“Efendiler! Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz.”

Bu topraklar için verilmiş en güzel müjde, yeryüzüne doğmuş en büyük lider…

Bayram sabahlarını hep çok sevmişimdir. Yeni ve özenli kıyafetler, renkli tokalar, jilet gibi ayakkabılar… Dedemle köyümüzün küçük stadyumuna gidip bayram törenlerini izlemekle başladı her şey. O gün bugündür bayram sabahlarına sevinçle uyanmak, yıllar sonra çalıştığın kurumlarda çocukların gözlerindeki umudu görmek ve çocuğunla birlikte yeniden hissetmek.Nasıl tarif edilir bilmem! İçin hep bir heyecan fırtınası ama gözlerinde akmaya hazır iki damla yaş… İçin kıpır kıpır ama bir tını var hassas… Yine de hep coşkuyla, özlemle, minnetle…

Tam 98 yıl önce bu gece Çankaya’da verilmiş bir müjde hala aynı heyecanı hissettiriyor. Ne mutlu! İnsanlara umut, çocuklara sevinç oluyor. Ne mutlu! Özgürlüğü simgeleyip bağımsızlık duygusu aşılıyor. Ne mutlu! Kalpleri minnet ve şükran duygusuyla dolduruyor. Ne mutlu! Dünyanın hayran olduğu bir lidere sahibiz. Ne mutlu!

Sevgili Ömer Şengüler ‘Marka Ol E Mi?’ kitabında markalaşmanın en güzel şahıs örneğinin Atatürk olduğunu söyler ve şöyle der;

“Atatürk’ü ezberlenmiş kasetten anlatma, O’nu iyi anla”

O’nu iyi anlayacak ve minnet duygusunu asla kaybetmeyecek nesillerde buluşalım.

Her zamanki gibi yüksek bir sesle;

YAŞASIN CUMHURİYET!