GÖRÜCÜ USULÜ EVLİLİK

Merhaba sevgili dostlar.

Bugünkü köşe yazımı hepimizin bildiği ve halen uygulamada olan bir konuya ayırdım; görücü usulü evlilik.

"Eskiden görücü usulü evlilik vardı ve biz öyle evlendik" sözünü çok sık duyarsınız.

Neden bu konuyu seçtiğimi belki bilmek istersiniz; güncelliği nedeniyle.
Çünkü, TÜİK'in geçtiğimiz hafta açıkladığı verilere göre 2021 yılında görücü usulü evliliğin kadın ve erkek oranları açısından ortalaması %56,8 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran 2016 yılında %47,8'dir.

Görücü usulü evlilik, ülkemizin her bölgesinde hep vardı ve halen de işlevini korumaktadır.

Eskiden, eğer bir genç evlilik çağına gelmişse, onu evlendirmek için genelde ''Ev kızı'', yani çalışmayan gelin adayı bulmak öncelikliydi. Çünkü çalışan kadın "Kocasına, evine ve çocuğuna iyi bakamaz, evi temiz olmaz" denirdi.

Örnek vermek gerekirse; evlilik çağına gelmiş erkeğin annesi, halası, babaannesi, anneannesi ve teyzesi gibi akraba ya da tanıdıkları hangi mahallede, hangi sokakta, hangi evde evlilik çağına gelmiş genç kız var, araştırıp öğrenirlerdi. Daha sonra bu bilgiler ışığında o evlerin kapılarına varır ve sözü hiç uzatmadan "Kız görmeye geldik" derlerdi. Bazen de su içme bahanesiyle zile basar ve kapıyı açana ''Allah rızası için bir bardak suyunuz var mı, yandık susuzluktan'' şeklinde konuya giriş yaparlardı.

Eve girdikten sonra ise kızı görmeye ve tanımaya yönelik incelemelerde bulunurlar ve ona göre adımlar atarlardı.

Evin penceresinin kenarına, kapıların üstüne, halının altına bakarlardı, kir, toz, herhangi bir pislik var mı, kız evi iyi temizliyor mu, yürüyüşü, oturup kalkması nasıl, sesi kalın mı yoksa ince mi, ağzı ve burnu büyük mü ya da küçük mü, kulakları iyi duyuyor mu, gülüşü abartılı mı, utangaç bir yapıda mı, iyi yemek pişiriyor mu, el işi yapmayı biliyor mu, sigara içiyor mu, annesi, babası, kardeşleri ve akrabaları nasıl insanlar, nerede çalışıyorlar, ne kadar kazanıyorlar, aile genel kültürü ve yaşam tarzı nedir gibi incelemeler yapılırdı. Kocasının sözünü dinler mi, tutumlu mu, makyaj yapar mı, yaparsa abartılı mı, kayınvalideyle iyi geçinir mi, onun dediği çizgide kalır mı, …?

Ayrıca, gelin adayı iri yapılı olmalıydı, ayak bileklerinin olabildiğince kalın olmasına dikkat edilirdi. Uygun bir aday bulunca da "Maşallah kapıdan yan girer" derlerdi, çünkü evde ve tarlada iyi çalışacak, kocasını mutlu edecek, çocuk doğurup onlara iyi bakacak, güçlü kuvvetli bir gelin gerekliydi. Cılız bir gelin adayı neredeyse hiç kabul görmezdi, hatta hastalıklı damgası bile vurulurdu.

Bütün bu çabalar "mutlu ve sağlıklı evlilik" kurulması içindi.

Görücü usulü evliliklere örnek olarak ''Şaşkın Ördek'' ve ''Mucize'' adlı filmleri izlemenizi tavsiye ederim.

Saygıyla, sevgiyle, güvenle, sağlıcakla ve mutlu kalın, hoşça kalın değerli dostlar.

İyimser Danışmanlık olarak her türlü evlilik ve bireysel sorunlarınızın çözümü konusunda, kişisel gelişim, iletişim, yalan analizi, eş uyumu analizi, davranış ve kişilik analizi vb. alanlarda desteğe ihtiyaç duyduğunuzda size yürekten ve tüm iyimserliğimizle yardıma hazırız.

İyimser Danışmanlık

Tel.: 0258 408 80 40

Instagram adresimiz: iyimser_danismanlik

İnternet Adresi: iyimserdanismanlik.com (Sitemiz yapım aşamasındadır.)