ZAMANDA KUŞ SESLERİ
26 Nisan 2017, Çarşamba 18:21Doğanın sesiyle uyandım.
Kuş sesiyle, kuşlarla.
Serçelerin cıvıltısıyla uyandım.
Tortop bir cıvıltıyla, serçe korosuyla…
Kumrular da katıldı arada.
Arada ama.
Guguuuk guk, guguuuk guk, O kadar…
Serçeler durmadı, durmuyor.
Günün sesi onlarınki.
Hayatın, yeni günün sesi.
Çıktım balkona, dinledim.
Bakındım. Tortop serçe korosunu aradım.
Yerleri belli oysa:
Zeytinlerin dallarındalar.
Ama görünmüyorlar.
Sesleri tutuyor ortalığı.
Sesleri var sadece.
Sabahı söylüyorlar bir ağızdan.
*
Görüntüyü kırlangıçlar veriyor, az sonra.
Peş peşe, tek çizgide, selamlıyorlar beni.
-Kalktın mı? diyorlar.
-Günaydın! diyorlar.
Kalktım, diyorum, günaydın!
Yükseliyor kırlangıçlar.
“Dalındüşe” diyorum onlara, babam düşüyor aklıma.
*
Sonunda, bir serçe işte!
Çatıdaki yuvasından balkona…
-Geldim, diyor, göründüm.
Hoş geldin, diyorum, hayatın sesi, hoş geldin!
*
Evrenin sonsuz ışığını bekliyorum, güneşi…
Bir kızartı belirdi şimdilik.
Kendisi yolda, belli.
Çoğa kalmaz, gelir.
Dağları, kuşları, tarlaları, denizleri, gölleri…
Hepimizi kucaklar, sarıp sarmalar. Sıcacık.
*
Dağlara bakıyorum.
Kuşlara, serçelere, serçelerin sesine.
Kırlangıçlara, kırlangıçların sesine.
*
Hayat, yeniden başlıyor.
Sonsuza doğru, yeniden.
Bir adım daha, bir saat daha, bir gün daha…
*
Hayat akıyor.
Kuşlarla, seslerle, görüntülerle, güneşle…
*
Zamanda akıyoruz, zamana akıyoruz.
Zamanın içinde sonsuza akıyoruz.
Kuşlarla, dağlarla, serçe sesleriyle…
*Dalındüşe (Dallëndyshe): Arnavutçada kırlangıç.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.