Hekimler Endişeli: “Geleceğimiz Taklit Gıdalarla Tehdit Altındadır”

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının açıkladığı taklit ve tağşiş gıda ürünler, hekimleri de endişelendirdi. Bakanlığın internet ortamında yayınlayarak deşifre ettiği, aralarında et ve süt ürünü, bal, zeytinyağı, alkollü içeceğin bulunduğu taklit ve tağşiş yapılan veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam 229 firmaya ait 355 parti ürünü ile ilgili  “Gıda sektörü sağlığa tehdit ediyor” diyen Özel Denizli Tekden Hastanesi Başhekimi Uz. Dr. Yusuf Polat, halkın sağlığından endişe ettiklerini belirtti.

Özel Denizli Tekden Hastanesi Başhekimi Uz. Dr. Yusuf Polat,   “Toplum Sağlığından Sorumlu Hastane” ve “Koruyucu Hekimlik” misyonu çerçevesinde bu önemli ve hassas konuyu gündeme taşıyarak konu ile ilgili bir takım uyarılar yayınladı. 

“GELECEĞİMİZ TAKLİT GIDALARLA TEHDİT ALTINDADIR”
Tekden Hastanesi’nde hizmet veren tüm hekimlerin gıdalardaki hilelerden dolayı tepkili olduğunu ve önlemlerin daha kalıcı alınması gerektiğini belirten Başhekim Uz.Dr.Yusuf Polat “Günümüzde ülkeleri ve insan sağlığını tehdit eden en önemli risklerin başında gıda terörü gelmektedir. Dünyada gıda ve su kaynaklı hastalıklara bağlı olarak, ne yazık ki, her yıl ortalama yaklaşık 2 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Kimi sahtekârlar, daha fazla kazanmak uğruna, hileli yöntemlere başvurarak gıda güvenliğini hiçe saymakta ve insan sağlığını tehlikeye atmaktadır” dedi.

“HALKIMIZIN SAĞLIĞINDAN ENDİŞELİYİZ”
Gıda terörüne karşı mücadelede devlet yetkililerine, ilgili kurumlara, kuruluşlara ve sivil toplum örgütlerine büyük bir sorumluluk düştüğünün altını çizen Polat “Merdiven altı, kayıt dışı üretim diye tabir edilen ve ne tuhaftır ki medyada sürekli reklamı yapılan, insan sağlığını tehdit eden ürünlere ilişkin derhal gerekli tedbirler alınmalı. Biz hekimler olarak halkımızın sağlığından endişeliyiz. Bu konuda denetim ve kontrol hizmetleri artırılmalı; insan sağlığını tehdit eden ürünleri üreten işletmelerle etkin bir biçimde mücadele edecek özel birimler oluşturulmalıdır” diye konuştu. 

ÖZEL EKİP KURULMALI ÖNERİSİ 
Halkın sağlığını tehdit edebilecek gıdalarla, ürünlerle mücadelede denetimlerin, kontrollerin ve ağır yaptırımların yanı sıra halkı bu konuda bilinçlendirecek çalışmalara, kampanyalara da önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Polat, “Kurulacak özel ekipler gerekirse ev ev dolaşmalı, aile hekimliklerinde bu konularda uzman, danışman kişiler istihdam edilmeli.  Bu faaliyetler kamu spotlarıyla ve özel sektörün de içinde yer aldığı sosyal sorumluluk projeleriyle desteklenmelidir. Bizler de Tekden Hastanesi olarak ‘Gıda Terörü ’ne karşı alınabilecek önlemler kapsamında her aşamada yer almaya hazırız” diyerek tepkisini ortaya koydu. 

“BU FİRMALARIN VATANSEVERLİĞİNİN BİLE TARTIŞILMASI GEREKİR”
Tekden Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Cemal Işık da gıda sahtekârlığına karşı tepkilerini şöyle dile getirdi:
“Gıda sektörü bütün ahlaksızlığıyla, her gün bizim ve çocuklarımızın bedenine zarar veriyor. Biliyorsunuz, hazır yoğurtlarda, hazır dondurmalarda, pastanelerde, jölelerde, kremalarda, market ürünlerinin birçoğunda “kıvam artırıcılar” adıyla domuz mamulleri kullanılıyor. Artık ‘neyin içinde var, neyin içinde yok’, net olarak bilmek neredeyse imkânsız. Haliyle bunları kullananlara “kullanıyor musunuz” diye sorup, doğru yanıt vereceklerine güvenmek de mümkün değil. Tadı bozuk, kendi bozuk olmasına rağmen; uzun süre hiç ekşimeyen, çürümeyen, küflenmeyen, kıvamından dahi bir şey kaybetmeyen yiyeceklerimiz var artık.

CEZALAR ARTIRILMALI
Bakanlık tarafından atılan olumlu adımlara, yeni yasal düzenlemelere, artırılan cezalara rağmen, gıda teröristlerinin taklit ve tağşişe başvurmaktan vazgeçmedikleri ortada! Hileye başvuran firmalar, daha fazla kazanç sağlamak adına tüketiciyi kandırmaktan, halkın sağlığı ile oynamaktan, gelecek nesillerimizi tehlikeye atmaktan çekinmemektedirler. Yaşanan bu sıkıntıların önüne geçmek elbette kolay bir süreç değildir.  Sektörün birer parçası olan bizler, sektör içeresindeki sıkıntıları bizatihi yaşamaktayız. Cezalar ne kadar artırılsa da caydırıcı olmayabiliyor, çünkü işletme yaptığı hile ile yediği cezadan çok fazlasında kar elde edebiliyor bu nedenle taklit ve tağşişe ısrarla başvuran işletmelere faaliyetlerini durdurma gibi cezalar verilmelidir.