'Genç Liderler Konuşuyor' buluşmasında Horzum'dan çarpıcı Denizli verileri

Pamukkale Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Kulübü tarafından Öğrenci İşleri Atölyesinde düzenlenen “Genç Liderler Konuşuyor” başlıklı buluşmada, etkinliğin konuğu CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum oldu. Programda öğrenciler sordu, Horzum hem siyaset deneyimlerini anlattı hem de gündeme dair sert eleştirilerde bulundu.

GENÇLERLE “GENÇ LİDERLER KONUŞUYOR” BULUŞMASI

Etkinlik boyunca öğrencilerin sorularını yanıtlayan Ali Osman Horzum, Türkiye ve Denizli gündemini gençlerle birlikte değerlendirdi. Siyasete bakışını, sorumluluk anlayışını ve yerel yönetimlere ilişkin tutumunu paylaşan Horzum, konuşmasının bir bölümünde ilk kez açıkladığını belirttiği intihar verilerini de paylaştı.

“DENİZLİ’DE 16–71 YAŞ ARASINDA 29 İNTİHAR VAKASI VAR”

Konuşmasında şehirdeki intihar vakalarına dikkat çeken Horzum, hazırlattığı verileri ilk kez bu toplantıda paylaştığını belirterek şunları söyledi:

“Buraya gelmeden önce de bir veriye baktım arkadaşlar. 1 Eylül'den, bakın 1 Eylül'den -bunu ilk defa burada açıklıyorum, basın açıklamasını yapacağım konunun- 1 Eylül'den 4 Aralık'a kadar Denizli'de 16 yaş ile 71 yaş arasında 29 intihar vakası var arkadaşlar. 29 intihar vakası var. Baktığınızda Eylül, Ekim, Kasım; aylık 10 kişi intihar ediyor bu şehirde. Hangi birimizin haberi var?"

Horzum, bu tablonun görmezden gelinemeyecek kadar ciddi olduğunu vurgulayarak, meselenin sadece bireysel değil toplumsal bir sorun olduğunun altını çizdi.

“YARISININ SEBEBİ EKONOMİK, BU TOPLUMSAL BİR SORUNDUR”

İntihar vakalarının nedenlerine dair yürüttükleri incelemelere de değinen Ali Osman Horzum, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

“Yani bakın çok üzerinde durulması gereken bir şey. 16 yaşındaki bir gencimizle, 71 yaşındaki bir amcamız, aradaki yaş skalasında 29 vatandaşımız intihar etti. Ve bu intiharları şu anda incelettiriyorum ama yarısının verileri geldi; yaklaşık yarısının sebebi ekonomik arkadaşlar. Bakın biz siyasetçiler bundan mesulüz. Muhalefetteyiz diye öyle bacak bacak üstüne oturacak falan da değiliz. İktidar ne kadar sorumluysa biz de kendimizi bu kadar sorumlu hissediyoruz. Bu intihar eden benim kardeşim de olabilirdi, eşim de, çocuğum da, anam da, babam da... 'Ya intihar etmiş' deyip geçemeyiz arkadaşlar, bu toplumsal bir sorundur.”

Horzum, ekonomik sıkıntılar, yoksulluk ve adaletsizlikle mücadelenin siyaset kurumunun asli görevi olduğunu dile getirerek, bu konuda sorumluluktan kaçmayacaklarını ifade etti.

“BELEDİYELERE OPERASYONLAR ÜLKENİN AÇLIĞINI ÖRTME TUZAĞI”

Konuşmasının devamında belediyelere yönelik soruşturmalar ve operasyonlara da değinen Horzum, iktidarın bu süreçleri siyasi baskı aracı olarak kullandığını öne sürdü:

“O yüzden belediyelere yapılan operasyonlar, ülkenin şu anda açlığını, fakirliğini, fukaralığını, hukuksuzluğunu önüne geçmek için kurulan bir tuzaktır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bu tuzağa düşmeyeceğiz, yolumuza devam edeceğiz.”

MERKEZEFENDİ BELEDİYESİ VE ŞENİZ BAŞKAN ÜZERİNDEN TARTIŞMA

Konuşmasının önemli bir bölümünde Merkezefendi Belediyesi ve Şeniz Doğan üzerinden yürüyen siyasi tartışmalara değinen Ali Osman Horzum, Merkezefendi’nin CHP için referans belediyelerden biri olduğunu anlattı:

“Merkezefendi Belediyesi bizim gözde bir belediyemiz. Zaten Denizli'deki belediyeleri, Büyükşehir'i kazanırken de referans olarak Denizli yerelde gösterdiğimiz bir belediyedir Şeniz Başkan. Ki birinci seçimi %52 ile alırken, ikinci seçimi de yüzde 58 ile almıştır. Yani halk bunun karşılığını da referans olarak göstermemizin sebebini de çok net bir şekilde de vermiştir.”

“ŞENİZ BAŞKANIN AKP’YE GEÇECEĞİ YÖNÜNDE HABERLER YAPILDI”

Sürecin medya boyutuna da değinen Horzum, bazı yerel medya organlarının iktidar lehine algı oluşturduğunu savundu:

“Bu konuda, hatırlayın o süreçte -gençler siyasetle ilgilisiniz diye söylüyorum- özellikle iktidarın borazanlığını yapan bazı yerel medyalar,  Şeniz Başkanın AKP'ye geçeceği yönünde yoğun bir haber yapmaya başladılar. Hatırlıyorsunuz değil mi o süreci? Şeniz Başkan operasyonları bu şekilde başladı.”

“CUMHURİYET HALK PARTİSİ ŞEMSİYESİ ALTINDA SİYASET YAPMAYA DAVET ETTİ”

Horzum, Şeniz Doğan’ın belediye meclisinde yaptığı konuşma sonrası süreçlerin hızlandığını öne sürerek, o anları şu sözlerle aktardı:

“Ve en nihayetinde bir belediye meclis toplantısında Şeniz Başkan aldı mikrofonu, AKP grubuna dönerek, grup başkanına; 'Evet' dedi, 'Halk beni başarılı buluyor, halk beni kabullendi, halk beni seviyor. Madem gönlünüz var bizde, gördüğüm kadarıyla sizin de gönlünüz bana düşmüş; gelin bu işi tatlılıkla bağlayalım. Umudun partisi, Cumhuriyet Halk Partisi şemsiyesi, adı altında sizleri siyaset yapmaya davet ediyorum' dedi.”

“BU SÖZLERDEN SONRA ŞENİZ BAŞKANA ERTESİ GÜN MÜFETTİŞ GELDİ”

Bu çıkışın ardından denetim ve inceleme süreçlerinin başladığını anlatan Ali Osman Horzum, süreci şöyle anlattı:

“Bu cümleyi söyledikten sonra Şeniz Başkana ertesi gün müfettiş geldi arkadaşlar. Müfettiş geldi. Ama müfettiş öyle tarafsız, öyle tarafsız ki... Ne hikmetse AKP'nin Merkezefendi Grup Başkanvekiliyle beraber 24 saat demeyeyim ama 8 saat beraber mesai yaptılar, onu gördüm. Yani mesaisi bittikten sonra otele beraber mi gittiler, yemeğe mi gittiler, kahvaltıya mı gittiler orasını bilmem. Ama çalıştığı süre boyunca tamamında, AKP Grup Başkanvekili arkadaşımız her dakika koltuğunun altında dosyalar, koltuğunun altında evraklarla müfettiş bey'e gitti. Başının etini yedi, tabiri yerindeyse.”

“ÖKÜZÜN ALTINDA BUZAĞI ARADILAR, BULAMADILAR”

Müfettiş incelemelerinden bir usulsüzlük çıkmadığını söyleyen Horzum, denetim sürecini şu sözlerle özetledi:

“Ama müfettiş bey bir rapor yazdı. Ya bulamadı arkadaşlar, bulamadı. Öküzün altında buzağı aradılar, vallahi bulamadı. Bulamadılar, yok. Müfettiş bey raporunu verdi gitti.”

CİMER ŞİKAYETİ, VALİLİK SÜRECİ VE MUHAKKİK İNCELEMESİ

Denetim raporunun ardından sürecin CİMER üzerinden yeni bir boyut kazandığını belirten Ali Osman Horzum, yaşananları şöyle anlattı:

“Sonra bu arkadaşımız bir hazımsızlıktır çekti, oturdu -ki meclis üyesi de olduğu için dosyalara da vakıf, çünkü saklı gizli bir şeyimiz yok her şey meclisten geçer arkadaşlar, her şey- ve kaldı ki şunu da özellikle bilin, siyaset yapacaksınız; Büyükşehir belediyelerinde ilçe belediyesi imar yetkisi yoktur arkadaşlar. İmar yetkisi de yok. Anlatabildim mi? Büyükşehir yapar, ona göre ilçe belediyesi bunu uyarlar.

Bu arkadaş kalktı, Cimer'e şikayette bulundu. Cimer şikayeti üzerine Valilik çağırdı. Şeniz Başkan Valilike gitti. Ya müfettiş raporu burada. Bahsettiği hususların tamamı müfettiş raporunda var ve suç unsuru yok. Her şey hayatın olağan akışına da, mali idareler yasasına da, bu ülkenin kurallarına da uygun. Ama iktidarın bir yargı kolları var ya Genel Başkanımızın deyimiyle; yargı kollarını devreye soktu, illaki araştırılsın. Vali bey bu muhakkik atadı, devlet memurlarından oluşan. Şu anda verilen ifadeler muhakkikedir. Hiçbir şekilde arkadaşlar ne Merkezefendi Belediyesinde ne de öbür belediyede çekinecek hiçbir şeyimiz de yoktur.”

“VALİLER AKP İL BAŞKANI, KAYMAKAMLAR AKP İLÇE BAŞKANI GİBİ”

İktidarın idari yapılanmasına yönelik eleştirilerde de bulunan Ali Osman Horzum, çok sert ifadeler kullandı:

“Ama iktidar hukuksuzluğu burada da göstermiş... Ya geldiğimiz noktada zaten 81 vilayetin valisinin birçoğu AKP İl Başkanı pozisyonunda. 973 ilçeden birçoğunun kaymakamı da AKP İlçe Başkanı pozisyonunda. Daire müdürü dediğimiz arkadaşlar da, ildeyse AKP İl Yönetimi gibi hareket etmekte, ilçedeyse de AKP İlçe Yönetimi gibi hareket etmekte. Biz bunlarla mücadele ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz. Korkacağımızı, yılacağımızı düşünüyorlarsa vallahi de yanlış yapıyorlar, billahi de yanlış yapıyorlar.”

REKTÖR ELEŞTİRİSİ: “O BENİM AYRI BİR UĞRAŞ KONUM”

Konuşmasının sonunda Pamukkale Üniversitesi Rektörüne yönelik sözleri de gündem yaratan Horzum, önümüzdeki günlerde bu konuda daha açık çıkışlar yapacağını ifade etti:

“Buyurun, Rektörünüze hiç gelmiyorum zaten. O benim ayrı bir uğraş konum. Önümüzdeki hafta o beyefendiyle de uğraşacağım. Onu da net bir şekilde söylüyorum. Üniversitenin rektörü olduğunu, o atanmış rektöre emin olun göstereceğim. Atanmış AKP İl Başkanının atadığı, atanmış rektör unvanından... Ya bir nebze olsun uzaklaşsın istiyorum ya. Ya düşünün siz koskoca bu 60 bini aşkın öğrencisiyle bu üniversiteye rektör olduysanız, hiç kimse kusura bakmasın, bu devletin bir gelenekleri var. Bu gelenekleri hiçe sayarak Sayın Vali Bey'i ziyaret etmeden AKP İl Başkanını ziyaret edemezsin arkadaş. Madem AKP İl Başkanını ziyaret ettin, bu kadar demokratsın, bu kadar çağdaşsın; buyurun muhalefet partilerini de ziyaret edin! Yoo... Biz cüzzamlıyız onun gözünde. Ama ona kimin cüzzamlı olduğunu vallahi de göstereceğim, billahi de göstereceğim.”