Her Kurum Kendi Görevini Yapsın

Yapsın da kim yaparsa yapsın mı demiştim, geçen haftaki  yazımda. Bu yazıya olumlu, olumsuz çeşitli tepkiler gelince konuyu bir kez daha yazma gereği duydum.

Yerel yönetimlerin öncelikli görevleri ve devletin yapmak zorunda olduğu hizmetler konusunda  birbirine girmişlikti  konumuz.

Denizli’de belediyelerin okul , hastane, kütüphane yapmasının ne kadar belediyecilik hizmetleri kapsamına girdiğini sorgulamaktı amacım. Merkezefendi Belediye Meclis toplantısında  yaptığım konuşmayı  sizlerle paylaşarak, belediyelerin  asli görevi  okul ve hastane yapmak mı demiştim….

Bütçeden ilgili bakanlıklar için  pay ayrıldığını  hatırlatarak, yerel yönetim bütçelerinin önceliğinin belediye hizmetleri olduğunu  vurgulamıştım.

Evet Devlet, Milli eğitim Bakanlığı’na  bütçe ayırıyor.  Sağlık Bakanlığı’na da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da. Bakanlıklar da bu bütçeleri ile sağlık ve eğitim hizmetleri veriyor. Öte yandan Denizli gibi şehirlerde hayırsever vatandaşlarda özellikle eğitime  büyük katkı koyuyor.  Denizli’de okul isimlerine bakarsanız bu konuda ne demek istediğimi  daha iyi anlarsınız. Özellikle Denizli merkezde hemen tüm okulların adı hayırsever isimlerini taşıyor.Devlet Hastanesi ile PAÜ Hastanelerinde bile  durum böyle.  Koca servisler veya hasta odaları bile hayırsever isimleri ile bezenmiş durumda.

Hal böyle olunca, belediyelerin bu dev bütçeleri öncelikli görevlerine harcamalarının önemi bir kez daha öne çıkıyor.

Dediğim net…

Denizli’nin belediyecilik anlamında tüm sorunları çözüldü mü ki- belediye okul yapıyor.

 Yol , altyapı, otopark, raylı sistem, ulaşım,park sorunu başta olmak üzere…. Yada birinci derecede deprem bölgesi olan Denizli’de  kentsel dönüşüm…

Bu sorunlar köklü çözüme kavuşturulmadan, milyonlarca liranın başka devlet kuruluşlarının yerine harcanmasının çarpıklığı ortadadır.

Örneğin yıllardır  kaç otopark yapıldığını bir düşünün… Eski cezaevinin yerine bir otopark, Kız Meslek Lisesi’ni yıkarak Denizlispor’a verilen bir otopark. Oda yaparak değil yıkarak.

Ne okula , ne hastaneye, nede kütüphaneye karşıyız. Ancak herkesin kendi öncelikli işini yapması gerekli diyoruz sadece.

Hükümetin görevi olan yatırımları kendisinin yapmasının altını çiziyoruz. Yerel yönetimlerin yaptığı hizmetleri  siyasi ranta dönüştürme kolaycılığından vazgeçilmesi gerektiğini söylüyorum.

Elbette, bilinçli bir yönetim değişikliği değilse. Ve ben böyle olduğunu düşünmek bile istemiyorum.

Yoksa, gittiğimiz yol adı ne olursa olsun bizi adım adım eyalet sistemine götürür. Buda ülkemiz adına felaket demektir. O nedenle yapsın da kim yaparsa yapsın değil, her kurum kendi görevini yapsın diyorum