Denizlili Sepet Ustası Muharrem Kaya'ya "Yaşayan Sanatçı" Unvanı

Çal ilçesine bağlı Akkent Mahallesi'nde yaşayan Muharrem Kaya, 1980’li yıllarda babası Ahmet Kaya’dan öğrendiği sepet örme sanatını yıllardır yaşatmaya devam ediyor. 1960’larda 'Zeyve' adıyla bilinen mahallede örülen sepetler, “Zeyve Sepeti” olarak anılıyor. Kaya, "Sepetçiliği rahmetli babam Ahmet Kaya’dan öğrendim. O yıllarda çok sayıda sepet ustası vardı ama çoğu rahmetli oldu. Şimdi bu geleneği sürdüren pek kimse kalmadı. Ben Zeyve sepeti örmeyi devam ettirmek istiyorum," dedi.

Doğal Malzemelerle Geleneksel El Sanatı

Kaya, sepetlerini hayıt, söğüt, karaağaç ve dut gibi doğal malzemelerden özenle örüyor. Hayıt bitkisinin sağlamlığı ve güzel kokusu nedeniyle özellikle tercih edildiğini belirten Kaya, "Bu bitkileri Menderes Vadisi’nin çeşitli bölgelerinden toplarız. Üzüm sepetleri, ekmek sepetleri, yumurta sepetleri gibi farklı boyutlarda ve işlevlerde sepetler yapıyoruz," ifadelerini kullandı. Kaya'nın ürünleri tamamen doğal ve el yapımı olmasıyla dikkat çekiyor.

Sepet Örme Teknikleri ve El Aletleri

Sepet örme işleminin detaylarını anlatan Muharrem Kaya, "Sepet örerken büyük bıçak, küçük bıçak, budama makası ve yargı gibi basit el aletleri kullanıyoruz. Önce sepetin altlığını yaparak başlıyoruz. İnce çubukları yardığımız çubuğun içinden geçiriyoruz ve sıkı bir şekilde örüyoruz," dedi. Sepetlerin yapım süresi, büyüklüğüne ve kullanılan malzemelere göre değişiyor.

Sanatını Yeni Nesillere Aktarıyor

Muharrem Kaya, sepetçiliğin gelecek nesillere aktarılması için halk eğitim kursları düzenliyor ve internet üzerinden eğitimler veriyor. "Bu meslek deden babadan bize miras kaldı. Bu bilgilerin kaybolmaması için kurslar açarak öğrencilere sepet örmeyi öğretiyorum," diyen Kaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan aldığı "Sanatçı" unvanı ile gurur duyduğunu belirtti.