Bir İdlib Bir Askerimizin Tırnağı Etmez

AKP iktidarının, Suriye’de konusunda, Amerika ve İsrail planlarına uygun yürüttükleri ve Onların planlarına dahil oldukları 9 yıllık süreçte yanlış üstüne yanlış yapıldı.

Amerika ve İsrail’in ortak çalışmasında; dört bir yanı Müslüman ülkelerle çevrili olan İsrail’in güvenliğini sağlama ve varlığını sürdürme projesinin ana hedefi, mezhep ve etnik olarak bölünmüş komşular yaratmak idi.

Bu durum, İsrail’e güçsüz komşular sağlarken, bu komşuların başına Amerika ve İsrail eksenli politikalar yürüten yönetimlerin işbaşına getirilmesi ve bu yönetimlerle işbirliği yaparak, bölgenin yeraltı ve yer üstü zenginliklerinden çıkar sağlanması düşünülüyordu.

Bu amaç doğrultusunda başlayan, Suriye’yi tıpkı Irak gibi parçalara ayırma planı devreye sokuldu ve yıllardır süren bir iç savaş başladı.

Bu iç savaş, Türkiye’nin ciğerlerini yakan, hepimizi yasa boğan 36 askerimizin şehadeti ile bizim açımızdan doruk noktasına ulaştı. Terör örgütlerinin saldırıları haricinde Kurtuluş Savaşından sonra ilk kez askerlerimize saldırıldı. Neden? AKP’nin yanlış politikaları yüzünden.

Bu yaşananlar gökten zembille inmedi; AKP iktidarı tarafından yanlış dış politika taşları ile döşeli yollardan geçilerek gelindi bu günlere.

AKP iktidarı,bir zamanlar ortak Bakanlar Kurulu toplantıları yapıp, dostluk ettiği ve işbirliği yürüttüğü Suriye yönetimini ötekileştirmeye, yönetime karşı muhalif tavır almaya,  Amerika ve İsrail politikalarının aynı politikalar izlemeye başladı.

          Şam’da Emevi Camii’nde namaz kılma söylemleri dillere pelesenk edildi, aile dostu Esad, zalim Esed oldu ve böylece nur topu gibi yanlış bir Suriye politikası doğdu.

Yasal Suriye hükümeti ile masaya oturup, ortak çıkarlar doğrultusunda iş birliğine gitmek yerine Heyet Tahrir El-Şam, El-Nusra gibi IŞİD ve türevleri olan radikal dinci örgütler veSuriye hükümetine muhalif ÖSO gibi illegal yapılar ile beraber hareket edildi.

Suriye ise, Amerika ve İsrail blokuna karşı kendine hamilik edecek Rusya ile işbirliği yaptı. Türkiye, Rusya, İran ve Suriye’nin Ankara, Astana ve Soçi süreçlerinde, Türkiye İdlib’de 12 Gözlem Noktasında asker bulunduracak ve radikal dinci örgütlerin silah bırakmalarını sağlama gibi bir misyon üstlenecekti.

Bu politikaların hepsi ama hepsi yanlıştı, hiç kimse yanlışa doğru dememizi bekleyemez.  Suriye politikası baştan sona yanlıştır.

Halk olarak elbette sorumluların hesapvermesini isteyeceğiz, elbette yeni şehitler istemiyoruz diyeceğiz, elbette tüm askerlerimiz İdlib’den çıkmalı ve kendi sınırlarımız içine girmeli diyeceğiz.

Zararın neresinden dönülse kardır. Bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz.

Bize söylenen 36 şehit (Belki daha fazla) üzerine yeni şehitler istemiyoruz.

Bu yanlış politikalarda ısrarcı olmak büyük, çok büyük sorunlara yol açacak.

Bizim, siyasi iktidar gibi ne gemiciklerimiz ne şirketciklerimiz var. Bizim sadece vatanımız var. Ve vatanımızda özgürce huzur ve refah içinde yaşamak istiyoruz.

Kendini, şahsi menfaatlerini, koltuğunu, etiketlerini düşünen siyasiler istemiyoruz. Önce vatanını ve halkını düşünen Devlet Adamları istiyoruz, tıpkı Atatürk gibi…