Denizli
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Denizli’de İki Kadın

31 Temmuz 2017, Pazartesi 13:01

Yaşama tutunmanın örneği Cumhuriyet kadınları, fark yaratmaya devam ediyor, Her şeyin siyah ve beyaz göründüğü bugünlerde, meydan okurcasına gök kuşağının renklerineşekilveren iki kadın, herşeyi renklendiriyor ve güzelleştiriyorlar. Bugünlerde kapı boyuyor bu iki kadın.Eskidi diye kenara atılan ahşap kapılar bunlar. Bu iki kadının özelliği yaşama müdahale ediyor olmaları.Birlikte tam bir ekip olmuşlar, çalışmak bu kadar mı güzel olur? Çalışan insanlar bu kadar mutlulukla yapabilir mi işini. Onlar gülerek yapar işlerini büyük bir ciddiyetle.

Nuran Çağdaş Ören, bir Cumhuriyet öğretmeni, eşini kanserden genç yaşta kaybetmiş, ancak yaşama sıkı sıkı tutunmuş, güler yüz ve sempatikliğini her daim koruyor, mesleğini icra ederken bukadar severek yapar mı insan? Sözkonusu Nuran’sa evet. Onun çalışmasını görünce, insanın içinden boyaları alıp dünyayı boyayası geliyor.Sürekli ne üretebilirim, hangi yeni projeleri yapabilirim diye çabalıyor. Eskiahşap kapı ve pencereler, yeniden filizleniyor, ağaç oluyor ve çiçekler açıyor ellerinde. Nuran öğretmenim,emek emek estetik kazandırdığı kapılar için şöyle diyor; “Gönül kapısı, cennetin kapısı, cehennemin kapısı, sevgilinin kapısı ve bir hayattan bir hayata geçişin ifadesi ya da bir yolculuğun ifadesi. Ya arkadan kilitlersin ya da ardına kadar açarsın. Ne çok çalınmıştır kimbilir bu kapılar, neler fısıldandı arkalarında, nelere şahit oldular, hepsini dinledik aslında biz, aldık bu güzellikleri ve üstlerine çiçekler kuşlar kondurduk, herkese şarkılar söylesinler diye.” 

Nuran öğretmen Sahilde taşlara renk veriyor, kafede duvarlara, atölyede seramiği dillendiriyor.Renklere şekil veren insanlar çoğalıyor birden, herkesin elinde bir fırça. Nuran öğretmen iş başında,dokunuyor konuşturuyor, bir anlam yüklüyor hayata.

Bir karşı duruş var aslında, öylesine ki göle taş atmıyor, kendini atıyor. Haksızlığa isyan ediyor Engellilerin hakkını koruyabilmek için otobüs firmalarını ayağa kaldırabiliyor. Öğrencilerine nasıl resim yapmayı sevdire bilirim diye çaba sarf ederken, kıskançlıklara rağmen, engellemelere rağmen, onun deyimine göre ancak ‘çemkirerek’ baş edebiliyor çevresindeki boş boş oturup, hiçbir şey üretmeyen insanların cahillikleriyle. Başıyla bedeniyle giriyor işin içerisine,unvan dinlemiyor ve istemiyor bir takım protokol kuralları içerisinde insanların emeğinin, üretimlerinin yok olmasını.

Gonca Sağnak ise kanser nedeniyle çene kemiği alınmış bir kadın, tabi bu ameliyat, yüzünün fiziki yapısının bozulmasına yol açmış, beslenmesini ancak özel gıdalar ile yapabiliyor. Gonca, Türk edebiyatının ünlü ismi Cemal Süreya’nın kızı aynı zamanda. Gonca’da tam bir Cumhuriyet kadını özgüvenli ve kararlı, durumunu şöyle ifade ediyor; “ben eskiden güzel bir kadındım herkes bana bakıyordu, şimdi çirkin bir kadınım gene herkes bana bakıyor. Hayatımda değişen bir şey yok. ”özgüvene bakarmısınız? Gonca, kanser hastaları için projelerde yer alıyor TV de basında mücadelenin ve yaşama tutunmanın gerekliliklerini anlatıyor. Kişilerin farklı durumlarından dolayı acınacak değil toplumun saygın doğal bireyleri olduğu bilincini yaymaya çalışıyor. Gonca şöyle açıklıyor projelerdeki amacını; ” Bu projelerle, saatlerce aynanın karşısında, burnunun ucundaki sivilceyle uğraşanlara, kilolarından utananlara, ufacık fiziksel özelliklerinden rahatsız olanlara, ‘oram ağrıdı, buramda bir şey çıktı’ diyerek kendine ve çevresindekilere hayatı zehir edenlere hayatın ne kadar değerli olduğunu hatırlatmak istedim. Bir de önündeki yemeği beğenmeyip burun kıvıranların, 8 sene hiçbir şeyin tadını, kokusunu alamamanın ne demek olduğunu düşünmelerini istedim. Aynı yemek sofraya 2 kere geldi diye kıyameti koparanlara, yemek yiyebilmenin kıymetini hatırlatmak istedim.”

Nuran ve Gonca bu görevikendileri yüklendiler ve toplumsal duyarlılıklarını çekinmeden gösteriyorlar. Kimse onlara bu görevi vermedi. Tabi ki onlar sadece iki kadın değiller daha kim bilir kaç kişiler.

Nuran’lar ve Gonca’lar yaşama dokunmaya devam edin. Sizlere tüm kalbimle saygı ve selamlarımı sunuyorum.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.