Denizli’nin ismi tarih boyunca hep Denizli olarak anıldı

Tarihi kaynaklara göre, 1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı sonrası Timur’un kışı geçirmek için yöneldiği şehirlerden biri olan Denizli, o dönemde de aynı isimle anılıyordu. Timur’un bölgeye gelişini anlatan kaynaklarda “Denizli” adının kullanıldığı görülüyor. Prof. Dr. Turgut Tok, “Timur, Ankara Savaşı zaferinin ardından askerleriyle birlikte güneyde kışlayacak bir bölge arayarak Ekim 1402’de Denizli civarına yerleşti” dedi.

TONGUZLU İSMİ BAŞKA BİR YERLEŞİME AİT

Tok, tarihçilerin Tonguzlu olarak bahsettiği bölgenin bugünkü Servergazi Mahallesi bölgesinde yaşayan başka bir topluluğa ait olduğunu belirtti. “Araştırmalarımıza göre ve diğer tarihçilerin araştırmalarına göre Tonguzlu, bugünkü Servergazi bölgesinde yaşayan başka bir topluluk olarak karşımıza çıkıyor. Yani Denizli’nin ismi o gün de Denizli imiş” ifadelerini kullandı.

DENİZLİ’NİN HAKİMİYET DEĞİŞİKLİKLERİ

Timur’un bölgeden ayrılmasının ardından, Denizli’nin yönetimi Germiyanoğulları’na bırakıldı. 1403 yılında Osmanlı hakimiyeti sona ererken, 1411’de bölge kısa süreliğine Karamanoğulları’nın kontrolüne geçti. Ancak Osmanlılar kısa sürede bölgeyi geri aldı ve 1429’dan sonra Germiyan topraklarının tamamı Osmanlılara miras yoluyla katıldı.

Denizli Adamı’nın 1,2 milyon yıllık hikayesi Denizli Kent Müzesi’nde

Denizli’nin tarihine ışık tutan en önemli keşiflerden biri olan **“Denizli Adamı”**nın orijinal kafatası kemikleri, Denizli Kent Müzesi’nde ziyaretçilere sunuluyor. 2002 yılında Honaz ilçesi Kocabaş mevkiinde bulunan fosil, Anadolu’da Homo Erectus’un (dik insan) varlığını kanıtlayan ilk örnek olarak bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.

1,2 MİLYON YILLIK FOSİL: DENİZLİ ADAMI

Mermer kesim ustaları tarafından tesadüfen bulunan kafatası, Fransa’da yapılan incelemeler sonucunda yaklaşık 1,2 milyon yaşında olduğu kesinleşti. 25-40 yaşları arasında bir erkeğe ait olduğu düşünülen fosile “Denizli Adamı” adı verildi. Bulunduğu yer ve çevresindeki fosil kalıntıları, o dönemde insanların mağaralarda yaşadığını ve doğayla iç içe bir yaşam sürdüğünü gösteriyor.

Kazı alanında yapılan detaylı incelemelerde, mamut, gergedan, geyik, zürafa ve timsah gibi hayvanlara ait fosillerin yanı sıra, 1,2 milyon yıl öncesine tarihlenen taş aletler de bulundu. Bu keşif, Homo Erectus’un Anadolu’daki yaşamına dair önemli ipuçları sunarken, bölgenin tarih öncesi ekosistemini anlamak açısından da büyük önem taşıyor.

TERMAL SULAR VE YAŞAM İZLERİ

Bilim insanları, Denizli Adamı’nın bu bölgeyi tercih etmesinin sebebini sıcak topraklar ve yer altından çıkan termal sulara bağlıyor. O dönemlerde bugüne kıyasla çok daha geniş alanlara yayılan sıcak su kaynakları, buzul çağının dondurucu soğuklarında bölgeyi yaşanabilir hale getiriyordu.

Ancak bu avantajın bazı olumsuz etkileri de vardı. Volkanik bölgelerdeki sıcak sular, içerdiği gazlar ve mineraller nedeniyle insan sağlığını tehdit ediyordu. Yapılan araştırmalara göre, Denizli Adamı’nın kemiklerinde ve dişlerinde hastalık izleri tespit edildi. Aşırı florür nedeniyle eklem rahatsızlıkları ve diş kayıpları yaşandığı düşünülüyor.

İNSANLIK TARİHİNE IŞIK TUTAN KEŞİF

Anadolu’nun en eski insanlarından biri olan Denizli Adamı, bugün olduğu gibi geçmişte de bölgenin cazip bir yerleşim alanı olduğunu kanıtlıyor. Uzmanlar, bu keşfin sadece fosil bilimi için değil, insanlık tarihini anlamak açısından da büyük önem taşıdığını belirtiyor.

1,2 milyon yıl öncesinden bugüne uzanan bu hikâye, Denizli’nin tarih boyunca nasıl bir çekim merkezi olduğunu gözler önüne seriyor. Bugün Denizli’ye gelen ziyaretçiler, sadece Pamukkale’nin beyaz travertenlerini değil, aynı zamanda insanlık tarihinin en eski yolcularından birinin izlerini de keşfetme fırsatı buluyor.