Haberler Mail veya WhatsApp olarak gelsin!
Evlilik vaadiyle erkekleri dolandırmışlar! Eş zamanlı baskın
Evlilik vaadiyle erkekleri dol...
17:57Merkezefendi’de ‘engelli İstihdamı Çalıştayı’ Düzenlendi
Merkezefendi’de ‘engelli İstih...
16:25Denizli'de kamyon, hafif ticari araca çarptı; 1 ölü, 2 yaral...
Denizli'de kamyon, hafif ticar...
16:17Denizli'de öğrencilerin diktiği fidanları çaldılar
Denizli'de öğrencilerin diktiğ...
NTV'nin kültür-seri tadındaki “Çarşı Pazar” programının 12. bölümü, Denizli’nin tarihi çarşılarını, dokumacılık zanaatini ve kente ruh veren ustaları ekrana taşıdı. Buse Yıldırım, Kaleiçi Çarşısı’ndan Babadağlılar Çarşısı’na, Buldan bezinden antik Laodikya’ya uzanan hikâyelerle geçmiş ile bugünü buluşturdu.
denizli24haber
EDİTÖR
Giriş: 21.09.2025 - 14:24
Güncelleme: 21.09.2025 - 14:24
Program, Türkiye’nin tarihi çarşılarında “zamanın izini sürme” temasını Denizli’de somutladı. Sunucu Buse Yıldırım, “Bir şehri en iyi çarşıları anlatır” diyerek kılavuz edindiği yaklaşımla, kentin zanaatla yoğrulmuş gündelik hayatını çarşılar üzerinden aktardı.
Denizli’nin kuruluş hafızasını taşıyan Kaleiçi Çarşısı, Selçuklu dönemine uzanan geçmişiyle bölümün açılış durağı oldu. Anlatıda, bölgenin 1206’daki fethinden sonra dönemin valisi Karasungur’un öncülüğünde kurulan iç–dış kale düzeninden ve “Tengizli” adının zamanla “Denizli”ye dönüşmesinden söz edildi. Kaleiçi, tüccar ve zanaatkârların asırlık buluşma noktası olarak öne çıkarıldı.
Bölüm, tamamı dokuma ve tekstil ürünlerine odaklı Babadağlılar Çarşısına uzandı. Cengiz Bektaş imzalı mimarisi, katlar arası rampa sistemi ve geniş ürün çeşitliliğiyle öne çıkan çarşıda havlu, masa ve yatak örtüleri gibi çeyizlik ürünlerin cazibesi vurgulandı. Çarşı, yerli–yabancı ziyaretçilerin özellikle kadınların uğrak noktası olarak tanıtıldı.
Denizli denince akla gelen Buldan bezi, el tezgâhlarında “ilmek ilmek” işlenen doğal pamuklu dokusuyla anlatının merkezine yerleşti. Ustalar, pamuğun doğal hâliyle üretildiğini, kirmanla fazla bükümün “kıvırcık/Buldan bükümlüsü” dokuyu ve ter emici özelliği güçlendirdiğini aktardı. Ustaların sözleriyle; zanaat nesilden nesile geçiyor, “Ya dokuyacaksın, ya okuyacaksın” diyen aile büyüklerinin disiplini bugün de tezgâhlarda karşılık buluyor. Yaklaşık 50–60 yıllık ahşap tezgâhlarda en eski yöntemlerle üretim sürüyor; iki çerçeveli bez ayağından çok çerçeveli desenli dokumalara uzanan teknik farklar ekrana taşındı.
Program, Laodikya, Hierapolis, Tripolis, Kolossai, Attuda gibi antik kentlerdeki araştırmaların dokuma–tekstil buluntularına işaret etti. Bölgenin tarih boyunca kaliteli pamuk üretimi ve işçiliğiyle “tekstilin başkenti” kimliğini koruduğu vurgulandı.
Bölüm boyunca Yıldırım’ın tezgâh başında ustalardan ders aldığı, mekanizmayı deneyimlediği anlar ekranlara samimiyet kattı. Anlatı, “çarşıda başlayıp çarşıda biten” bir yolculuk olarak kurgulandı; Denizli’nin zanaat, bilgelik ve sıcak insan hikâyeleriyle örülü kültür atlası görünür kılındı.
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir