MERKEZ SAĞ BEKLEMEDE

Ülkemizin siyasi geçmişine damgasını vuran Merhum Menderes ile başlayıp Merhum Demirel ve Özal ile süregelen merkez sağ Sayın Tansu Çiller'in ve Mesut Yılmaz'ın liderliğinde bulunan DYP ve ANAP partisinin baraj altında kalmasıyla seçmenini de kaybetti...

3 Kasım 2002 seçimleri siyasette bir dönüm noktasıdır %9,56 oy oranı alan Dyp %5,12 oy oranı alan ANAP %8,35 oy alan MHP ve %1.22 oy alan DSP dahil olmak üzere Meclis'te olan 4 partinin baraj altında kaldığı bir seçim olarak tarihe geçmiştir...

3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidar olan AKP 4,29 oy oranı alsa da her geçen seçimde oy oranını arttırmış P ler seviyesine ulaşmıştır peki bu 4 ten P seviyesine nasıl gelmiştir cevabı merkez sağın lik oy oranını kendine katmayı başarmıştır...

Merkez sağ seçmeni aradığı siyasi rüzgarı istediği lideri geçen 14 yıl zarfında bulamamıştır...

Son iki yıldır MHP içinde yaşanan olaylar Tansu çiller hükümetinin içişleri bakanlığını yapmış merkez sağın içinden gelen bir ismi ön plana çıkardı ve o kişi de Meral Akşener...

Hem milliyetçi tabandan hem merkez sağdan oy alma olasılığı en yüksek kişi olarak öne çıktı MHP genel başkanlığı için verdiği mücadeleyi kazanamayınca yol arkadaşları ile birlikte Yeni parti kurmaya karar verdiklerini açıkladılar benim şahsi düşüncemdir ki herkesi içine alacak bir şemsiye açar ve merkez sağın hücrelerini uyandırırsa yıllardır beklediği rüzgarı ve lideri bulma özlemi olan merkez sağ seçmenini kazanabilir ama eğer sadece belli bir kesimin liderliğine razı olursa istediği desteği bulamayabilir kaldı ki yaptığı açıklamalarda merkez sağın seçmenine dikkat çekmektedir yıllardır bir alev bir işaret bir rüzgar bekleyen merkez sağ seçmeni tabanda bu oluşuma olumlu tepki vermektedir en azından benim görüştüklerimin fikri bekliyoruz bakalım ne olacak demektedir...

Demokrasinin olmazsa olmazı siyasi partilerdir ama siyasi partilerde demokrasi var mıdır ?

İşte bu tartışılır ben isterim ki il başkanı yukarıdan atanmasın ben isterim ki milletvekilini o partinin delegesi de değil üyeleri seçsin ben isterim ki iki dönem seçim kaybeden genel başkan olamasın...

İşte o zaman demokrasi siyasette de olur ve işte o zaman gerçek sahipleri makamlarda olur seçmenin yansıması o partinin alt tabakasında kalıyorsa hiç bir siyasi parti uzun  ömürlü olmayacaktır...

Bir de şu var kazanamayanlar yerinde oldukça kazananlar da yerinde olmaya devam edecektir...

Rahmetli Demirel'in vefat etmeden evvel son konuşmalarında merkez sağ için söylediği gibi tarla şu an nadasta gün gelir filizler yeşerir kaldı ki merkez sağ seçmeni bitti kalmadı diyen kaybeder değişim isteyen hemen hemen her partide var insanlar değişimin gücünü görmeden yerinden kıpırdamaz bu gücü gösterenin de başarısı kaçınılmazdır...

Bekleyip görelim önümüzdeki bir yıl siyaset için çok hareketli geçecek...

Saygılarımla...