YENİ GELECEK HOCAYA SABIR DİLİYORUM

Futbol kulüpleri için hep söylediğim bir şey vardır. Olası bir başarıda tüm camia paydaştır, ama başarısızlıklarda kafası ilk kesilen hep teknik direktörler olur. Çünkü kolaydır teknik direktör göndermek. Sezon içinde teknik direktör transfer dönemi diye bir şey yoktur. Teknik direktör transferi yasağı da yoktur mesela. Yönetimler oturur bir karar verir. Takım kötü gidiyor ne yapalım denir. Kıssadan hisse hocanın başına kabak patlar. Peki Altaş Denizlispor’da da bu iş böyle mi oldu? Bence kesinlikle hayır. Gelin konuşalım biraz.

Evvela biz Mesut Hoca’yı nasıl bir dönemde göreve getirdik. Hasta kan kaybından az daha hayatını kaybederken bir can suyu verdi Mesut Bakkal. Açıklamaları ile camiaya umut verdi. Geçen sezon takımı aldığında da ligin dibindeydik. Bugünkü kadar kötüydü takımın durumu hatırlayın. Ancak Mesut Hoca öyle inanmış bir şekilde geldi ki ipleri aldı eline. Yetkiyi de aldı. Allem etti kulem etti ölüyü diriltti takımı bir şekilde ligde tutmayı başardı. Kolay değil. Düştü denen takımla 15 maça çıkacaksınız. Bu maçların 9’unu rakiplerinizi eze eze kazanacaksınız, futbolunuz 180 derece değişecek ve sürecinizin lideri olmayı başaracaksınız. Gerçekten hiç kolay değil. Benzer bir performansı Mesut Bakkal Galatasaray’ı düşme hattında alıp, sezonu bitirdiği yerde takımı tutmuş olsa bunu bırakın Avrupa’yı Dünya basını bile konuşuyor olurdu emin olun. Çok büyük iş yaptı Mesut Bakkal geçen sezon. Kimileri farkında değil belki ama son yıllarda belki de Anadolu kulüpleri arasında hiçbir takımın hocasının gösteremediği başarıyı gösterdi Mesut Hoca. Ben onu bir kez daha ayakta alkışlıyor ve önünde saygıyla eğiliyorum.

Peki bu sezon ne oldu? Mesut Hoca’nın inancı mı kalmadı? Kesinlikle hayır. Benim tanıdığım Mesut Hoca hangi şartlarda olursa olsun başarı odaklı görev yapacak işini fazlasıyla ciddiye alan çok deneyimli bir teknik adam. Buradan yana problem yok. Yönetime bakalım. Başkan değişmedi. Kurmayların biri ikisi dışında tamamı aynı kaldı. Buradan yana da bana göre problem yok. Sıkıntı ne peki? Kesinlikle ve kesinlikle oyuncu grubu. Tabi şunu da belirtelim. Geçen sezon, yeni sezonda katkı alamadığımız Djedje’den Mesut Hoca çok büyük katkı aldı. Geçen sezon formu zirve yapan Ömer Şişmanoğlu sakatlıktan belini doğrultamadı. Özer Özdemir’i de layıkıyla kullanamadık sakatlıklarından dolayı. Sezona sağlam başlayıp, sonrasında sakatlanan Mayi, oynadığı süreçte geçen sezonu mumla arattı. Peki kadroda tutulamayanlara ne demeli. Aissati, Lopes ve İlhan Depe. Bu üç isim de transfer yasağı bulunan ve hedefini düşmemek için belirlemiş bir camia için çok önemli futbolcular. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama ben geçen sezon bir anda çekip giden Darri’yi bile arıyorum biliyor musunuz? Toparlayacak olursak Djedje, Ömer, Özer, Mayi, Aissati, Lopes, İlhan ve Darri. 8 tane isim saydım size. Az daha zorlasak lig için kaliteli bir 11 bile çıkaracağız değil mi?

Valla ne dersiniz bilemem ama bu durumdaki bir camianın bu kadar oyuncu kaybıyla başarı yakalama durumu zaten söz konusu olamazdı. Ha elimizdekiler biraz mücadele etse biraz daha iyi bir konumda olamaz mıydık? Tabi ki olurduk ancak bir sorun varsa bile kulüp içinde futbolcularla ilgili inanın onu biz de bilmiyoruz. Çünkü göreve geldiğinde şeffaf olacağını söyleyen ve sık sık basınla buluşacağını belirten yönetim aylardır ne ses veriyor bize ne de bir seda. Bu da bir eleştiri olarak şurada dursun.

Velhasıl kulüpte eksik çoktu, günahkar çoktu, hatalar çoktu ancak sürecin günah keçisi başta da söylediğim gibi kolay olan tercih edilerek Mesut Bakkal gönderildi. Yerine kim gelir bilinmez ama şayet tahta açılmazsa ben yeni gelecek hocaya da şimdiden bol bol sabır diliyorum…