Oruca müptela, hastalıklara uzak olalım!

Sevgili dostlar;
Geçen haftaki yazımda sağlıklı sahur ve iftar tüyolarından bahsetmişken bu yazımda da sağlıklı beslenilerek tutulan orucun insanlığa getirdiği faydalarından bahsetmek istiyorum.
Aslına bakarsanız oruç, insanlık tarihinde hemen her din ve kültürde vardır ve hep çok faydalı olduğundan bahsedilir. Yüzyıllardır faydalı olduğunu gözlemleyip her toplumun uyguladığı ve hattâ büyük düşünür ve filozofların bile oruç tutarak düşünce yetilerini geliştirdiklerini anlatan kaynaklar da olmasına rağmen, Sanayii Devrimi’nin getirdiği vardiyalı sistem dolayısıyla hayata entegre edilen çok öğünlü beslenme düzeni, ilk zamanlar “Gündüz gözüyle yemek yemek ayıptır, görgüsüzlüktür!” diye topa tutulsa da, ekmek parası kazanma düzeninin yeni kuralına yenik düştü ve yüzyıllardır alışkanlık olan 2 öğün yemek düzeni unutturulup 3 öğüne, sonra ara öğün falan filan derken çok öğünlü, yani az ve sık sık beslenmenin “Olmayan mantığı!” kabul ettirilmeye başlandı. Sık yenilen öğünlerle bir türlü düşmeyi başaramayan kan şekeri dolayısıyla da artık peşimizi hastalıklar bırakmaz oldu! Bir de buna doğal gıdaların yerini alan hızlı iş hayatına uygun fastfood türü işlenmiş gıdalar da eklendi ki bunların doyuruculuğunun düşük olmasıyla çabuk acıkma problemi de çok öğünlü beslenmenin ekmeğine yağ sürdü. Üstüne bir de yeni iş düzeninin getirdiği stres kaynakları da hayatımıza musallat olunca, sonuç: “Vah başımıza gelenler!!” İşte o yüzden son yüzyılda obezite, kalp damar hastalıkları, tansiyon, şeker ve kanser de dahil bir çok hastalık başgöstermeye başladı! Çünkü hepsinin, yani tüm bu hastalıkların en büyük destekçisi “çok yemek yemekti! Çok ve boş, hattâ kalitesiz yemek yemek!” Yani bir türlü düşmesine müsaade edilmeyen kan şekeri ve peşisıra getirdiği felaketler!! Zaten kan şekeri yüksekse bilin ki diğer bütün hastalıklar pusuda bekliyordur! Hem de yukarıda saydığım üç beş tane hastalıkla da sınırlı değil!! Sinsice pusuda bekler ve en umulmadık yerden vurur geçer!! Yani bir stres anında ya da bağışıklığınızın düştüğünde, işte bir boş bulunduğunuz vakitte, ensenizdeki düşmandır o yüksek kan şekeri!!
Velhasılıkelam demem şudur ki; yüzyıllardır tüm dünyada 2 öğün beslenme düzeni varken ve aslında bu insan metabolizmasının doğal beslenme şekliyken, yeni düzenin dayatması olan çok öğünlü beslenme, bizim yüzyılımızın en büyük yanlış yönlendirmesi oldu ki maalesef tıp camiasında bile yakın zamana kadar kabul gören buydu! Ta ki 2016 yılında Japon bir bilim adamının az ya da kısıtlı kalori alımının, yani orucun meydana getirdiği “Otofaji” mucizesini kanıtladığı çalışmasıyla Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülmesine dek!! Sonra bütün tabular yıkıldı ve ardından, az kalori alımının yani orucun faydaları üzerine o kadar çok bilimsel çalışma yapıldı ki; ben diyeyim yüzlerce, siz deyin binlerce! Ve her bir çalışmada yeni bir faydası keşfedilir oldu! Bu kadar sağlam kanıtlarla yerini ve değerini sağlamlaştırmasına öncül olan o saygıdeğer japon bilim insanına sonsuz şükranlar. Sayesinde insanoğlunun aslolan beslenme şekli olan günde 2 öğün ya da tek öğünün değeri bir yüzyıl sonra tekrar gün yüzüne çıktı. Umuyorum ki; sık beslenmeyi  başımıza musallat edip bizi hastalıklara müptela edenleri de tarih affetmesin! Neyse! Geç olsun güç olmasın, zararın neresinden dönülse kâr. Artık en sağlıklı beslenme düzeni ve hattâ yaşam tarzı olan aralıklı oruç düzenine merhaba!
Sevgili dostlar; bir sonraki yazımda orucun bilimsel olarak kanıtlanmış faydalarına da detaylıca değinmek istiyorum. Ama kısaca değinecek olursak; yüzyılın hastalığı kanser de dahil olmak üzere, kalp damar hastalıklarından tansiyona dek birçok hastalığa deva olduğunu sürüsüyle bilimsel çalışmayla kanıtladığı için ömrü uzattığı düşünülen, tüm dünyada Anti-aging araştırmalarının odak noktası olan, Alzheimer, Parkinson gibi Nörodejeneratif birçok illet hastalığa başkaldıran bir şey bu oruç!

Önemli Hatırlatma: Sevgili dostlar; eğer önemli bir sağlık bir sağlık probleminiz varsa ya da ilaç kullanıyorsanız, hamilelik ya da emzirme durumunuz varsa doktorunuza danışmadan oruç tutmamanız gerektiğini, ya da hekiminiz onay verse dahi kendisiyle irtibatta olmanızı tekrar saygıyla hatırlatırım.

Otofajiniz bol, sağlığınız yerinde olsun. Sevgiler saygılar sizlere…
GIDA MÜHENDİSİ & GIDA GÜVENLİĞİ UZMANI
PINAR KORALAY