Anlamak güç

Denizlispor tarihin en kötü en belirsiz zamanlarını yaşıyor. Geçmiş dönemlerde de sürekli olarak başkan sıkıntısı yaşayan yeşil siyahlı camia, bu kez daha bir fazla yaşıyor bu sıkıntıyı. Son yapılan genel kurulun üzerinden neredeyse bir ay gibi bir süre geçmesine rağmen kimseden bir ses çıkmıyor. Borçlar korkutuyor diyorlar ama bu da bana pek inandırıcı gelmiyor. Çünkü daha önce de dile getirdiğim gibi bu kulüp sürekli olarak mali krizlerle boğuştu zaten. 89 milyon TL olarak açıklanan bu  borç, yakalanacak olası bir başarı ve tekrar Süper Lig’e çıkılması halinde ödenebilir bir borç. Peki neden bu kadar kaçılıyor Denizlispor’dan? Borçsa borç hep vardı. Bizim bilmediğimiz başka şeyler mi var? Yoksa kulübün borcu 89 milyon TL’den daha mı fazla? İddia edilen 200 milyon TL’lik borç konusu doğru mu?
Şehrin en büyük marka değeri olan Denizlispor göz göre göre yok edilmeye mahkum mu bırakılacak? Sakaryalı işadamı Uğur Akkuş’un ismi gündeme geldiğinde bir heyecanlanmadım değil. Neden mi? Adana Demirspor’un Murat Sancak’ı gibi bizi ayağa kaldırabilecek bir isimdi çünkü bana göre. Hocası, yardımcı antrenörü, futbolcusu her şeyinin hazır olduğu söylendi. Denizli’ye geleceği söylendi. Ama sonra ne olduysa Akkuş ismi de son günlerde silindi gitti. Kimileri kulübün borcunu incelettiğini, borç yükünün çok olduğundan dolayı kendi inisiyatifiyle vazgeçtiğini söylerken kimileri de Denizli mülki amirlerinin Akkuş’u kabul etmediğini iddia etti. Kendi vazgeçmişse bunu anlarım. Ama şayet önüne bir set çekilmişse neden? Denize düşen yılana sarılır ki biz yılana değil parası olan, futbolun içinde aktif bulunmak isteyen kendisine kulüp arayan bir adama sarılacaktık. Ne yapılmaya çalışılıyor?
Bir de Süleyman Urkay var. Her fırsatta kulübü sahipsiz bırakmayacağını söyleyen ve aday olabileceğini ifade eden Süleyman Urkay. Kendisi ile son görüşmemde “Bu benim kendi verebileceğim bir karar değil, protokolün de onayı gerek” demişti. Ancak kendisine de protokol onayı çıkmadığı söyleniyor. Aynı soruyu tekrar soruyorum. Ne yapılmaya çalışılıyor? Anlamak güç…