Ruhsal Dayanıklılığı Arttırmak İçin Bunları Yapın

COVİD-19’un, tüm dünyayı yaş, cinsiyet, ırk, kültür, din ve ekonomik durum ayırt etmeksizin etkileyen bir durum halini aldığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Alper Zıblak, bu sürecin; herhangi bir ruhsal rahatsızlığı olmayan insanlarda birtakım ruhsal belirtilere yol açabileceğini, zaten bir  psikiyatrik hastalığa sahip kişilerde ise hastalığın alevlenmesine neden olabileceğini söyledi. Zıblak: “COVİD-19 salgını, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Mart 2020’den itibaren pandemi olarak kabul edildi. Dolayısıyla hem fiziksel hem de ruhsal olarak dünyadaki tüm insanlar olarak benzer bir sürecin içinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Enfeksiyondan korunma ve kontrol anlamında fiziksel önlemlerin neler olduğunu pandemi ile geçirdiğimiz bu süreçte öğrendik fakat ruhsal olarak ne gibi önlemler alabiliriz, bunu da iyi bilmeliyiz. Çünkü yaşadığımız bu pandemi; insanların ruh sağlığında bozulmalara ya da psikiyatrik hastalığa sahip kişilerde hastalığın alevlenmesine, dolayısıyla hem kişide hem de bakım verende strese yol açabilir. Virüse maruz kalınmasa da, kişilerde hasta olma ya da ölüm korkusu, çaresizlik hissi veya hasta olan kişiler ile ilgili suçluluk duygusu meydana gelebilir. Yaşanan bu duygular yoğunlaştıkça ruhsal olarak kişinin, daha zayıf düşmesine yol açabilir. Hastalıkla mücadele edenlerin ve yakınlarının yaşadığı strese bir de hastalık nedenli damgalanma, damgalanmanın getirdiği yalnızlık hissi de eklenebilir. Depresyon, yalnızlık hissi, çaresizlik, ümitsizlik, kaygı ve panik hissi, yoğun korkular, sinirlilik, tahammülsüzlük, öfke patlamaları, isteksizlik, konsantrasyon güçlüğü, aşırı zihinsel uğraşlar ve düşünceler, uyku ve iştah sorunları, bedensel sorunlar hepimizin yaşayabileceği ruhsal sıkıntılar olarak yaşamımıza girebilir” şeklinde konuştu.

Ruhsal Dayanıklılığı Arttırmak İçin Bunları Yapın

Dr. Alper Zıblak, COVID-19’la mücadelede ruh sağlımızı korumak adına alınabilecek önlemler ve yapılabilecekler konusunda da önerilerde bulunarak umut duygusunu korumanın ve olumlu düşünmeyi sürdürmenin önemli olduğunu söyledi ve şöyle konuştu: “Pandemi süresince;

COVID-19'la ilgili medya yayınlarına gereğinden fazla maruz kalmaktan kaçının.

Bedeninize iyi bakın. Sağlıklı, dengeli yemekler yemeye çalışın, düzenli egzersiz yapın, bolca uyuyun, alkol ve uyuşturuculardan kaçının.

Rahatlamak için zaman ayırın ve yoğun duyguların geçeceğini kendinize hatırlatın. Haberleri izlemeye, okumaya ya da dinlemeye mola verin. Tekrarlayan biçimde krizi duymak ve görüntüleri görmek üzücü olabilir. Normal yaşamınıza dönmek için hoşlandığınız diğer bazı etkinlikleri yapmaya çalışın.

Diğer kişilerle bağlantı kurun. Endişelerinizi ve nasıl hissettiğinizi bir arkadaşınız ya da aile üyenizle paylaşın. Sağlıklı ilişkileri sürdürün.

Koronavirüs salgını ile mücadelede bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri daha da önem kazanan uyku kalitesini arttırmak için; her gün aynı saatlerde uyuyup uyanın, yatmadan en az bir saat önce elektronik cihazları kullanmayı bırakın, çay ve kahve tüketiminize dikkat edin.

Gün ışığı almayı ihmal etmeyin.

Düzenli egzersiz yapın” dedi.