Denizli
18 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

 Anladın Mı? Aynen!

22 Mart 2019, Cuma 20:17

Monolog seven ve cümlelerinin ortasında ‘’Anladın mı?’’ diye soran ama cevabını asla beklemeyen, son sürat konuşmasına devam eden ve yine ‘’Anladın mı?’’ diye soran, şahsına fena halde münhasır kişilere ne demeli? Yok yok bunu gerçek anlamda soruyorum, gerçekten ne demeliyiz onlara, bir belirteçleri olmalı; çünkü bunlardan çok var ve ayırıcı bir isimleri ya da sıfatları olmalı, bunu sonuna kadar hak ediyorlar!

İletişimin diğer ucundaki ikinci şahıs garibim, söze giremiyor ‘’Neden, oradan bakınca anlamamış gibi mi görünüyorum, durup durup aynı soruyu soruyorsun?’’ diyemiyorki bizim monolog sever, aslında soru sormuyor, tasdik de beklemiyor, önlenemez bir heyecanla konuşuyor, anlatamamanın verdiği kifayetsizliği bu sorusu ile perçimlenirken, bodoslama cümle kurmaya devam ediyor.

Nasıl bir ruh hali acaba, karşısındaki bireyin düşüncesini önemsemeden bu denli konuşabilmek, hem de anlayıp anlamadığından emin olmadan, emin olsa o soruyu zaten sormaz diye düşünüyor insan.

Halbuki altta yatan sebep çok başka; yeterli kelime haznesine sahip olmadığı için tekrara düşmek ve karşı tarafın anlayışına sığınmaya çalışmaktan başka bir şey değil bu. İnsan anlayış göstermek, sabır etmek istiyor ama tahammül eşiğiniz çok yüksek değilse bu pek kabil olmuyor ve iletişimin diğer ucundaki insan zıvanadan çıkıyor; ‘’Anladım evet anladım, anlattıklarını hatta anlatamadıklarını bile anladım’’ şeklinde ya iç sesiyle ya da dış sesiyle sonunda düşüncelerini bir kuş misali özgür bırakıyor.

          Aynen kolaycılığına kaçanlara da bir şey demeliyiz bu arada. Kurduğun cümleye kısaca ‘’Aynen’’ diyen kitle ki bu kitle yeni doğdu ve pek çok kişi bu kitlenin içinde… ‘’Yeni bir cümle kurup, yorulmak istemiyorum, söylediklerini benimsiyorum amaaslında çokta önemsemiyorum, geçiştiriyorum.’’ demenin halidir aynen lafı, her şeyin arkasına koyabilirsiniz.

          Kendi fikriaynı da olsa bile farklı cümlelerle dile getirmek, yeniden kendi cümlelerini kurmak yorucu mu geliyor acaba? Ya da gerek görmüyor sil baştan bir cümle kurmayı, ‘’Hazır kurulmuşu var, katılayım gitsin’’ mi diyor? Hal böyle olunca iletişim de anlamını yitiriyor.

Biriyle iletişime geçmenin gayesi nedir?  Yeni bir vizyona şahit olmak, yeni bir bakış açısı yakalamak, yeni bir ufka yelken açmak değil midir?’’ Ben böyle düşünmemiştim, senin düşüncenin içine girince başka başka pencerelerim oldu’’ demek değil midir? Yoksa tüm konuşmalar, iletişim çabaları boş ve anlamını yitirmiş eylemler haline gelmez mi?

İnsan sosyal bir varlık, sosyalleşmesinin temelinde de konuşmak, iletişim kurmak, dinlemek var; insan, dinlediğine katılmak ya da muhalif olmak ya da başka bir boyutta ele almak gibi opsiyonlara sahip, bu sahip olduğu opsiyonları kullanmak, akıl yürütmek, yeni varyasyonlar yaratmak insanı özel kılıyor. Özel olan insan, umulur ki yaratılışındaki mucizeyi görebilecek ve o şekilde düşünüp, yaşayabilecek seviyeye erişsin…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.