Haberler Mail veya WhatsApp olarak gelsin!
E-Ticarette Başarının Yolları
E-Ticarette Başarının Yolları
17:48Oğulgaz Gıda Gazları ile Güvenli ve Uzun Süreli Depolama Sağ...
Oğulgaz Gıda Gazları ile Güven...
17:28Denizli’nin 2040 akıllı ulaşım planı tanıtıldı: 95 akıllı du...
Denizli’nin 2040 akıllı ulaşım...
16:34DTO, 30 üyesiyle Shanghai Automechanika 2025’te
DTO, 30 üyesiyle Shanghai Auto...
Denizli'de yaşayan Avukat Özlem Selek Koç, 2021 yılında İzmir’de özel bir hastanede bel fıtığı ve dar kanal rahatsızlığı nedeniyle girdiği tam kapalı ameliyatın ardından belden aşağısı felç kaldığını belirterek, 4 yıldır doktor ve hastaneye karşı hukuk mücadelesini sürdürüyor.
denizli24haber
EDİTÖR
Giriş: 27.11.2025 - 14:53
Güncelleme: 27.11.2025 - 14:53
Denizli Haber – 2021 yılında İzmir’de özel bir hastanede, bel fıtığı ve dar kanal rahatsızlığı sebebiyle tam kapalı ameliyata giren Denizlili Avukat Özlem Selek Koç, yürüyerek girdiği ameliyattan belden aşağısı felç bir şekilde çıktığını söyledi. İzmir’de bel fıtığı ve dar kanal rahatsızlığı nedeniyle özel bir hastanede ameliyat olan Özlem Selek Koç, doktorların yanlış tedavisi sonucu yürüyerek girdiği hastaneden, belden aşağısı felç bir şekilde çıktı. Kendisini sağlığından eden doktor hakkında şikayetçi olan ve 4 yıllık hukuk mücadelesine başlayan Özlem Selek Koç, yaşadığı süreci anlattı ve mücadelesini paylaştı.
YÜRÜYEREK GİRDİĞİ AMELİYATTAN FELÇLİ ÇIKTI
İzmir’de özel bir hastanede ameliyatının olduğunu ve yürüyerek girdiği hastaneden felçli bir şekilde çıktığını anlatan Denizlili Avukat Özlem Selek Koç, “24.04.2021 tarihinde İzmir’de özel bir Hastanede, sanık beyin cerrahı Doçent doktor M.S. tarafından, bel fıtığı ve dar kanal rahatsızlığım sebebiyle tam kapalı ameliyat edildim. Yürüyerek girdiğim hastaneden, belden aşağısı komple felç olduğu için çarşafa sarılı olarak çıkarıldım. İlk ameliyat hatalı olduğu için başka bir doktorda 2. bir ameliyat olmak zorunda kaldım. Omurgama 12 vida, demir çubuklar ve kafes takıldı. Denizli’de 16 gün başka bir hastanede yatmak zorunda kaldım. 3 aylık bebeğime hasret kaldım. İlaçlar yüzünden emzirmem yasaktı” dedi.
“RUHUM PARÇALANDI, YAŞAYAN BİR ÖLÜ HALİNE GELMİŞTİM”
Zorlu süreçte yalnız bedeninin değil, psikolojisinin de ağır darbe aldığını söyleyen Koç, hastane ve sonrasındaki günleri şöyle anlattı:
“Hastanede ağrılar içerisindeyken, sağdan sola dahi dönemez haldeyken, ben akan sütlerim, çocuğuma yapamadığım anneliğim ve ona duyduğum özlem için ağladım. 1 yıl bebeğimi hiç kucaklayamadım. Psikolojim o kadar kötüydü ki, iki yıl bahçeye çıkmak dışında, evden dışarı dahi çıkmadım. Hiç kimseyle görüşmek istemedim. Ruhum paramparçaydı. Yaşayan bir ölü haline gelmiştim” ifadelerini kullandı.
HASTANE EVRAKLARINDA SAHTECİLİK İDDİASI
Kendisinin ve eşinin avukat olması sayesinde davayı yakından takip edebildiklerini söyleyen Özlem Selek Koç, dosyada tespit ettiklerini öne sürdüğü usulsüzlüklere de dikkat çekti. Hastane kayıtlarında sahtecilik yapıldığını iddia eden Koç, şunları dile getirdi:
“Bunların yanında bir de hastane evraklarımda sahtecilik yapıldığını öğrendim. Bir insanın ve ailesinin hayatını mahvedip, işi de kılıfına uydurarak, tıbbi evraklarda defalarca sahtecilik yaparak suçtan ve cezadan kurtulmak bu kadar kolay mı? Avukatım, eşim Oğuzhan Koç ile birlikte tam 4 yıldır hukuk mücadelesi veriyoruz. Biz avukat olmasaydık, belki de bu sahteciliği tespit edemeyecektik ve dosyalar kapanacaktı” dedi.
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir