal vakalarla test edilen bir bu yolun nereye varcağı ise henüz net değil.

Haliyle önümüzdeki aylarda kaçınılmaz dalgalanma süreçlerinin piyasalar açısından yaşanması da normal görünüyor.

Bu tabloda yavaşlama sinyalleri ve iç karışıklılarrın öne çıktığı Avrupa Birliği de kendince pay alacaktır.

 Dış pazarlar adına Türkiye'yi zorlayabilecek olan bölgesel gelişmelerin yanısıra petrolün gideceği yön de büyük önem taşıyor.

Türkiye - ABD ilişkileri açısından olası çatışma alanları da piyasalar adına bir oynaklık zemini oluşturabilir.

Jeopolitik risklerin de etikili olabileceği önümüzdeki günlerde enflasyondaki gidişat ve  Merkez Bankası'nın parasal politikaları piyasaların odaklanacağı başlıca konular olarak dikkat çekiyor.

Kısacası daha geniş bantlarda teknik beklentileri değerlendirmekte fayda var!

Borsa İstanbul Ulusal 100 Endeksinde 91 bin 500 puan kritik seviye.

Kırıldığı takdirde endeksin 89 bin desteği öne çıkacaktır.

Yükseliş trendindeyse 95 bin - 97 bin puan aralığındaki salınım öncelikli beklentiler arasında bulunuyor.

Doların TL karşısındaki seyrinde ise 5,48 seviyesi önemli bir sınırı oluşturuyor!

Düşüş yönündeki hareketlerde ilk önemli duraksa 5,20 TL'de bulunmakta.

Euro'daki olası manzara 5,92 - 6,15 TL'lik bandı karşımıza çıkarıyor.

Gram altın seyrinde 202 ile 218 liralık geniş hareket alanını dikkate almakta fayda var bu hafta.

kaynak bursadabugun

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!