SUDAN SEBEPLER

Son zamanlarda deprem ne zaman olacak, nerede olacak, kaç şiddetinde olacak sorularından çok biz jeoloji mühendislerine sorulan soru yeraltı suyu ile ilgili olmaya başladı. Durum böyle olunca bununla ilgili bir yazı yazmak istedim. Giderek azalan su kaynakları ve her geçen gün artan nüfus ile artan su ihtiyacımız. Yaz günü gibi geçen kasım ayı, sıcaklık artışının aynı zamanda buharlaşma anlamına gelmesi nedeniyle göllerden, derelerden ve barajlardan çok fazla su kaybetmemiz anlamına geliyor. Mevsim normallerinin altında ki yağmur miktarı ve yok denecek kadar yağan kar. Geçen sene kışın kar yağınca ne yapacağını şaşıran bizler. Kar yağışları azalıyor ve dağlarda ki kalıcı kar örtüsü ve buzullar eriyor. Kar yağışı su krizi açısından son derece önem arz etmekte. Buzullar olmazsa, büyük nehirlerin su miktarı azalacak ya da tamamen kuruyacaktır.İnsan eliyle bozduğumuzdoğanın ve iklim krizi nedeniyle oluşan su kıtığı ile yakın gelecekte yaşanacak olan su savaşları.

Uzun süredir Denizli de yaşayanlar hatırlar ben çocukken adım başı sokaklarda çeşmeler olurdu, özellikle Sulukörü, Pelitlibağ, Çaybaşı gibi isimlerin yeraltı suyunun fazla olması nedeniyle mahallelerin bu isimleri aldığı konuşulurdu. Bu mahallelerde inşaat yapılacağı zaman zeminde çıkan yeraltı suyunun çekilmesi haftaları alırdı. Şimdi yeni yerleşim yerlerinde günlerce kırıcı çalıştı diyeanlatan mahalle halkı, eskiden de günlerce su çekildi diye anlatırdı. Şimdi eski mahalle çeşmeleri kurudu. Peki, ne oldu da sulak bir il olan Denizli ve genel olarak Türkiye hatta dünya bu hale geldi ve bizler su krizi ya da su savaşlarını konuşmaya başladık, bundan söz etmek gerekirse;

Suyun bilinçsiz tüketimi, Yanlış kentleşme politikaları, köyden şehire göç nedeniyle oluşan nüfus artışına bağlı olarak Su havzalarının yapılaşması ve suların kirlenmesi, Tarımsal sulamada çok fazla su kullanımı,orman alanlarının madencilik ve enerji yatırımları gibi uygulamalarla tahrip edilmesi gibi nedenler sayılabilir.

Su kaynaklarının doğru ve bilinçli kullanılması ile yaşanabilecek su krizi ve su savaşlarının önüne geçebiliriz. Bunun için neler yapabiliriz; doğru kentleşme, orman alanlarının tahribatının engellenmesi, doğru yerde doğru tarım, arazi kullanımının planlanması, bireysel kullanımdan, yerel yönetimlere kadar bilinçli su tüketimi,atık suların arıtılarak yeniden kullanılması hatta bununla ilgili pek çok ülkede yaygın olan çatı oluklarında biriken suyun depolanıp kullanılması gibi, kent içerisinde ki yeşil alanların çoğaltılması ve sulanması sırasında suyun toprağa doyması,çevre düzeni ve imar planlarında su havzalarında yapılaşma ve kentleşmenin olmaması, su kirliliğinin önlenmesi gibi sıralayabilriz.