Denizli
18 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Siz mi lider siniz? Onlar mı lider?

24 Ekim 2017, Salı 11:21
Siz mi lider siniz? Onlar mı lider?

Büyük oImak için kimseye iItifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aIdatmayacaksın, üIke için gerçek amaç ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aIeyhinde buIunacaktır, herkes seni yoIundan çevirmeye çaIışacaktır. Fakat sen buna karşı direneceksin, önüne sonsuz engeIIer de yığacakIardır; kendini büyük değiI küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım geImeyeceğine inanarak bu engeIIeri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyük derIerse, bunu söyIeyenIere güIeceksin. Mustafa KemaI ATATÜRK

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bu sözü lider tarifidir. Bize bıraktığı,Türkiye Cumhuriyetinin devrimci karakterini ve önderliğini bu sözüyle tariflenmiştir. Peki bize bıraktığı Cumhuriyeti biz ne kadar koruyabiliyoruz ve hedeflere yürüyebiliyoruz? Bu ülke birkaç parlatılmış liderin önderliğine muhtaç halemi geldi?Nerede gerçek halk önderleri?Nerede sorunlara sahip çıkacak insanlar?Toplum ile birlikte sorunları çözme mücadelesini yürütecek hiç mi insanımız kalmadı?Ülke için gerçek amaçlar ne ise onu görecek ve hedeflere yürüyecek insanlarımız nerede?

Var biliyorum.Onlar içimizde, aslında onlar özellikleri gereği kendi mücadelelerini veriyorlar.Ancak onlara ortam sağlayacak kucaklayacak örgütlenmelerin eksikliği var. Birkaç partiye ve içi boşaltılmış demokratik kitle örgütlerine muhtaç bırakılmış bir toplum sanki onlar olmazsa Türkiye batarmış gibi bir algı yaratılıyor. Yıpranan kenara konan önderliklerin yerini,  algı yönetimleriyle birilerini parlatarak büyük önder edasıyla yerine monte ediyorlar. Halbuki toplumda birliği sağlayacak binlerce önder çıkarmak mümkün, bir oyun oynanıyor ve adına demokrasi deniyor. Oyunun içerisine girdiğinde içi Rant, Kariyerizm vePopülizm ile tıka basa doldurulmuş, gerçek halk önderlerine yer kalmamış, Grand tuvalet dolaşan halka tepeden bakan, sen bilmezsin ben bilirim diyen,her gördüğü topluluğunönüne ite kaka geçerek fotoğraf çekilip beş dakika sonra ortadan kaybolan ve bunları sosyal medyada anında paylaşan, halkın gerçek sorunları olduğunda ise bindereden su getirerek,mücadelenin önünü tıkayan insanlarla dolu. EllerindekiRant, Popülizm ve Kariyerizm oyuncakları alındığında bir anda ortadan kaybolan bu sözde önderler ciddi olarak halkın mücadelesini durdurmakta ve ertelemektedirler, iyi bir mücadele sönümlendiricisi ve oy hırsızıdırlar.

Önder, ün yapmış avukatmıdır?Yoksa birkaç yazı yazmış yazarmı?Yoksa isminin başına eski konmuş devrimci midir? Kimdir gerçek önder?Cepleri dolduktan sonra Nostaljik duyguları kabarmış emekliliği gelmiş veya emekli olmuş, hobi ve ego tatmini içinSivil Toplum Kuruluşlarının başkanlığına soyunmuş kişiler midir? Meyhanelerdehararetli Nostaljik devrimcilik tartışmaları yapanlar mıdır? Bir sürü kalabalık laf yapan mücadele kaçkınları mı?Sürekli işkence anıları anlatarak insanların duygusunu sömürerek prim yapmaya çalışanlarmıdır? Devrimcilik adına gençleri maceracılığa iten hayatlarını karartan karanlık örgütlenmelermi?

Kral çıplak demesini çok iyi biliyorsunuz da, kralın nasıl giyinmesi gerektiğine gerçekçi çözümler getirmenin sorumluluğunu üzerinize almıyorsunuz.

Çekilin artık kenara, bu ülkenin gerçek önderlerinin iş başına geçme vakti geldi. Toplumun önünü tıkamaktan vaz geçin. Gerçek halk önderlerine burun kıvırmaktan onları delege sistemlerinizle, ayak oyunlarıyla görevlerini yapmalarını engellemekten, sosyal medyada kara propagandalarlakalemşorlük yapmaktan vazgeçin.Toplum gerçeklerinden uzak, günümüzün gerçekleri yerine, geçmişe saplanıp kalan nostaljiden vaz geçin artık.

Halkın gerçek önderleri; neyi bekliyorsunuz?Mücadelenizi yükseltmek için, toplumu birleştirmek için, gerçek halk sorunlarını çözümüne giden yoldacesaretli adımlar atmak için, köhnemiş bu sözde liderlerden bayrağı almak için. Engelleri elinizin tersiyle kenara atmak için.Gün bugündür, artık sizlerin dönemi geldi.Öne geçip cesaretle ve fedaice adım atma günüdür bugün.Toplumu farklılıklarıyla barıştırma ve birleştirme dönemidir.Bu görev gerçek halk önderlerinin görevidir.

Sözde önderler; 29 Ekim’in arifesinde olduğumuz bu günlerde, bir grup gencin önderliğinde, 26 Ekimde Samsun’dan başlayacak yürüyüşe ve 29 Ekim’de eski Meclis’in önünde toplanılarak,Anıtkabir’de sonlanacak etkinlikte hanginiz varsınız, gençlere hangi desteği verdiniz, bırakın desteği, onların hakkında ileri geri konuşmak, önlerine engel koymak, onları dışlamak dışında ne yaptınız? Onların yaşadıkları problemlere, hangi çözümleri sundunuz?

Çekilin gençlerin mücadelesinin önünden, gençleri bölmeye çalışarak, onlara karamsarlık aşılayarak bir yere varamazsınız.Gençlerin,Denizli’den Ankara’ya kaldıracakları otobüslerle, hanginiz çocuklarınızı gönderiyorsunuz, hanginiz maddi destek yaptınız, hanginiz organizasyona manevi destek sundunuz, liderliğe soyunanlar böylesine önemli milli bir günde bile gençlerin gösterdiği önderliği göstererek önlerine hangi programı koyuyorsunuz?Gençlerin birlik beraberliğini sağlayabiliyormusunuz?  Bu ülkede her dönemde sadece 20’li yaş grubundaki gençlermi kurtarıcılığa soyunacak?hep onlar mı coplanacaklar,biber gazı yiyecekler?Hep onlar mı asılacaklar?Hep gençler mi şehit olacak? Nerede sizin yüreğiniz,tecrübeniz, birikimleriniz? Siz mi lidersiniz? onlar mı lider?

Unutmayın ki; Bursa nutkundan alınan görevlerini kararlılıkla sürdüren gençlerin önünde hiçbir engel dayanmaz.

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Mustafa Kemal ATATÜRK (Şubat 1933)

TGB’li gençler,

Samsun Ankara yürüyüşünüz bağımsızlık bayrağı,

Mücadeleniz bağımsızlık ateşi,

Sizlerin varlığı Türkiye’nin umududur.

 

Hepinizi saygı ve sevgiyle kucaklıyorum.

 

Ufuk Abalıoğlu

23.10.2017

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.