NEYİMİZ EKSİK?

Ülke gündemi;

Ne sanat,

Ne bilim,

Ne kitap,

Ne tasavvuf,

Ne teknoloji,

Ne kuantum,

Ne istikbal,

Ne yenilik,

Ne doğa,

Ne sevgi,

Ne saygı…

Ya mafya,

Ya hırsızlık,

Ya yolsuzluk,

Ya rant,

Ya liyakatsizlik,

Ya haksızlık,

Ya hukuksuzluk,

Ya cinayet,

Ya işsizlik,

Ya akıbeti meçhul 128 Milyar Dolar,

Ya adaletsizlik,

Ya doğa talanı,

Ya yönetimsizlik…

Bize yakışan bu mu?

Japonya’da, varması gereken istasyona 1 dakika geç varan hızlı treni kullanan sürücü hakkında soruşturma açılıyor ve şirket bu 1 dakikalık gecikme için özür diliyor.

Ülkemizde ise tren kazasında ölen yüzlerce canın sorumluluğunu kimse üstlenmiyor. Dava yıllardır sürüyor, netice yok. Üstüne üstlük orada evladını kaybetmiş bir anne adalet aradığı için sanık durumuna düşüyor.

Bakanlar görevini ve yetkisini kötüye kullanıyor; bırakın yargılanmayı özür bile dilemiyor.

Rüşvet paraları sıfırlanıyor; kimsenin yüzü kızarmıyor.

Bürokrasinin karıştığı cinayetler, kaçakçılıklar, kanunsuz sayısız işler ifşa ediliyor; ismi geçenler istifa etmiyor.

Her gün, işsiz-aşsız kaldığı için intihar edenlerin haberleri manşetlere düşüyor ama insanların akıllarına soru işareti, vicdanlarına pişmanlık düşmüyor.

İnsanlar, dilde Müslüman ama uygulamada Müslümanlığın yanından geçmeyen yöneticilere pirim vermeye devam ediyor.

Gerçek Müslüman inancını pazarlamaz. Gerçek Müslüman inancın pazarlanmayacağını bilir ve inanç pazarlayanlara inanmaz.

Herkesin inancını kendinedir, kendi ile Allah arasındadır. Devlet inançla yönetilmez; devlet kanunla, adaletle yönetilir.

Başlıkta sordum ya neyimiz eksik diye, sanırım ahlakımız eksik.

Dejenere bir fikrin yansıması olan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyeti, bal tutan parmağını yalar zihniyeti toplumda karşılık buluyor.

Ama bulmamalı;  o yılan eninde sonunda seni de sokar. Bal tutan ahlaklı değilse parmağını yalamaz; kavanozun dibini sıyırır.

Önemli olan ve ahlaklı olan yanlışa yanlış demektir;  korkmadan ve çekinmeden,çünkü ahlaklı olmak bunu gerektirir, iyi insan olmak bunu gerektirir. Demem o ki bu hükümetin yaptığı her şey yanlış!

Uğur Mumcu’nun dediği gibi ‘’İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludur.’’

Atatürk’ün şu sözünü hatırlayın; ‘’Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim’’ Sporcu halkın içinden çıkacağına göre halkta zeki, çevik ve ahlaklı olmalıdır.

Hızlı tren olayında görüldüğü üzere Japonya zeki, çevik, ahlaklı insanlar ülkesi örneğiolarak karşımızda duruyor.

Biz de öyleyiz ( Ahlak konusuna eğilmemiz gerek ). Biz teba değiliz, biz parya değiliz, biz bu yönetime mahkum değiliz; biz ulusuz, biz çalışkanız, biz zekiyiz, biz milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini biliriz, çünkü yürüdüğümüz terakki ve medeniyet yolunda elimizdeki ve kafamızdaki meşale müspet ilimdir.

Bugünkü yaşadıklarımız, Atatürk’ün çizdiği çağdaş ve medeni toplum rotasından çıkmamızın neticesidir. Acilen rotamıza dönmeliyiz. Bunu yapacak olanda yine biziz ve yapabiliriz.