Denizli
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

SEZARYEN HAYATLAR

03 Temmuz 2023, Pazartesi 10:22
SEZARYEN HAYATLAR

Sevgili okurlar tekrardan gün gibi ortada duran ama bizlerin fark etmemesi için sosyal medya vb. algı yönetimleri ile bizden uzak tutulmaya çalışan en değerli varlığımız beynimizin farklı yönlerini konuşacağımız yazımıza hoş geldiniz. Artık insanların zamanlarının değerini o kadar anlamalarını istiyorum ki, köşe yazılarımın giriş kısmını yazmamaya karar verdim.

İnsan beyni öyle bir varlık ki düşünsenize kendine kendi adını verdiğini söyleyebiliriz. Kendine kendi adına verdiği gibi hala daha da bir sürü beyin kafa kafaya verip beynin sırlarını araştırıyorlar. Kendini anlatmak için bu kadar çaba gösterebilecek tek organı görmezden gelmek gerçekten büyük bir ihanet düşünün ki şuan bunları size aktaran da bir beyin… Ne tuhaf.

Gelelim beynin şimdiye kadar keşfedilmiş bazı özelliklerine. Beyin kendini kandırmaya çok müsait bir organ sevgili dostlar, yapılan son araştırmalarda iç sesiniz ile dış sesinizin algılanması ve işleme alınmasında dahi çok yüksek farklılıklar var. O yüzden diyorlar ki kendinizi değiştirmeye başlarken önce cümlelerinizden başlayın diye. Beyin aslında bizim dış sesimizi yani konuştuklarımızı dışardan tekrar algılayıp orta kulaktan duyduğu için bu sesi bizim değilmiş gibi algılıyor. Yani aslında en yakından kendinize ya mentörlük yapıyor ya da düşman oluyorsunuz. Bunu anlamanın en basit yolu şu arkadaşlar, beyniniz sizin iç sesinize ve dış sesinizin içerden yansımasına yani kafa sesinize alışmış durumda olduğu için ses kayıtlarında kendi sesinizi yadırgamanızın en temel sebebidir. Peki, ses demişken size en iyi gelen ses sizce nedir? Ya da üzüntülü zamanlarda neden ayaklarımızı kendimize çekip yatma ihtiyacı duyarız? Çünkü dünyada insanın en rahat ve en güvende olduğu yer Anne karnıdır… Ve beynimiz oraya özlem duyar. Anne karnında iken beynimiz en saf ve açık zamanında olduğu için aslında kendini sıfırlamak ve yeniden inşa etmek istediğinde sizi oraya götürmek ister. Peki, sesin bu konu ile ne alakası var? Evet, sevgili dostlar eğer duymadıysanız söylüyorum, insan beyninin ilk maruz kaldığı ses ‘’White Noise’’ yani beyaz gürültü denilen anne rahminde maruz kaldığımız sestir. Bu sesi dijital platformlardan ulaşıp dinleyebilirsiniz.

Eğer hayalini kurduğunuz insan olmak istiyorsanız. Güne 15 dakika bu ses ile başlayıp, günü 15 dakika bu sesi dinleyerek kapatmalısınız. Bu süreçte dış sesiniz ile kendinize, doğru cümleleri kurmalısınız. Alışılmışın dışında olduğu için hem inanç hem disiplin konusunda sorun yaşamanız muhtemel. Ve gün içerisinde 3 defa 5 dakika meditasyonlar yapıp hayalinizde ki sizi imgeleme çalışmaları ile zihninizde canlandırırsanız beyniniz yavaş yavaş sizi o alana doğru sürükler. Bir daha ki yazımda size bunun beslenme ve bulunulan ortamla olan alakasını da anlatacağım. Lakin şuan için beyniniz sıfırlamak ayrıca yeni bir gerçeklik algısı içinde misyon ve vizyon oluşturmak için bu temel disiplini oturtmalısınız. Bu ve bundan sonra anlatacak olduklarım sizi istediğiniz yere taşımada çok büyük etkenlerdir. Bu üç günlük dünyada kendinizi bulmalı ve kendiniz olarak yaşamalısınız. Maaşlar, memurluklar, sosyal medyanın dayattıkları, toplum onayına mahrum hayaller ve daha niceleri aslında sezaryen hayatlardır. Gerçek bir doğum sancısı olmadan doğal bir hayatın tadına varmanız imkânsızdır. Kendinizi zorluklara ve korkuya maruz bırakın. Tüm sevdiğiniz şeyler zorluklardan ve korkudan doğmuştur. Teknolojik aletler, arabalar, uçaklar ve aklınıza her ne geliyorsa. Ve sizin de bu mükemmele yakın versiyonunuz sadece mutlak zorluk ve korku çemberinde gerçekleşecektir. Kolay bir hayatı seçmek sezaryen bir doğuştur. Bağışıklığı düşük hayallerde yaşamanız bir kere olan ömrünüzü çöpe atmaktır.

Denge ve döngü esastır. Ve değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Korkuyu yenenler korkunun içine atlayanlardı. Tüm cesurlar aslında dünyanın en korkunç şeylerine maruz kalanlardan ibarettir ve bir an için onlar hepinizden daha korkaktı. Zıttı ile var olan her şey gibi sende diğer halini bu plana sadık kalarak gerçekleştireceksin. Çok kolay diyemem. Kolay olsaydı herkes yapardı. Lakin tarih sadece cesurları yazdı. Kendin ol ve kendini sadece kendine maruz bırak. Kolay yollar var tabi tercih etmek istersen. Kpss gibi. Torpil gibi. Zengin bir eş gibi. Ya da büyük balığın yancısı olmak gibi… Ama unutma ki kısa ve rahat yolların trafiği her zaman sıkışıktır. Ve herkes ile aynı manzaraya bakarsınız…

Unutmayın her doğum sancılıdır. Ve en doğal güzellikler sancıların ardından gelir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.