Ağaç Gölgesi

Yanan her ağaç, her bitki, her çiçek, her kuş, her geyik, her arı, her kelebek, her böcek, her solucan, her kaplumbağa, her karınca, her sincap, her koyun, her keçi, her köpek, her kedi, her kuzu, her inek, her eşek, her at ve sayamadığım her can ile biz de yandık.

O alevler içimize düştü, o çığlıklar yüreğimizde yaralar açtı. O çığlık sesleri kulaklarımızda, acısı içimizde, bir şey yapamamanın acziyeti boynumuzda asılı kaldı. Utandık, üzüldük, kahrolduk ama hayata tutunan her canla gülümsedik, umudumuz yeşerdi. İnşallah en kısa sürede ormanlarımız da yeniden yeşerir. Yaban hayatında ve köy hayatında kaybettiğimiz canların ise telafisi yok.

Bilmiyorum; ağacın, böceğin, hayvanın, çalının, çiçeğin, bitkinin, suyun, toprağın önemini kavramamız için böylesi bir felakete mi gerek vardı; insan elinde olanın kıymetini bilmez onu yitirince anlar ya, illa ki yitirmemiz mi gerekiyordu o canları bilmiyorum.

Her şerde bir hayır vardır düsturundan hareketle, doğaya ve onun unsurlarına önem vermeyen, onların can olduğunu göremeyenler bir parça olsun umarım görmüşlerdir ve onların önemini kavramışlardır diye düşünüyorum. Bu farkındalığı siyasilerden beklemiyorum ki söylemleri zaten ortada, halktan bekliyorum.

Yangınların nasıl çıktığı ve çıkmasının engellenmesi konuları uzun uzun konuşulabilir ama çıktıktan sonra önemli olan yangını ivedilikle söndürüp, can kaybını en azda tutmaktır. Çünkü doğadaki her şey candır.

Kötüler kötülüklerini yapar ve yangın çıkartırlar. Devlet imkanları ile bu yangını söndürmek hükümetin görevidir. Hükümet bu görevi yerine getiremedi.

Coğrafi olarak Orta Kuşakta yer alan, Akdeniz bitki örtüsüne sahip, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkenin hükümeti ‘’Yangın söndürme uçağımız yok’’ diyebilecek kadar abesle iştigal eden, gerçeklerden uzak yaşayan, yasal sorumluluklarını yerine getirmeyen bir hükümettir.

Hükümet açısından bir başarı söz konusu değildir. Görevi yerine getirememe, sorumluluktan imtina etme, görevi ihmal vardır. Bunca can kaybı karşısında hükümetin yapacağı tek şey istifa etmektir.

Başarıdan söz edemeyeceğimiz bir diğer güruh ise yangın söndürmede ihtiyaç olan malzemeleri mevcut fiyatının üzerine fiyat koyarak, fiyatı iki katına yükselterek satmaya çalışanlar; indirim yapacağı yerde fiyat arttıranlardır.

Başarı, tüm il ve ilçe itfaiye ekiplerinin, orman memur ve işçilerinin, sivil toplum kuruluşlarının, veterinerlerin, doktorların, jandarmanın, polisin, koca gönüllü gönüllülerin,  halkın, gencecik yaşına koca bir yürek sığdırmış, vatanı için çabadayken şehit olan Şahin Akdemir’in, görevleri başında şehit olan itfaiye ve orman memurlarınındır.

Sahada canla başla çalışan insanlara, geri planda yine canla başla çalışarak yemek hazırlayan, binlerce pide yapan, ayranlarını-sularını, ihtiyaçlarını hazırlayan-taşıyan, organize eden güzel insanlarındır başarı…

Oldukları yerden dua eden, yardım gönderen, kalbi yangın söndürme için çalışan kahramanlarla atan, yanan her ağaç, her hayvancık için gözyaşı döken milletindir başarı…

Millet olarak, insanlık olarak yine başarmamız gereken en önemli şey suyumuza, ağacımıza, canlımıza, toprağımıza, denizimize, havamıza, doğamıza sahip çıkmak ve korumaktır.  Çünkü denklem basit: Doğa yoksa insan yok.

Ağaç gölgesi kadar ferahlatan, ağaç gölgesi kadar huzurlu, ağaç gölgesi kadar kıymetli, ağaç gölgesi kadar birleştirici bir gelecek umuduyla… Unutmayalım, millet olarak bir ve beraber olduğumuzda başaramayacağımız şey yok.