Denizli
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

BU, YÖNETİMSİZLİK - BU, KÖTÜLÜK

27 Ocak 2022, Perşembe 16:56
BU, YÖNETİMSİZLİK - BU, KÖTÜLÜK

Halk, evine gelen faturaları nasıl ödeyeceğini bilemiyor. Karda kışta soğukta oturuyor, ısınmasından kısıyor. Bu enflasyon ortamında hayatını nasıl idame ettireceğini bilemiyor. Market ve pazardaki zamlı fiyatları görünce gıdasından kısıyor. Kim bilir kaç kişi geceleri aç yatıyor. 1 Lira 2 Lira az ödeyeceğim diye kaç kişi ekmek kuyruklarında üşüyor.

Sanayici, elektriğe gelen zamlarla, işleyen dokuma tezgahı makinelerini durduruyor. Dolara endeksli üretim maliyetlerine yetişmeye çalışan üreticiler yeni zamlarla havlu atıyor.

Esnaf, elektrik, doğalgaz, su faturaları, kullandığı ürün maliyetleri yüzünden belini doğrultamıyor.  İnsanlar, gecelerini gündüzlerine katarak çalışıyor ama ortada bir kazanç yok. Gelir gider dengesi hiç olmadığı kadar şirazeden çıktı. Esnaf çok çalışıyor, az kazanıyor hatta kazanamıyor, başa baş çıkarsa şükrediyor.

Çiftçi, ‘’Benden bu kadar’’ diyor. Ekip biçerek ülke insanının gıdasını temin edecek insanlar artık çiftçilik yapamıyorlar. Girdi maliyetleri yüksek, ürününü değerinde satamıyor ve toprağa küsüyor.

Ve mahsulünü yakıyor ya da çöpe atıyor, çünkü sattığında kar etmiyor, nasıl canı yanıyor ki elleriyle yetiştirdiği ürünü çöpe atıyor, meramını anlatmak için en son çare olarak görüyor emeğini çöpe atmayı… Sesini duymayanlar bekli böyle anlarlar diye düşünüyor ama nafile…

İsmi ile müsemma kamu bankası iktidar yanlısı şirketlere trilyonlar değerinde kredi veriyor ama geri ödemesini takip etmiyor. Bununla birlikte, tutar olarak yanlı şirketin kredi tutarının yanında esamesi okunmayacak çiftçi kredilerine haciz gönderiliyor, iş yaptığı traktörüne haciz koyduruluyor.

Hayvancılık yapanlar keza aynı durumda devlet desteğinden yoksun, ayakta kalmaya çalışsa da olmuyor. Yem, elektrik, su, yakıt maliyetlerinin altından kalkamıyor.

Öğretmenler atanamıyor, doktorlar olumsuz çalışma şartlarından istifa ediyor.

Öğrenciler cemaat yurtlarına, oranın buranın yurtlarına terk ediliyor.

Ülkenin teminatı gençler ülkeyi terk ediyor.

Ülkemizin varlıkları, toprakları, fabrikaları, limanları yabancılara satılıyor.

Doları baskılamak adına Merkez Bankası rezervleri satılıyor.

Kesilen ağaçlar, bir imza ile kamulaştırılan araziler, imara açılan araziler, yağmalanan doğal güzellikler, suyumuz, toprağımız… Bizden alınıyor.

Sığınmacı sorunu sinsi sinsi büyüyor, demografik yapımız bozuluyor.

‘’Sorun var, bu sorunları çözmek gerek, böyle gitmez’’ diyenler tutuklanıyor.

Tüm alt ve üst yapısı mevcut olan Atatürk Havalimanı kapatılıyor, alt ve üst yapısı tamamlanmamış İstanbul Havalimanı açılıyor. Bütün dünya İstanbul Havalimanı’nda mahsur kalan binlerce yolcunun ‘’Otele ihtiyacımız var’’ diye bağırmalarını izliyor.

Güya milletin vekili olan, Meclis’tekiler maaşlarının derdinde, koltuklara yapışmışlar, kalkıp eyleme geçmiyorlar.

Muhalefet havanda su dövüyor.

Adalet mekanizmasının ise önü ilikli, gözü bağlı…

Aslında bunların hepsi çözülebilecek sorunlar, hepsinin çözümü var, onlar da biliyor. Zira bu kadar yanlış, bu kadar kötülük sehven yapılamaz; bu, iktidarın Türk Halkına bilerek kötülük etmesidir. Bunları bile isteye yapıyorlar.

Allah, herkese akıl vermiş ama kimsenin o aklı kullanmaya yönelik bir gayreti yok, umudum o gayretin ortaya çıkması yönünde… Çünkü gerisi kolay, çünkü çözülemeyecek sorun yoktur.

Yokluklar içinde Kurtuluş Savaşı vermiş bir neslin çocuklarıyız, bunu HATIRLAMAMALIYIZ; çünkü hatırlamak için unutmak gerek, o yüzden UNUTMAMALIYIZ. Yaşanan hiçbir şeyi unutmamalıyız.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.