Haberler Mail veya WhatsApp olarak gelsin!
Merkezefendi’de Alpaslan Caddesi ve Değirmenönü’nde yol konf...
Merkezefendi’de Alpaslan Cadde...
14:54Karahasanlı Ortaokulu’nun dayanışma kermesine yoğun ilgi
Karahasanlı Ortaokulu’nun daya...
14:23Denizli-Uşak karayolunda feci kaza; 2 ölü
Denizli-Uşak karayolunda feci...
13:37Kış geç geldi! Balığın tadı kaçtı! Alan da satan da dertli
Kış geç geldi! Balığın tadı ka...
Türkiye, özellikle Karadeniz’deki açık deniz enerji potansiyeline giderek daha fazla odaklanıyor.
denizli24haber
EDİTÖR
Giriş: 10.12.2025 - 12:06
Güncelleme: 10.12.2025 - 12:06
Yeni bir uydu iletişim sisteminin, örneğin Starlink’in, pilot kurulumu dikkatli planlama gerektirir. Donanımı kurmak tek başına yeterli değildir. Başarının anahtarı, yasal uyumluluk, sorunsuz ağ entegrasyonu ve kapsamlı testtir.
Bu kontrol listesi, bir açık deniz destek gemisinde (OSV) pilot Starlink kurulumu planlayan gemi operatörleri için üç aşamalı yapılandırılmış bir yaklaşım sunar. Süreç, Starlink Türkiye çalışma koşulları dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Herhangi bir sipariş veya kurulum planından önce, operasyon ortamı mevcut Türk yasal çerçevesiyle eşleştirilmelidir. Bu aşama, pilot uygulamanın baştan itibaren yasal olmasını sağlar ve maliyetli yasal veya operasyonel sorunları önler.
Temel kural lisans durumudur. Starlink henüz sabit iç operasyonlar için tam lisans almış değildir Türkiye. Buna Türk karasularında sürekli faaliyet gösteren gemiler de dahildir. Her kurulumda zorunlu coğrafi engelleme (geo-fencing) dikkate alınmalıdır.
Operasyon Alanı Haritalama: Geminin ana faaliyet bölgesi, Türkiye karasularını tanımlayan 12 deniz mili (NM) sınırına göre belirlenmelidir. Eğer rüzgar çiftliği bu sınır içindeyse, Starlink ana bağlantı olarak sürekli kullanılamaz.
Tedarik Denetimi: Donanımın lisanslı uluslararası kanallar üzerinden satın alındığı teyit edilmelidir. Ayrıca hizmet planı mutlaka “Global Priority (Maritime)” olmalıdır. Bu plan, küresel ağ önceliği sağlar ve gemi kısıtlı bölge dışına çıktığında sorunsuz çalışmayı garanti eder.
Modern bir OSV, kritik görevler için düşük gecikmeli bağlantı ister. Aktarılacak verinin türü, önceliği ve hızı belirlenmelidir.
Operasyonel Veri (Yüksek Öncelik): SCADA verileri, motor telemetrisi, anlık hava durumu ve navigasyon verileri gibi uygulamalar düşük gecikme (50 ms altı) gerektirir.
Mürettebat Refahı (Yönetilen Öncelik): Akış, görüntülü arama ve sosyal medya yüksek bant genişliği ister (100 Mbps ve üzeri). Bu trafiğin, kritik veriyi engellememesi için öncelik kontrolü yapılmalıdır.
Güvenlik Güncellemeleri: ECDIS, antivirüs gibi sistem güncellemeleri, Starlink’in yüksek veri kapasitesinden yararlanarak yoğun olmayan saatlerde hızlıca indirilmelidir.
Fiziksel kurulum, güç kaynakları, anten konumu ve hibrit ağ geçiş sistemlerinin doğru planlanmasını gerektirir. Bu, Türkiye çevresinde operasyon yapan gemiler için temel çözümdür.
Deniz ortamı zorlu olduğundan doğru donanım ve konumlandırma kritiktir.
Anten Konumu: Flat High-Performance terminal, gökyüzünü 360 derece görebilen açık bir alana kurulmalıdır. Radar direkleri veya yapı engellerinden uzak olmalıdır.
Güç ve Kablolama: Kararlı bir güç kaynağı sağlanmalı, deniz sınıfı su geçirmez kablolar kullanılmalıdır. Tuzlu suyun neden olduğu korozyona karşı özel muhafazalar zorunludur.
Parazit Azaltımı: Starlink anteni ile mevcut radar veya VSAT/Inmarsat terminalleri arasında birkaç metre mesafe bırakılmalıdır. Bu, tüm sistemlerin performansını düşüren radyo frekans parazitini önler.
Destek gemisi sık sık Starlink’in coğrafi sınırlama hattına (12 NM sınırı) girip çıkacağı için, otomatik geçiş yapan hibrit sistem hem süreklilik hem uyumluluk açısından zorunludur.
Akıllı Ağ Geçidi Kurulumu: Starlink, geleneksel GEO uydu (VSAT/L-Band) ve 4G/5G bağlantılarını yönetecek tek bir SD-WAN yönlendirici kurulmalıdır.
Otomatik Yedekleme Mantığı: Sistem, önceden tanımlanmış kurallara göre bağlantılar arasında otomatik geçiş yapmalıdır. Birinci öncelik Starlink (12 NM dışı), ikinci öncelik 4G/5G veya GEO VSAT (12 NM içi) olmalıdır.
Konum Tabanlı Geçiş: Geminin GPS verisi, ağ geçidine entegre edilmelidir. Sistem, gemi 12 NM sınırını geçtiğinde Starlink bağlantısını otomatik olarak devre dışı bırakmalı veya önceliğini düşürmelidir. Böylece mürettebat müdahalesine gerek kalmadan yasal uyumluluk sağlanır.
Bu entegrasyon karmaşık bir süreçtir. Starlink Maritime Portfolio kapsamında yetkili Starlink satıcısı olan IEC Telecom gibi uydu iletişim operatörleri, bu hibrit ağ yapılarını tasarlayıp uygulayabilir. Böylece gemi, Türk kıyılarına yakın veya açık denizde olsun, kesintisiz ve yasal şekilde bağlı kalır.
Pilot aşaması, özellikle konum tabanlı geçiş sisteminin doğrulanması için kapsamlı saha testleri gerektirir.
İlk Aktivasyon: Hizmetin ilk etkinleştirmesi, gemi 12 NM sınırının dışındayken veya Türkiye dışındaki güvenli bir limandayken yapılmalıdır. Bu, yasal ihlal riskini önleyerek faturalandırmanın doğru şekilde başlamasını sağlar.
Engel Taraması: Anten 12–24 saat çalıştırılarak sinyal engel taraması tamamlanmalıdır. Starlink uygulaması, özellikle rüzgar türbinleri çevresinde olası sinyal engellerini izlemek için kullanılmalıdır.
Performans Testi: Yüksek veri trafiği sırasında hız ve gecikme testleri yapılmalıdır. Uzaktan kontrol ve video aktarımı için minimum kabul edilebilir değerler kaydedilmelidir.
Türk açık deniz destek gemileri için en kritik test, otomatik hibrit sistemin doğru çalıştığını doğrulamaktır.
Uyumluluk Testi 1 – Kara Sularına Giriş: Gemi, 12 NM sınırını geçerek Türk karasularına girdiğinde sistemin Starlink bağlantısını otomatik olarak kesip GEO VSAT/4G yedeğine geçmesi izlenmelidir.
Uyumluluk Testi 2 – Açık Denize Çıkış: Gemi yeniden 12 NM sınırının dışına çıktığında sistemin otomatik olarak Starlink bağlantısına dönmesi doğrulanmalıdır. Bu test, Starlink’in yalnızca yasal olarak izin verilen bölgelerde aktif olduğunu teyit eder.
Veri Segmentasyonu Testi: Güvenlik duvarının her bağlantı türünde aynı şekilde çalıştığı doğrulanmalıdır. Mürettebatın internet kullanımı, operasyonel bant genişliğini hiçbir durumda etkilememelidir.
Bir rüzgar destek gemisini yüksek hızlı veriyle donatılmış operasyonel merkeze dönüştürmek, Türkiye’nin gelişen açık deniz enerji sektöründe kritik bir adımdır.
Ancak Türk açık deniz gemilerinin çalışma ortamı—çoğunlukla 12 NM hattına yakın bölgelerde—özel hazırlık gerektirir. Zorluk, yalnızca Starlink bağlantısını elde etmek değil, onu Türk mevzuatına uygun biçimde yönetmektir.
Bu üç aşamalı kontrol listesini dikkatle uygulayarak ve konum tabanlı hibrit ağ yapısına öncelik vererek, operatörler uluslararası sularda Starlink’in tüm gücünden yararlanabilir. Aynı zamanda kıyıya yakın operasyonlarda da kesintisiz ve tamamen yasal bağlantı sürdürülebilir. Bu stratejik planlama, dijital sürekliliğin sağlanması ve Türkiye’nin gelecekteki enerji pazarında rekabet avantajı kazanmanın tek yoludur.
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir