YARIŞMA VE ÖDÜLLER

Uğraştığın, emek verdiğin bir işin karşılık bulması ve değer görmesi ne kadar güzeldir. Uzun zamandan beri yazıyorum. Zihnimdekileri cümlelerle buluşturuyorum. Seviyorum yazmayı. Bir haber aldım geçtiğimiz günlerde. Samsun Bafra’da Küsader Derneği’nin düzenlemiş olduğu Özgürlük ve Barış konulu öykü yarışmasında ‘’Kaçış’’ ve ‘’Pare Pare’’ başlıklı öykülerimle mansiyon kazandığımı öğrendim. Mutlu oldum elbette.

Yarışmanın duyurulmasıyla birlikte nasıl bir konuyu kaleme almalıyım diyerek bir süre düşünmüştüm. Aradan zaman geçmişti ve son başvuru tarihine az kalmıştı. İki öyküyle katılma şansı vardı. İlk öykümün konusunu belirlemiştim. Yazmaya başladım. Yaklaşık iki günde zaman zaman yazmaya çalıştığım ve bitirdiğim öykümün başlığını ‘’Kaçış’’ koymuştum.

Açıkçası bu öykümü yazarken yorulmuştum. Öykü yazmak nasıl da zormuş demiştim. Düzenli öykü yazmadığım için zorlanmıştım. Öyküyü hissederek yazmak insanı o ruh haline de sürüklüyormuş. Yeni öğrendim. Anlıyorum ki, edebiyatın her alanı farklı ruh hallerine girebilmeyi ve o ruhu kelimelerde yaşatabilmeyi gerektiriyormuş. Deneyimler çok önemli bu anlamda. Yazdıkça gelişeceğime inanıyorum ve öğrenmenin sınırının olmadığı bu edebi dünyanın emekçiliğini yapmaya gönül verdiğime inanıyorum.

Kaçış’ı yazarken yoruldum demiştim ya; yaşamdan, yaşadıklarından, bunalımlarından kaçan bir kadının sokaklara kendini atması ve nereye doğru gideceğini bilmeden, kendini özgür hissetmek istemesini anlatıyordum kurguladığım öykümde. Belki de bu konuyu işlemek yormuştu zihnimi.

Diğer öyküm; ‘‘Pare Pare’’ yazarken duygusal anlar yaşamıştım yine ve hayatın içinden bir konuyu kaleme almıştım. Çocuk esirgeme yurdunda büyüyen bir çocuğun, yetişkin olduğunda büyüdüğü yurda ziyaretine gitmesini ve hislerini anlatmaya çalışmıştım.

İkisinin de mansiyonla ödüllendirilmesine mutlu oldum. Benimle birlikte ödül alan Yazar Bir Genel Başkanı Sayın Abdülkadir Uslu Bey’in ‘’Mutluluk Oyunu’’ ve de Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hüsamettin Tat Bey’in ‘‘Kayıp Ceket ve Kuş Mezarı’’ başlıklı öyküleriyle mansiyon almaları Denizli’miz için güzel bir kazanç oldu. Kendilerini tebrik ediyorum. Ayrıca Abdülkadir Bey’in Güncel Sanat Dergisi’nin düzenlemiş olduğu yarışmadan da ‘ ‘ Kasımpatı’’ başlıklı öyküsüyle bir ödül almasını kutluyorum.

Milliyet Blog’da sevdiğim, saydığım değerli kalem Sayın Muzaffer Cellek Bey’in de ismini ve ‘‘ Koç’’ başlıklı öyküsüyle mansiyon aldığını görmek sevindirdi beni. Kutluyorum kendisini. Blog’da güzel yazılarını okurum. Özellikle mizah yazan usta kalemiyle saygın bir yazardır kendisi. Basında uzun yıllar yazmış, emek vermiş değerli bir yazarımızdır.

Sevgili Gülseren Akdaş Hanım’a ve Küsader’ de emek veren bütün değerli gönül dostlarına böylesi özel bir yarışma düzenledikleri için çok teşekkür ediyorum. Emekleriniz gerçek bir yüreklilik ister, bu bakımdan da edebiyata olan katkılarınız çok değerli. Gülseren Akdaş Hanım ve yanında yer alan tüm edebiyat severlerinin başarılarının devamını diliyorum.

Yarışmalar bizlerin yazması için uğraştığımız emeklere değer güzel girişimlermiş. Bu sonuçlarla daha da iyi anladığımı seziyorum. Katıldığım tüm yarışmalardan büyük keyif alıyorum. Sonucun olumlu ya da olumsuz olmasına aldırış etmiyorum. Yazdıkça öğreniyorum ve yazdıkça mutlu oluyorum.

Ödüllendirilen tüm yazar dostlarımı gönülden duygularımla kutluyorum. Başarılarının artarak devamını dilerken, edebiyat yolunda emek vermiş, desteklemiş ve gönülden sevmiş herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.