3ü
Denizli
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.15
  • EURO
    34.88
  • ALTIN
    2246.4
  • BIST
    9140.7
  • BTC
    66452.8$

EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR!

23 Nisan 2021, Cuma 10:54
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR!

 

                                                                                                                                               21 Nisan 1920

Bütün İllerle Bağımsız Sancaklara, Kolordulara, Nazilli’de Albay Refet Beyefendiye, Bursa’da Yirminci Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa Hazretlerine, Bursa’da Elli Altıncı Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Beyefendiye, Balıkesir’de Altmış Birinci Tümen Komutanı Albay Kazım Beyefendiye,

‘’Tanrı’nın yardımıyla Nisan’ın 23’üncü Cuma günü Büyük Millet Meclisi açılarak görevini yerine getirmeye başlayacağından o günden sonra bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun başvuracağı en yüce etki yerinin adı geçen Meclis olacağı bilgilerinize sunulur.’’

                                                                                                                                     Temsilciler Kurulu Adına

Mustafa Kemal

Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta,Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Ankara’da açılacağı bilgisini telgrafla bu şekilde muhataplara duyurduğunu anlatıyor.

Atatürk, Kurtuluş Savaşı devam ederken savaş sonrasını düşünmüştü. Ona göre, hükümet şekli ulusal egemenlik ilkesine dayanan halk hükümetidir. Cumhuriyet’tir. Egemenliğin temsil edileceği makam da Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.

Sivil ve askeri makamların, ulusun başvuracağı en yüce etki yeri: Meclis…

Bir asırlık ömür geçiren o yüce yerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bugünkü hali: Birbirleriyle ağız dalaşı yapan, işlevsiz yüzlerce milletvekili, kanunsuzca yinelenen kanun teklifleri, Montrö Antlaşması ile ilgili vahim söylemler dillendiren Meclis Başkanı vs.

101 yıl önce sabah akşam demeden çalışan, her konuyu tartışan ve oylayan, ortak karar veren Mebuslar şimdiki Meclis’i ve milletvekillerinigörselerdi ne derlerdi acaba?

Bir asır önce başta Atatürk olmak üzere bütün millet sonsuz özveri ile çalıştılar. Yedi düvelle savaştılar, yokluğa, teçhizat yetersizliğine rağmen zafer kazandılar.

Mirasçısı olduğumuz Osmanlı Devleti’nin dış borçlarını ödediler. Yurdu demir yolları ile donattılar. Eğitimde, tarımda, sanayide, toplumsal alanda büyük devrimler yaptılar. Eğitim ve üretim seferberliği ile kalkınma hamlesi başlattılar.

İç borçları ödediler. Yeni sanayilerle, yeni yatırımlar yapıp yedek akçe biriktirmeye başladılar.

Komşu ülkelerle yapılan Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşmaları ile sınırlarımızı güvence altına aldılar. Dünya’nın saygısını kazanan yeni bir ülke inşa ettiler.

Onların bütün bu emekleri yerle yeksan oldu. 101 yıl sonra geldiğimiz nokta: Kime nasıl satıldığı belli olmayan 128 milyar dolar gibi muazzam büyüklükte bir döviz kaybı.

Pek çoğu yabancı küresel firmalara satılmış fabrikalar.

Yunanistan tarafından ilhak edilen adalar.

Gün den güne büyüyen işsizlik. Durmadan değer kaybına uğrayan Türk Lirası. Yüksek enflasyon. Haksız kazanç sağlamalar, yolsuzluk, hukuksuzluk, liyakatsizlik. Her alanda görülen erozyon, yedek akçesi bile tükenmiş bir ülke…

Bütün bunlar düzeltilir. Hepsinin düzeltmenin yolu var. Her şeyi yeniden doğru ve güzel şekilde yapabiliriz. Hiçbir zaman hiçbir şey için geç değildir. Yeter ki birlik olalım.

Birlik olmanın en güzel örneğini Atalarımız hep beraber yeni ve modern bir ülke inşa ederek gösterdiler. Çoluk - cocuk, genç - yaşlı beraber yaptılar. Ve Atatürk Meclis’in açıldığı, millet egemenliğinin tescillendiği bu günü çocuklara armağan etti.

 Atam müthiş öngörüsü ile biliyordu ki çocuklar gelecektir. Cumhuriyet’i yaşatacak olanlar çocuklardır.

Çocuk demek umut demek; tomurcuk filiz, yeni doğan güneş, sıcacık bir gülüş, ciğerlere dolan temiz hava demek…

Bizim neslimizin çocukları yani bizler hatalar yaptık, egemenliğimizi koruyamadık. Millet egemenliğinin değerini anlayamadık. Bizim olan egemenliği tek kişiye endeksli bir sisteme dönüştürdük. ‘’Ben evet demedim, hayır dedim’’ demenin de bir anlamı da yok, netice ortada.

Ama her hatadan, her yanlıştan dönülür, yeter ki ders almış olalım. Biz,bizden sonra çocuk olanlar ve onlardan sonra çocuk olanlar bunu düzeltecekler, inanıyorum. Çünkü hümanist, gerçekçi,sorgulayıcı, vizyoner, yaşananları gözlemleyen ve analiz eden, sevgi dolu, akıl dolu, içi dışı bir Z kuşağı var.

 Ve Meclis’in itibarını iade etmek,  parlamenter sisteme dönmek, egemenliğimizi geri almak için muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcut!

Önce cephede savaşan, sonra vatanın inşasında emek veren başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Atalarımıza sonsuz saygı, özlem ve minnetle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.