Çok havaya girdik

Milli Takımımız Euro 2020’ye maalesef erken veda etti. Futbol da kazanmakta var kaybetmekte mesele bu değil. İlk defa gruplarda elenmiyoruz. Yakın tarihlerden örnek verecek olursam 5’inci torbadan Euro 96’ya katılarak büyük sükse yapan ve büyük ümitlerle turnuvaya katılan ay yıldızlılarımız turnuvayı gol bile atamadan puansız tamamlamıştı. Ama sonuç olarak iz bırakmıştık. Neden iz bıraktık diyorum çünkü oynadığımız futbol ışık vermişti ki bunun meyvesini bir sonraki turnuva olan Euro 2000’de aldık ve çeyrek final oynadık. Ardından gelen 2002 Dünya Kupası 3.’lüğü(Şenol Güneş yönetiminde). Euro 96’da bir nebze olsa yanan ateş sonrasında başarıyı getirmişti.

Euro 2004’ü ve 2006 Dünya Kupası’nı pas geçtik. Ama bir Euro 2008 var ki en az 2002 Dünya Kupası 3.’lüğü kadar değerliydi. Sakatlarımız ve eksiklerimize rağmen yarı finalde Almanya karşısında ortaya koyduğumuz mücadeleden tutun grup maçlarında yaptığımız geri dönüşler, çeyrek finaldeki Hırvatistan maçı mucizesi. Yarı finalde Almanya’ya elendik ama tüm dünya şunu gördü: ‘Türkler bitti demeden bitmez’

Ne olduysa bize bu turnuvadan sonra oldu. 2016’ya kadar 3 büyük turnuva kaçırdık. Çünkü bir kan değişimi yaşandı, jenerasyon farklılaştı. Euro 2016’ya bir mucize ile katılan milli takım, ilk iki maçta 0 çekti. Son maçta gelen Çek Cumhuriyeti galibiyeti bize yetmedi ve gruptan çıkamayarak elendik. İyi mi oynadık? Kısmen Çek Cumhuriyeti galibiyetini ön plana çıkararak kötü oynadık diyemem. Ama ortaya çıkan prim tartışmaları bizi ay yıldızlı formadan soğutmadı da diyemem. Kötü hatırlanacak bir turnuvaydı her iki açıdan da.
Arada 2018 Dünya Kupası’na yine katılamadık ve Dünya Kupası hasretimiz 16 seneye çıktı. Şimdi gelelim bugüne yani Euro 2020’ye. Başta da söylediğim gibi elenmek değil mesele. Mesele turnuva da en önemlisi de Türk futbolseverlerde iz bırakabildik mi? Maalesef bırakamadık. Turnuvanın ev sahiplerinden olan Macaristan’ın 3 maçını da izledim. Öyle bir takım olmuşlar ki biraz daha şanslı olsalar belki gruptan bile çıkacaklardı. Biz ne yaptık? Makedonya ile birlikte turnuvanın en kötü sonuçlarını alan takım olduk!
Sonuç olarak bence biz biraz şımardık. Bir örnek vereceğim 2002 Dünya Kupası öncesi ben hiçbir futbolcumuzu reklamlarda oynarken görmedim. Sadece futbola odaklanmıştık, turnuvayı düşünüyorduk. Bu turnuvada ise neredeyse her reklamda futbolcularımızı gördüm ben. Merih, Cengiz, Ozan, Kenan… 
Ben yaşanan bu başarısızlığı haddinden fazla havaya girmeye, şımarmaya ve biraz da sistemsizliğe bağlıyorum. Genç bir kadroyla katıldık bu doğru ama biz İsviçre’yi Galler’i yenemeyecek takım değildik. Çünkü daha çok yakın geçmişimizde Fransa ve Hollanda galibiyetleri var. Başarısızlığın tek sorumlusu Şenol Güneş olamaz olmamalı. Biz turnuva takımı değiliz maalesef. Ne yaparsak yapalım asla bir Almanya olamayız. Kendimizi dev aynasında görmeyelim…