Yapılsın Da Kim Yaparsa Yapsın Mı?
18 Temmuz 2017, Salı 14:573.5 yılı aşkın süredir Merkezefendi Belediye Meclis üyeliği yapıyorum. Bu süre zarfında birçok kararın altına imza attık. Olumlu yada olumsuz görüş bildirdik, muhalefet ettik, destek verdik. Bu birikimden yola çıkarak, Temmuz ayı meclis toplantımızda da gündeme getirdiğim bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Denizli Merkezefendi Belediyesi okul yapıyor. İmam Hatip Fen Lisesi…
Yada Sağlık Müdürlüğü’ne verilmek üzere 200 hasta yatağı alıyor.
Bebek sahibi olanlar için binlerce doğum kiti yine sağlık Müdürlüğü ve Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği’ne veriliyor. Kütüphane yapılıyor.
Pamukkale Belediyesi Sağlık Bakanlığı için 112 acil istasyonu yapıyor, hastane yapıyor.
Denizli Büyükşehir Belediyesi Baklan Ovası’nda damlama sulama için milyonlarca lira ayırıyor.
Bu yatırımlar, dev bütçeli ilgili Bakanlıkların hizmet alanına giren konular için milyonların harcanması anlamına geliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yada Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi. Önce Belediye Meclisi’nden bu konuda protokol imzalamak üzere Başkan’a yetki veriliyor ardından Bakanlıkların ilgili temsilcileri ile protokol imzalanıyor, en sonunda proje hayata geçiriliyor.
Tüm bu faaliyetler 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nda ilgili maddelere dayandırılıyor.
Buraya kadar- ne var bunda diyebilirsiniz.!!!
Fakat birde madalyonunu öbür yüzü var. Bu saydığımız yatırımların tamamı dev bütçeli Bakanlıkların yapmak zorunda oldukları görevler için harcanan milyonlar anlamına geliyor.
Hayırseverliği ile bilinen Denizli halkının Özellikle eğitim ve sağlık alanında katkısı ayrı bir yere sahiptir. Ancak yerel yönetimler hayır kurumu değildir. Burada altını çizmek istediğim en önemli nokta ise şu; Sosyal belediyecilik, sosyal yardım ayrı şeydir, bir yerel yönetim organının hayır kurumu gibi çalışması ayrı şeydir. Belediyeler, öncelikle yasalların kendilerine yüklediği görevleri en iyi şekilde yerine getirmekle sorumludur.
Ana sorunları çözülmemiş bir kenti yönetenlerin önceliklerini farklı olması gerektiğini düşünüyorum. Bazı cadde ve sokakları paralı otopark haline getirmekle park sorunu çözülmeyeceği gibi, dolmuş güzergahlarını değiştirerek ulaşım sorunu da çözülmüyor. Yok eğer siyasi iktidar; ben, bazı görevlerimi bundan sonra -yerinden yönetim adı altında - yerel yönetimler eli ile yürüteceğim diyorsa bu başka bir konudur.
Bu sitem sorunudur ve halka açık bir şekilde anlatılmalıdır. Bu sistemin gideceği yer ise adı ister büyükşehir olsun, ister yerinden yönetim olsun isterse başka bir şey , adım adım eyalet sistemine gidiştir bu.
Böyle bir niyet yok ise o zaman akla gelen ise, yerel yönetimlerin icraatlarının çok daha kolay siyasi propaganda malzemesine dönüştürülebildiği gerçeğidir. Kuşkusuz bunu en iyi bilenler İktidarda olanlardır. Derdimiz yatırımları eleştirmek değil. Kim yapması gerekirken , kimin yaptığı ile ilgili söylediklerim.
Yapılsın da,kim yaparsa yapsın diyorsanız…
Bir kez daha düşünün derim.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.