SEÇİM MESELESİ

Neden seçimlerimiz yapıcı, hayatın devamına katkı sağlayıcı yönde değil?

Neden iyilik yerine kötülüğü, hakça paylaşım yerine hırsızlığı- yolsuzluğu, adalet yerine haksızlığı, destek yerine kösteği, sevgi yerine nefreti, merhamet yerine acımasızlığı, özgürlük yerine köleliği, doğayı korumak yerine tahrip etmeyi, yaşatmak yerine öldürmeyi, barış yerine savaşı, doğru söylemek yerine yalan söylemeyi, etken yerine edilgen olmayı seçiyoruz?

Yaradan’ın insana verdiği en büyük hediyelerden birisi,  özgür irade yani seçme yetisidir. Biz, bu büyük hediyenin ne kadar farkındayız? Ve bu büyük hediyenin, insanın tekamülünde ne denli mühim bir anahtar olduğunun bilincine vardık mı? Yaşadıklarımıza bakarsak farkında olmak, bilincine varmak bir yana daha cümle içinde kullanacak erişkinliğe bile ulaşamadığımız ortada…

Neyi seçtiğimiz, bizim insan olma kriterini taşıyıp taşımadığımız meselesinin de öncülü durumunda ve mesele; ağaç kesmek yerine dikmeyi, düşmanlık yerine dostluğu, hüzün yerine mutluluğu, kibir yerine tevazuyu, hin olmak yerine erdemli olmayı, koşulsuz itaat yerine irdelemeyi, ceza yerine affetmeyi, bağırmak yerine dinlemeyi, çekinmek yerine hakkını aramayı, susmak yerine konuşmayı, kargaşa yerine düzeni, nepotizm yerine liyakati, tebaa olmak yerine halk olmayı seçme meselesi…

Yani aslında çok basit; o ya da bu, seçtiğin neyse onu yaşatır, onu büyütürsün… Her seçiş bir vazgeçiştir; iyiliği seçersen kötülükten vazgeçersin bu kadar basit…

İnsan, zaman içinde belki de bilincinden, özünden uzaklaştı, yaratım itibariyle özel bir varlık olduğunu unuttu, belki de yine hep yaptığı gibi yanlış olanı seçti. Seçimlerini değiştirmesi için, nasıl bir varlık olduğunu hatırlaması, içine bakması, içine dönmesi gerekiyor. Özünün muhteşem olduğunu, özünde Yaradan’ın üflediği ruhun olduğunu bilmesi gerekiyor. Belki o zaman seçimlerimiz yapıcı ve yaşamın devamına katkı sağlayıcı şekilde değişir, güzelleşir…

Unutmayalım ki, korkmak yerine cesur olmayı seçen ataların çocuklarıyız; aynı cesareti biz de göstermeliyiz; hiç bir şey için geç değildir, her şey yeniden ve yeniden başlar yeter ki neyi ve kimi seçtiğimize dikkat edelim…