Paylaş

TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca'dan Aile Yılı Eleştirisi

TBMM Başkan Vekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025’i Aile Yılı ilan etmesini sert bir şekilde eleştirdi. Karaca, bu adımı "kadınların birey olma hakkını hiçe sayan ve aile kavramı üzerinden eşitsizliği derinleştiren bir hamle" olarak nitelendirdi.

denizli24haber EDİTÖR Giriş: 07.01.2025 - 09:42 Güncelleme: 07.01.2025 - 09:42

TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca'dan Aile Yılı Eleştirisi

Karaca, yaptığı açıklamada "Aile yılı ilan etmek, tıpkı emekli yılı ilan edilip emeklilerin haklarından yoksun bırakılması gibi bir tuzaktır" ifadelerine yer verdi. Kadınların, aile içerisinde ücretsiz bakım ve ev işlerine mahkum edileceğini söyleyen Karaca, bu politikanın devletin sorumluluklarını ailelere yükleme çabası olduğunu savundu.

Karaca, “Bu adım, kadınların birey olma hakkını yok sayarak onları aile içine hapsetmek, ekonomik yükleri ise ailelere bırakmak anlamına geliyor. Artan eşitsizlik, kadına ve çocuklara yönelik şiddetin üzerini örtmek için aile dokunulmazlığı adı altında hakları törpülemek demek" dedi.

"Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Derinleşecek"

Karaca, "Aile yılı söylemiyle kadına yönelik şiddetin, ihmalin ve istismarın üstü örtülmek isteniyor" diyerek bu tür politikaların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üreteceğini söyledi. Kadınların kazanımlarının yok edilmesine karşı daha fazla mücadele ve dayanışma çağrısında bulunan Karaca, bu girişimin "kadınların özgürlüklerine darbe vuracağını" ifade etti.

"Ekonomik Yük, Yoksulluğa Mahkum Nesiller Yaratacak"

Karaca, "Aile yılı, ekonomik maliyetleri yoksulluk içinde büyüyen çocuklara miras bırakmak anlamına geliyor" diyerek, bu politikanın toplumu derin bir ekonomik adaletsizliğe sürükleyeceğini belirtti. Kadınların ve çocukların haklarının törpülenmesinin bu tür hamlelerle meşrulaştırılmaya çalışıldığını vurguladı.

Karaca'dan Dayanışma Çağrısı

Karaca, "Aile yılı adı altında toplumsal eşitsizliklerin derinleşeceği bu süreçte, kadınların dayanışmayı artırması ve hak mücadelesini büyütmesi şarttır" dedi. Kadınların kazanımlarını korumak adına daha fazla direnişin gerekliliğine işaret etti.