BAKKAL DEĞİL SÜPERMARKET!

Altaş Denizlispor’da sezon başından bu yana iki hoca değişti. Sezona Serhat Gülpınar ile başlayan yeşil siyahlılar umduğunu bulamayınca, rotasını Fatih Tekke’ye çevirdi. Ancak Fatih Tekke ile birlikte de ne futbolda bir ilerleme ne de alınan sonuçlarda bir farklılık gözlemlenmedi. Hatta Fatih Tekke’nin performansı Serhat Gülpınar’dan bile geride kaldı. 
Horoz’un bu iki isimden çok daha tecrübeli bir isimle çalışması gerekiyordu. Gündeme bir çok isim geldi. Bunların en başında ise takımı Süper Lig’e şampiyon yaparak çıkarma başarısı gösteren Yücel İldiz oldu. Ancak benim gibi düşünen birçok gazeteci ve taraftarın da dediği gibi kalbini kırdığımız Yücel İldiz Denizli’ye dönmezdi. Kendisi ile o dönemde bir irtibat kurulduğunu biliyorum ama nitekim anlaşma olmadı ve İldiz Büyükşehir Belediye Erzurumspor’a gitti. Her ne kadar başarısız sonuçların ardından geçen hafta gönderilmiş olsa da. 
Altaş Denizlispor’un mutlak suretle taraftarı da uyandıracak, camiayı havaya sokacak bir hocayla anlaşması gerekiyordu. Çok fazla adı dolanmasa da bir anda Mesut Bakkal ismi ön plana çıktı. Futbolculuk döneminde yeşil siyahlı formayı başarı ile giymiş, teknik direktörlük yapmış, görev aldığı takımlar genelde Süper Lig’de mücadele etmiş, bu aşamada takımın başına monte edilebilecek en doğru hocaydı Mesut Bakkal. Nitekim anlaşma sağlandı ve Bakkal göreve başladı. 
Açıklamaları dikkat çekiciydi. Denizli’ye bir gönül borcu olduğunu, bir bağı olduğunu ve bu borcu ödemek için görev alması gerektiğini dile getirdi. Kulüp Başkanı Mehmet Uz, Mesut Bakkal’la ücret konusunu konuşmaya çalıştıklarında kendisinden ‘Ne parası bu aşamada para mı konuşulur’ cevabı aldığını dile getirdi. İşte böylesine istekli ve hırslı bir hocayla anlaşma sağladı Altaş Denizlispor. 
Yeşil siyahlı ekip Mesut Bakkal’la ilk sınavına Eyüpspor’la sahasında çıktı. İyi mücadele etmesine rağmen ilk yarıda bir anda 2-0 geri düştü. ‘Yine mi olmayacak, bu aşı da mı tutmayacak’ derken ikinci yarıda oynanan iyi futbol ve beraberinde gelen iki golle anlamlı bir puan alındı. Sonraki hafta deplasmanda oynanmasına rağmen ev sahibi Adanaspor’a nazaran daha iyi oynanan bir futbolla alınan bir puan da anlamlıydı. Bu süreçte Ziraat Türkiye Kupası’nda elenmemize rağmen Trabzonspor karşısında oynanan futbol da fazlasıyla tatmin etti bizleri. 
Futbol, sistem bu konular biraz tamam gibiydi ama bize üç puan lazımdı. Hem seri yakalayabilmek adına, hem havaya girebilmek adına bir üç puanın mutlak suretle alınması lazımdı. Altınordu uygun bir rakipti ve gereken galibiyet geldi. Ardından benim iş kazası olarak nitelendirdiğim 5-0’lık Samsunspor mağlubiyeti. Ancak bu mağlubiyet yolumuzdan şaşırtmadı bizi ve peş peşe gelen Bolu ve Balıkesir galibiyetleri ile şehir bu takımın lige tutunabileceğine inanmaya başladı. 
Serhat Gülpınar ve Fatih Tekke ile maç başına 1 puan ortalamasını zor tutturabilen Altaş Denizlispor, 1.83 gibi yani neredeyse 2 puan gibi önemli bir rakama ulaştı. Hücumda daha üretken bir hale geldi. Bakkal bize sınıf atlattı. Devamını diliyorum…