Sevgi Dilenciliği Nedir?

Merhaba Dostlar. Aşağıdaki köşe yazısını okuduktan sonra çevrenizdeki insanları gözlemlerseniz, bazılarının neyineden yaptığını daha iyi analiz edersiniz.

Sevgi dilenciliği; herkes tarafından sevilmek, beğenilmek ve takdir edilmek isteyen, bu yüzden çevresindeki herkesi memnun etmeye çalışan insanların sergilediği "tek taraflı ve sürekli verici kişilik'' davranışıdır.

Bir insan neden sevgi dilencisi olur?

Temelinde bireyin, çocuklukta ve ergenlikte genelde aileden yeterince "sevgi, beğeni ve takdir görmemiş olma ihtimali" çok yüksektir. Ayrıca, başka çocuklarla kıyaslanması ve yarıştırılmasının da büyük etkisi vardır, bu durumda çocuğun aşağılanması ve bu yüzden özgüveninin kırılması söz konusudur. Bunun sonucunda çocukta değersizlik duygusu da oluşur. Ne yazık ki bazı uzmanlar bu konuda acımasızca ve tek taraflı olarak sadece anneyi suçlasa da, aslında babanın da bu sorunun oluşmasında payı vardır. Bu nedenle; ''sadece anne suçludur ya da anne eksik sevgi vermiştir, o yüzden çocuk bu duruma gelmiştir vb.'' şeklindeki söylemler haksızdır. Çünkü, çocuğu yetiştirme, ilgilenme ve ihtiyaçlarını karşılama görevi hem anneye hem de babaya aittir. Annenin ev kadını olması, çocuk konusunda bütün sorumluluğun ona ait olması anlamına gelmemelidir.

Bir başka sorun da şudur; bazı anneler ya da babalar çocuğu ''koşullu (şartlı) sevgi / eğer sevgisi'' ile sevme, beğenme ve takdir etme eylemindedir. Yani; ''Eğer şunu yaparsan seni severim, dediklerimi yerine getirirsen, yemeğini yersen, uslu durur ve yaramazlık yapmazsan, istediğim gibi bir çocuk olursan, ödevini bitirirsen seni severim vb.'' sevgiler karşılık beklenen ''koşullu ve eğer'' türü sevgilerdir. Bu da çocukta doğal olarak sevgi dilenciliği davranışının oluşmasına neden olur. Çocuk, ''Eğer annemin ve babamın istediklerini yaparsam beni severler, yakınlarımın ve arkadaşlarımın istediklerini yaparsam beni beğenirler vb.'' düşünce çıkmazında ''Sevgi dilenciliği'' yapar.

Böyle bir ortamda yetişen çocuk, yetişkinlik döneminde de ihtiyaç duyduğu sevgi, beğenilme ve takdiri alamadığı ve nasıl verildiğini ailesinden yaşayarak/görerek öğrenemediği için, kendi çocuklarına ve eşine verme konusunda sorun yaşar.. Bu nedenle genel olarak hep eşi ve çocukları dışında kalan çevresini memnun etme çabasındadır. Onların isteklerini gerçekleştirmeye çalışır, onları mutlu etme ve duygusal karşılık alma peşindedir, asla hayır demez ve sonrasında da değersizlik hissiyle boğuşur. Kendisine çevresi tarafından, evliliğinin ve aile yapısının bozulmaması için yol gösterme ve yardımcı olma amacıyla iyi niyetli olarak söylenen ''Eşin ve çocuklarınla ilgilen, onları ihmal ediyorsun, hepinize yazık olacak vb.'' şeklinde kendisiyle konuşanlarla arasına mesafe koyar.

Çevrenizdeki çocukların ve yetişkinlerin davranışlarını inceleyin. Sürekli başkalarını memnun etmek isteyenler olduğunu görürsünüz. İşte onlar "Sevgi dilencisidir". Bunu yapan bir yetişkinse, evli ve çocukları varsa, eşini ve çocuklarını bile görmezden geldiğini görürsünüz. Elbette bu davranışlar bir noktaya kadar istemdışıdır, ama kişi bundan kurtulmak için gerekli yardımı almak durumundadır.

O yüzden, çocuklarınızı çocukluğundan itibaren hep sevin, çok sevin ve sevginizi her fırsatta, her ortamda ve her zaman gösterin. Doğru yaptıkları ya da zor olanı başardıkları zaman onları takdir edin, övün, kutlayın. Ona, ''İyi ki varsın ve iyi ki benim çocuğumsun, iyi ki senin annenim/babanım, seni seviyorum'' deyin ve mutluluğunuzu sık sık dile getirin, ki başkalarından sevgi dilenmesin. Ya da bunların tam tersini yapın, çocuğunuz ezik, özgüvensiz ve hep bunalımlı ve kişiliksiz bir çocuk ve yetişkin olsun. Seçim sizin.!

Resital Aile – Evlilik ve İlişki Danışmanlığı