Hüsamettin Tat, Başarılar Sizinle Olsun

Okullar açıldı, okulların açıldığı ilk haftaya ilk öğretim haftası denilmektedir.

Her yıl ilköğretim haftası başladığında, ben hayallerimle gerilere çok gerilere gittiğim zamanlar olmakta. Zaman olur çocukluğumun ilköğretim haftalarına giderim, zaman olur milli eğitim müdürlüğünde görev yaptığımdan memuriyet zamanıma giderim.

Köy yerinde okulun açıldığı hafta, köyümüze yeni öğretmen atanacaksa, nasıl biri olduğunu merak ederdik. Sonra okul başlayınca okula gider, öğretmeni yakından inceleme fırsatı bulur, merakımızı giderirdik. Öğretmenimiz geçmiş yılların öğretmeni ise, zaten tanıyor olmak O’nun gelmesiyle beraber, samimi yetimimizi, özlemimizi ona kavuşmayla duygularımızı ikiye katladığımız zamanlar olurdu.

Okulumuz Muhtar tarafından bir hafta önceden badana yaptırılır, burcu burcu kireç kokardı. Taban tahtası yanık yağ ile yağlanır. Kum masası eşeklerle dereden getirdiğimiz temiz kum ile yenilenirdi. O hafta içerisinde öğretmenimizin kitaplarımızı toptan getirmesi ile ortamı güzel kitap kokuları kaplardı. Çocukluğumun o kitap kokularını, şimdi kitap yazmama rağmen ve zaman zaman kitap basılan matbaalarda bulunmama rağmen nedense o kokuyu alamıyorum.

Babalarımıza verdiğimiz kırtasiye siparişlerinin her tamamlanışı bizim bayram havasında okulumuza gitmemize birer sebepti. Öğretmenimizin iyi olması, okul performansımızı ikiye katlar, Cumartesi öğleden sonranın ve Pazar gününün de tatil olmamasını çok isterdik.

Memuriyete geçtikten sonra, her eğitim, öğretim haftasında, takım elbiselerimizi giyer, kışlık giyim dönemimiz başlamış olurdu. Hafta dolayısıyla öğretmen arkadaşların, idarecilerin okul açılmadan önce, yaptıkları toplantılar, seminerler, atamalar milli eğitim müdürlüğüne bir hareketlilik ve canlılık kazandırırdı. Şimdi bunlardan uzak olmamıza rağmen yine de her öğretim yılı başlangıcın da eskileri hatırlayarak ilk günkü gibi heyecanlanmamak elde değil.

Sevgili veliler, çocuklarınızın eğitim ve öğretime başlamalarından dolayı sizlere birer anne baba ve büyükler olarak büyük sorumluluklar ve görevler düşmekte. Mutlaka çocuklarınızla ilgileniyorsunuzdur ama iş güç nedeniyle çocuklarınızı ihmal etmeden ilginizi daha da arttırırsanız; öğrenci-öğretmen ve veli üçgeninde yapacağınız görüşmeler çocuğunuzun performansını ve çalışma durumunu yükseltecektir.

Diğer taraftan çocuklarınızın kimlerle arkadaşlık yaptığını, irdeler ve incelerseniz üçüncü bir göz olarak arkadaşlarının iyi ya da kötü olduğunu gözlemleyebilirsiniz.

 Sizlerin yapacağı gözlemlerle, sigara içme yaşının ilköğretim çağına kadar düştüğünü gördüğümüz ve duyduğumuz şu yıllarda, okul etrafında odaklanan kötü niyetli insanlara da fırsat vermemiş olursunuz diye düşünüyorum.

Diğer taraftan öğretmen ve okul yöneticisi arkadaşlara da büyük sorumluluklar düşmekte, sizlere emanet edilen çocukları veli ve okul işbirliği ile en iyi şekilde eğitip öğreteceğinize inancım sonsuzdur.

Diğer taraftan sizlere birer emanet olarak verilen çocuklara servis hizmeti veren firmalar trafikte indir bindir yaparken çok dikkatli olunacağına, onların can güvenliği açısından aldığınız emanetinize gözünüz gibi bakacağınızdan inancım sonsuzdur.

Bunları hatırlatırken sevgili öğrencilerimizin eğitim ve öğretimlerini yerine getirirken toplum olarak hepimize dolaylı yada dolaysız görevler düşmektedir. Üzerimize düşen bu görevleri yerine getirerek, bu günün küçükleri yarının büyüklerine eğitimlerini en iyi şekilde yapmaları için bizimde bu çorbada bir fiske katkımızın olması duyguların en güzeli olduğuna inanmaktayım.

Çocuklarımızın da bizim bu emeklerimize karşı derslerini en iyi şekilde çalışıp, ileride millette ve devletine yarayışlı bireyler olacaklarını umuyorum.

Başarılar sizinle olsun sevgili çocuklar. Sizler geleceğimizin teminatısınız.