Oynadık, zıpladık, yüzdük, her şey normalmiş gibi...

Sanki 2020 yılını hiç görmemiş, sanki korona virüsü diye bir şey hiç duymamış, Sanki bu kadar hasta yokmuş, sanki bu kadar ölüm olmamış gibi yaz ayının tadını çıkardık değil mi ?
Düğünlerde oynadık zıplaya zıplaya , askerleri uğurladık omuz omuza, sahiller mi ? Festival alanındaki eğlenceden farksızdı görüntüler....
Unutuverdik...
Sağlık bakanımızın dilinde tüy kalmadı , maske dedi, sosyal mesafe dedi, temizlik dedi...dedi...dedi...
Maske çeneye inmişti ki şimdilerde bileklerde dirseklerde geziyor. Sosyal mesafe dedikçe yaklaştık bir birimize sardık sarmaladık...
Kullandığımız maskeler yerlere atıldı temizlik dedikçe....
Yaz ayının sayılara verdiği yumuşatma bizleri ne çabuk unutturdu değil mi ?
Ama o unutmadı. 3-5-7-9-100 artmaya başladı, başladığımız yere dönme sürecindeyiz...
Tabi maske,mesafe,temizlik diye, diye dilinde tüy kalmayan sağlık bakanımız da bazı kısıtlamaların gerekli olduğunu söyleyince önce düğünler, sonra 65 yaş ve 18 yaş altına cüzi kısıtlamalar gelmeye başladı. Eylül ayının sonları yada Ekim aylarında yine evlere kapanır mıyız bilmem ama biz birinci dalgayı bitirmedik ki ikinci ile mücadele edelim...
Biz sanki bu korona hiç yokmuş, hiç böyle bir şey olmamış gibi yaşamaya devam edersek bitmez, bitmeyecek. Biter nasıl mı ? Kendi kendiliğine biterse biter ya da aşı bulununca biter...
Yoksa biz iki üç adım atar başladığımız yere geri döneriz. Umarım kış başlamadan aşı bulunur ve eski günler özlediğimiz normal süreci hep birlikte yaşarız...
Ayrıca maskelerin bileklerde ve dirsek aynı zamanda çene altında virüse karşı bir koruma sağladığına dair hiç bir bilimsel açıklama yok...
Dezenfekten, maske ve sosyal mesafe...
Lütfen...!
Eski günleri Özler olduk de gidi de....
Allah’a emanet olun....