Denizli
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Hayallerini Hedeflere Dönüştür

21 Haziran 2021, Pazartesi 15:25
Hayallerini Hedeflere Dönüştür

Merhaba sevgili okurlar, bugün sizlerle insan olma psikolojisinin derinliklerinde yatan güdülerimizden yola çıkarak doğru planlama ve hedef belirleme konusunda faydalı bir perspektif sunacağım. Öncesinde güdü kavramına açıklık getirelim:

Güdüler, beynimizin hareket ve davranışlarımızı başlatan içsel güç olarak tanımlanır. Bu iç güdüler karnımızın acıkması üzerine yemek yeme ihtiyacı duyma, yağmurlu ve soğuk havalarda kalın giyinmek gibi otomatik düşündüğümüz ilkel beyin esaslı içsel dürtülerdir. Psikoloji bir şeyin eksikliği durumuna ihtiyaç adını vermiştir. Organizma önce ihtiyaç duyar sonrasında bir dürtü ile bu süreci başlatır. Dürtü bir eksikliği gidermek için organizmada ortaya çıkan güce denir. Dürtülenmiş bir ihtiyaç için motive olmuş (güdülenmiş) organizma, sonrasında davranışa geçer. Peki, insanı ihtiyaçları doğrultusunda harekete geçiren bu sistem hangi düzeyde nasıl motive edilir?

Bu sorunun cevabı Amerikalı akademisyen Abraham Maslow tarafından, Maslow ihtiyaçlar piramidi olarak belirlenmiştir.

Psikolog Abraham Maslow'un belirlemiş olduğu yukarıdaki piramit, insanların ömür boyunca ulaştıkarı statü ve şartların beyinlerinde yaratmış olduğu güdülenme başlıklarını içerir. Toplumda bireylerin hedeflerini ve hayallerini gerçekleştirme yolunda belirli basamaklar ile ilerlediklerinde ek olarak bunu bir disiplin basamağına çevirdiklerinde insanların başarıya ulaştıkları uzmanlar tarafındanda kabul görmüş bir görüştür. Lakin beyin yapısı gereği hayal kurmayı ve bu hayallerin gerçekleşme ihtimalleri ile meşgul olmayı seven bir yapıya sahiptir. Peki siz hayal kurarken ya da hedef belirlerken bu piramidi veya kendi özgeçmişinizde ki hatalar ve eksikleri incelediniz mi? Şimdi asıl konuya gelelim:

Hayaller kurmak... Hepimizin zaman zaman içine düştüğü bir zihin terapisi gibi gözüksede, beynimiz hayalini kurduğumuz durumların sürekliliği sonucunda bunu çevremizde ki insanlar ile paylaşmaya başlamak gibi bir ihtiyaç duyar. İşte olayın en zararlı kısmı burası sevgili okurlar, bu ihtiyacı giderdiğimiz anda çevremizdeki insanlara yapmak istediklerimizin sonucunu doğrudan paylaştığımız duruma düşüyoruz. Aslında zararlı gibi durmasada çoğunluğa hayallerinizden bahsetmeniz beyninizin bu durumdan haz almasına sebep olmaktadır. Bu doğrultuda beyin, hayalleriniz için gerekli motivasyonun(güdünün) yarısını kaybetmeye başlar. Sebebi ise bilinçaltımızın gerçek ve hayal arasında ki farkı anlayamıyor olmasıdır. Bu neden ile yapmayı arzuladığınız şeyler için eyleme geçirdiğiniz planlarınızın son basamağına odaklanmanız ve bunu insanlar ile paylaşmanız, sizi sanki başarmışsınız gibi bir hissiyata sürükler. O zaman yukarıda anlatmış olduğum beyinde ki eksiklik ortadan yavaş yavaş kalkmaya başlar. İhtiyaç (eksiklik), organizmanın eyleme geçmek için dürtülenmesinde ki ilk basamaktı. Bu ilk basamağı ortadan kaldırdığınız anda süreç devamlılığını bitirmiş oluyor. Yani hayallerinizi anlatırken aslında kendinizi başarmış hissiyatına sürükleyip gerçek motivasyonu kaybetmeye başlıyor ve bunu fark etmiyorsunuz. Peki hayallerinizi, hedeflere dönüştürme sürecinde dikkat etmeniz gereken nedir? Altın kural: Hayallerinizi parçalamaktır. Ferrari almak için sadece ferrariyi düşünmek sizi sonuca ulaştırmaz. Öncelikli hedeflerinizi belirlemek ve piramitteki yerinizi doğru saptamak sizi ilk basamağa götürecektir. Örneğin: Üniversite sınavına hazırlık dönemlerinizde hedefinizi Tıp fakültesi doğrultusunda yaptığınızı varsayalım. Sürekli olarak bundan bahsetmeniz sizi bir süre motive etsede sonrasında zaten kazanacak bir yapıya sahip olduğunuzu düşünmenize sebep verecektir. Öncelikli olarak devam etmiş olduğunuz okulun gereklilikleri, sizi hayalinize götürecek küçük hedefler olarak görmeniz ve bu basamakları sabırla atlarken her zaman sadece bir sonraki basamağa odaklanmanız sizi hayalinize daha temkinli adımlarla götürecektir. Ve bu perspektif ile hayaliniz bu merdivende ki son basamağa yani gerçek bir hedefe dönüşecektir. Ve asla hayallerinize imkansız gözü ile bakmayın eğer bakıyorsanız ise şunu düşünün bundan 200 yıl önce biri size ileride aya yolculuk edileceği gibi bir şey söyleseydi onun deli olduğunu düşünürdünüz. Unutmayın ki bir nesilin hayal dediği diğer nesilin gerçekleri olmaktadır. O Ay'a çıkan insanlar nerde olduklarını biliyorlardı ve sürekli kafalarını kaldırıp Ay'a bakarak hayaller kurmak yerine bu sürenin çoğunluğunu yerde roket yapmaya çalışmak ile değerlendirdiler. Gerçekçi olun ama imkansızı isteyin. Hayallerinizi sindirmek için önce parçalayın ve basamaklar halinde temkinli ve disiplinli bir süreç takip edin. Hedefe dönüşmeyecek hayal yoktur. Bu ve bunun gibi konularda her hafta sizlerle olmaya devam edeceğim, istek ve düşüncelerinizi mail atmayı ihmal etmeyin ve kendinize iyi bakmaya özen gösterin. Unutmayın sizi tanıyan son kişi de öldüğünde bu dünyada hiç yaşamamış olacaksınız. Hayallerinizin peşinden koşun ve bir iz bırakın. İz bırakan insanlar asla unutulmaz. Bu dünyada bırakabileceğimiz en güzel iz kendini tanıyan, ülkesini seven ve iyilikten vazgeçmeyen, farkındalık sahibi bir nesilin yetişmesinde öncülük eden yollarda bıraktığımız ayak izleridir. Sağlıcakla kalın.

Saygı ve sevgilerle...

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.