Denizli
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Çocuğumuz Neden Böyle–Çocuğum ve Bilgisayar!

07 Şubat 2022, Pazartesi 16:16
Çocuğumuz Neden Böyle–Çocuğum ve Bilgisayar!

 

Merhaba sevgili dostlar.

Bu haftaki köşe yazımda toplumun, ailelerin ve çocukların çok fazla zarar gördüğü bir konu hakkında yazmak istedim. Ve bu yazıdaki amacım kimseyi suçlamak ya da eleştirmek değil, tam tersine biraz düşünmeye yol açmaktır. Çünkü, sorunların çözümü  ailededir/kişinin kendisindedir.

Öyle bir yüzyılda yaşıyoruz ki, bu kadar üstün teknolojinin avuçlarımızın içinde olduğu bir çağda aile yaşam dengelerimiz ne yazık ki altüst olmuş durumda.

Bir yaşındaki çocuğa telefonda çizgi film izletilerek yemek yedirildiğini görüyoruz. Çünkü diğer türlü çocuk bir lokma bile ''yemiyor (!)''.

Bu şekilde yemek ye/diril/meye alışmış olan çocuk iki yaşına gelince elinden telefon düşmüyor. Çünkü doğal olarak iyice hareketleniyor, yerinde duramıyor, bağırıp çağırıyor, gürültü yapıyor, anne ve babayı "rahatsız ediyor (!)", evde misafir varsa ya da aile misafirliktelerse yaramazlıkları bitmiyor. Bu durumda çocuğun "susturulması ve durdurulması (!)" gerekiyor. O anlarda çocuk artık sadece eline tutuşturulan telefonla "zaptedilebiliyor (!)".

Üç dört yaşlarında ise artık telefon ekranı küçük geliyor, kapasitesi yetersiz kalıyor ve daha büyük ve güçlü olan tablete geçiliyor, bununla da çocuk oyunlarla tanışıyor.

Sonrasında kulaklık kullanarak dış dünyadan kopuyor ve oyunlara devam ediyor (ki mavi balina oyununun dünyada çocuklar üzerindeki etkilerinin neler olduğunu çoğumuz bilmekteyiz). Bu kulaklık nedeniyle evdeki sesleri duymamaya başlıyor. Odasına kapanıyor, kapıyı kapatıyor ve ailesi ile arasındaki iletişim zamanla azalıyor, ilerleyen zamanlarda ise kopabiliyor.

Odasına kapanan çocuk yemeğin kokusunu alamıyor, çünkü artık sadece ekran odaklı yaşıyor. Yeme içme dengesi bozuluyor, aile de "Aman çocuğum aç kalmasın (!)" diyerek çocuğun ilgi duyduğu ve hoşuna giden sağlıksız yiyecekleri odasına götürüyor. Ailede yemek düzeni alt üst olduğu için de duygusal ve fiziksel uzaklık oluşuyor.

Beş altı yaşlarındaki çocuk diz üstü bilgisayarla tanışıyor ve oyunlarda daha da ustalaşıyor. Ev ortamından koptuğu için bir anlamda tamamen bireysel yaşam dönemine giriyor ve deyim yerindeyse ''bitkisel'' hayata geçiyor.

Çocukta, görme bozuklukları, çoğunlukla sandalyede oturduğu için hareketsizlik nedeniyle eklem sorunları, omurilik ve kemik yapısında deformasyon, oturuş ve duruş bozukluğu meydana gelebiliyor.

Sağlıksız beslenme yüzünden ya çok fazla kilo alabiliyor ya da tam tersine normalden daha çok zayıflıyor. Çoğunlukla "aç paketi, kızart ye" türünden ya da dışarıdan siparişle getirilen yiyeceklere damak tadı alıştığı için ev yemekleri çocuğun ilgisini çekmiyor ve iştahını kabartmıyor.

13-15 yaşlarına kadar kullandığı diz üstü bilgisayar, oynadığı oyunların hızına ve kapasitesine yetmediği için çok daha üstün teknoloji ürünü olan bilgisayar kullanımı başlamıştır. Ayrıca artık çocuğun dünyası ağırlıklı olarak oyun arkadaşlarından oluşmaktadır. Kendisine bu şekilde başka bir dünya kurmuştur ve o dünyada ''mutludur (!). Odasının kapısı, yemek ve tuvalet ihtiyacı dışında pek açılmamaktadır. Ev içinde çoğu zaman sadece anneyle ve çoğunlukla yemek konusunda iletişim kurmaktadır. Çünkü anne, haklı olarak çocuğunun aç kalmasına dayanamaz.

Misafir gelmesi durumunda çocuktan selamlaşma ya da konuşma beklentisi olumsuz sonuç vermektedir. Çocukta şu davranışlar çok sık gözlemlenebilir; bencillik, ürkeklik, insanlara güvensizlik, özgüven eksikliği, agrasyon, paylaşmama, antisosyallik vb.

Bütün bu olumsuzlukların temelinde TV dizileri ya da aile yapısını bozan programlar dışında, başka ailelerin yanlış davranması neden gösterilerek ''Onlar çocuğuna X oyun sistemini / bilgisayarı almış, çocuğum mahrum olmasın'' düşüncesi de vardır. Başkalarının yanlışlarını kopyalayarak ya da daha ileriye götürerek çözümü zorlaşan ve sürekli büyüyen sorunlara neden olduğunuzu unutmayın.

Çocuklarınıza küçük yaşlarında oyun arkadaşı bulmak ya da oyun arkadaşı olmak daha doğru değil mi? Onlarla sokağa çıksanız kötü mü olur? Sokaklar güvensiz, başına kötü şeyler gelebilir, belki de yanlış arkadaşlar edinir ve kötü alışkanlık sahibi olur vb. düşünceleriniz de normal, ama eğer sizler ebeveynler olarak çocuğunuzun yanında olursanız, korkmanıza gerek kalmaz.

TV'lerinizi artık biraz kapatsanız ve izlediğiniz o diziler yüzünden hem kendinizi hem de çocuğunuzu unutmasanız yanlış mı yapmış olursunuz?

Saygıyla, sevgiyle, güvenle, sağlıcakla ve mutlu kalın, hoşça kalın değerli dostlar.

Resital olarak hem bireysel hem de evlilik ve ilişki sorunlarınıza çözüm arayışlarınızda size destek verebilmemiz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.