Metal Yorulunca

Türk siyaseti metal yorgunluğunu tartışıyor.  Uzun süredir iktidarda bulunan AKP’de , Genel Başkan Erdoğan’ın  sözleri sonrasında gündeme gelen metal yorgunluğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.Uçak , helikopter , köprü değil  siyasetteki metal yorgunluğundan  söz ediliyor.  Siyasetteki yorgunluktan önce  metalin nasıl yorulduğuna bakalım isterseniz. Metal yorgunluğu en kaba tarifi ile;Sürekli olarak çalışan veya belirli bir miktar yükün sürekli uygulanması sonucu metal malzemelerin istenilen dayanma özelliğini yitirmesi olarak açıklanıyor.

Bir teli sürekli olarak yukarı ve aşağı bükersek tel büküldüğü noktadan ısınır ve bir süre sonra kopar. Kopma olayı, metal yorgunluğunun son noktasıdır. Metaller cinslerine ve kendilerine uygulanan basıncın şiddetine göre farklı zamanlarda yorulur. Evet, bilim ve teknoloji  kazalara sebebiyet vermemek, metal yorgunluğunun önüne geçmek için parçalara belirli bir  kullanım ömrü  belirler.  Özelliklede  metal yorgunluğunun en çok görüldüğü uçak , helikopter , çelik asma köprü gibi  araçlar yada yapılarda. Bu sürenin sonunda sağlam görünsün görünmesin , parçaları değiştirirler.

Örneğin, İstanbul’da yaşayanlar bunu iyi bilir. Boğaz üzerindeki asma köprülerin çelik  halatları belli sürelerde değiştirilir. Yada uçak helikopter gibi  taşıtların  pervaneleri , kanatları iniş takımları değiştirilir.

 Siyasette dönecek olursa, iktidarlar metallere göre çok daha hızlı yorulurlar. Bu nedenle Dünyada demokrasi olan tüm ülkelerde iktidarın yorulmasını ve ülkeyi felakete sürüklemesini önlemek için düzenli aralıklarla seçimler yapılır. Yapılan seçimler mevcut partinin yada başkanın değiştirilmesini amaçlar. Böylece değişim ile yorgunluğun önüne geçilmesi hedeflenir.  Ancak krallıklar ve diktatörlüklerde seçim olmaz yada göstermelik olarak yapılır.

Siyaseten metal yorgunluğu başladığında ise parçaları değiştirmek artık bir işe yaramaz.  Siyasi anlayış parçaları zaten daha önce değiştirmiştir. Bu parçalar, hükümet içindeki bakanlar, yasal düzenlemeler veya bürokrasideki atamalardır.  Kanat, kuyruk, iniş takımı vb. Türkiye’de defalarca değiştirilmiştir. Ve şimdi çok fazla dillendirilmeyen uçağın ana gövdesinin yorulduğudur.  Ana gövdeleri yorulan uçaklar ise asla uçurulmazlar.

  Onların düşeceğini bile bile uçmasına izin vermez uzmanları.