Denizli
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

SINAV’DAN YANSIMALAR VE GÜZEL BİR AKŞAM

26 Nisan 2017, Çarşamba 18:21

İki gündür zaman zaman konuşup üzerinde yorumlar yaptığımız yeni bir konumuz var. Keşke konuşmasaydık diyeceğim ama nafile! Geçtiğimiz Pazar günü YGS sınavı yapıldı. Aylarca süren mücadele ve emekleri de içine aldı götürdü. 

Aileler, öğrenciler ve öğretmenler olarak bütünleşiyoruz bu sınavla adeta. Eskiden de zordu ama şimdilerde daha da zor diyebiliyoruz. Çekilen sıkıntılar anlatmakla bitmez bir boyutta elbette. Durumun ciddiyetini algılamış her öğrenci gibi oğlum da uzun zamandan beri mücadelesini sürdürmekte. Sınav ise, hakkında çok konuşulan, eleştirilen ve de kader belirleyici yönüyle bütün muhataplarını üzen yorucu ve uzun soluklu bir yolculuk. Bizler de öğrenciliğimizde yaşadık bu zorlu süreci. Psikolojimiz bozuldu, gülmekten vazgeçtik uzunca bir zaman ve gelecek endişeleriyle doldurduk verdiğimiz emekleri.

Değişen bir şey yok ne yazık ki. Artarak devam eden bir büyük sınav kaosu ve fobisi oluştu ülkemizin bütün duvarlarında. Şimdi bizler de çocuklarımızın sıkıntılarıyla ve gelecekte nasıl bir yaşamın onları beklediğine dair düşüncelerle buluyoruz kendimizi. Tedirgin oluyoruz. Haklıyız da. Sınav saatlerinde evdeydim. Oğlum için de bütün gençler için de dualar ettim. Emekleri ziyan olmasındı, dileğim böyleydi. Önemli olan da bu! Çalışmaların karşılığını da alamamak var bizim ülkemizde.

Bu sefer de sınava bir iki dakika geç kaldı diye alınmayan gençlere üzüldük. Önce kızım ve eşim görmüş gençlerin görüntülerini. Anlatıyorlar. Dinliyorum, ağlamaktan fenalık geçirmiş bir genç ve ambulans götürmüş. Sonra ben de fena oluyorum dinledikçe. Sonra devam ediyor kızım, bakışları fersiz bana anlatıyor kahrolurcasına. Ahh diyorum ah ben de gördüm işte! Haberler devamlı veriyor bu görüntüleri. Bir delikanlı demir kapının ardında, ağlıyor, elinde giriş belgeleri ve sonra çöküyor olduğu yere. Ahhh diyorum yine, inanın gözlerim doluyor şu an yine, ağlamamak için zor tutuyorum kendimi.

Olmaz ki, olmaz, olamaz böyle bir uygulama!

Benim saatim belki bir iki dakika geç. Sanki hepimizin saatinde dakikalar aynı zamanı mı gösteriyor. Zaman kavramı önemli, elbette vaktinde gidilmeli. Bir de önemli bir sınavsa mutlaka dikkate alınmalı. On on beş dakika geç kalmış, hatta beş dakika geç kalmış, o zaman elbette almasınlar. Ama bir iki dakika için sınava alınmayan gençler çok üzdü bizi. Bütün emekleri, hayalleri, birikimleri yok oldu gitti. Belki de bir daha girmeyecekler, soğuyacaklar. Her şey geliyor aklıma böyle bir durumda. Rahat tavırla çıkan da oldu ama ya bütün ümitlerini sınava bağlayanlara ne olacak! Üzgünüm çok…

Sınav değil sanki bir büyük engel, sanki geçememek için bütün zorlukları oluşturmuş olumsuzluklar. Ne çok sıkıntı ne çok bunaltı, depresyon var içinde. Çocuklarımıza gülmeyi unutturan, sosyalleşmekten ve mutluluktan uzaklaştıran bu ezberci sınav sisteminin değişmesidir temennim.

Mart ayındayız ve bu ayda yoğunlaşan kutlamalarla birlikte etkinlikler yapılıyor. Dün akşam İstiklal Marşımızın 96. Yıl dönümü sebebiyle hazırlanılan çok güzel bir etkinlikteydim. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Şairleri Topluluğu ve Pamukkale Üniversitesi Şiir Topluluğu’nun birlikte hazırlamış oldukları tiyatro ve şiir gösterileriyle, İstiklal Marşı ve Şairi Mehmet Akif Ersoy’un yıllar öncesi bu şuuru nasıl dizelerinde yaşattığını izledik büyük ve coşkulu kalabalık eşliğinde. Açılan yarışmadan çekilmesini ve sonra yazdığı şiiriyle tarihimizle gurur duyduğumuz marşın seçilmesini canlandırdılar her bir gönül eri. Duygulandık, içlendik ve yeniden yeniden gururlandık. Bu anlamlı gösteriyi bizlere sunan Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sayın Ali Değirmenci ve Kültür Turizm Tanıtım Daire Başkanı Sayın Hüdaverdi Otaklı, Kent Konseyi Şairler Topluluğu Başkanı Sayın Arzu Kabukçu, Kent Konseyi Şairi ve Öğretim Görevlisi Sayın Şerif Kutludağ, Pamukkale Üniversitesi Şiir Topluluğu Başkanı, Öğretim Görevlisi Sayın Havva Ergür ve Şiir Kulubü Üyesi sevgili gençlerden oluşan büyük bir ekip tarafından sergilenen emekler ve güzellikler  için tebrik ediyorum her birini.

Sahnedeki Oyun;‘‘ Aybala’nın İstiklal Merakı’’ Yazan ve Kurgulan Şerif Kutludağ, Sahne Uyarlaması Havva Kutlu Ergür, Koordinatör Arzu Subakan Kabukçu ve şiir topluluğundaki bütün şiir yürekli güzel gençler ve oyundaki minik yıldız, İrem Özkaya, hepsi de muhteşem bir akşamı yaşattılar bizlere. Verdikleri önem ve emek görülmeğe değerdi. Denizli halkı adına ve kendim adına binlerce kere teşekkürler. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.