Denizli
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Büyük Sayılar Yasası

30 Haziran 2021, Çarşamba 17:12
Büyük Sayılar Yasası

Merhaba sevgili okurlar, ''Doğru Analiz Gerçek Motivasyon'' başlıklı yazımın ardından siz saygıdeğer okurlardan gelen maillerden derleme olarak belirlemiş olduğum 'Yaşamsal Kaygılar' konulu yazıma 'Büyük Sayılar Yasası' başlığını uygun gördüm. Çünkü meraklarınıza, analizler ve farklı perspektiflerle cevap aradığımızda bu daha akılda kalıcı ve bir o kadar anlaşılır bir hal buluyor. Bunun üzerine Büyük Sayılar Yasası’nın ne olduğuna gelelim:

Bilimsel açıklamasının anlaşılır olmayacağı kanısı ile hepimizin bildiği yazı-tura oyunu üzerinden bir örnek verelim. Bir madeni parayı sabit yükseklikten yere bıraktığımızda olasılık olarak %50 ihtimalli bir sonuç olacağı için gelen sonucu kağıda yazdığımızda her 10 atışta 5 ya da 6 atışın tura gelebilme ihtimalini düşünürüz. Lakin bu 10 atış uzun vadeli bir süreç olmadığı için bu düşüncede yanılma payınız yüksektir. Yani 10 atışın %50 tura ya da yazı gelme olasılığı düşüktür. Gelelim büyük sayılar yasasında bu durumun farklılığına. Bu 10 atış eğer 1 milyar defa yapılırsa bu uzun vadeli atış sürecinde olasılık %50’ye yakın bir değere sabitleniyor. Buna büyük sayılar yasası deniyor. Şimdi, dünyanın uzun vadeli sürecinde yaşadığımız kısa vadeli hayatlarımızın içinde bizlere kaygı ve stres oluşturan konulara bakalım. Ve bunlara cevaben matematiğin büyük sayılar yasasının gereğince yapılmış olasılıklar ile ortaya yeni fikirler atmayı deneyelim.

İnsan öleceğini bilen bir varlıktır, buna bağlı olarak da yaşadığı hayatı bazı kaygılar içerisinde sürekli olarak düşünür, inceler ve planlar yapar. Bakalım büyük sayılar yasasında ölüm olasılıkları neleri ifade ediyor.

Günümüzde teknolojinin ve ulaşımının gelişmesi trafik kazalarını da arkasında getiriyor. Peki sizce bir trafik kazasında ölme olasılığınız nedir? Ya da bu olasılık sizce kanserden ölme ihtimalinizden daha mı yüksek? Çoğumuz trafik kazalarından, depremden, kaçırılmaktan,salgın hastalıklardan, doğadaki zehirli hayvanlardan veya bir terör saldırısından daha çok korkarız çünkü bu yüksek bir ihtimal gibi gelir. Ama büyük sayılar yasası gereğince ölüm ihtimallerimize bakarsak;

Veba gibi büyük bir salgında ölme ihtimaliniz (1/54.000.000)

Zehirli bir canlının ölümünüze sebep olması (1/50.000.000)

Kaçırılma ihtimaliniz (1/17.000.000)

Trafik kazasında ölme olaslığımız (1/600.000)

Uçak Kazası (1/660.000)

Elektirik Kazası (1/500.000)

Köpek saldırısı (1/150.000)

Deprem (1/132.000)

Motorsiklet Kazası (1/7.000)                                                                                       

Silah ile vurulma (1/9.000)

Felç (1/1.500)

Diyabet (Şeker Hastalığı) ve Zatüre (1/4.000)

Kanser (1/500)

Kalp Krizi (1/400)

Ve İntihar ederek kendinizi öldürme ihtimaliniz (1/120)

Bu veriler İsviçreli bilim insanı, ünlü matematikçi Jacop Bernoulli tarafından ortaya atılan ispatlanmış 'Büyük Sayılar Yasası' ele alınarak hesaplanmıştır. Gelelim şimdi tüm bu sayısal verilerden ne çıkaracağımıza.

Dünya üzerindeki tüm insanların izledikleri filmler ve TV kanalları tarafından maruz kaldığı haber yayınları yüzünden olumsuz bilinçaltı sendromuna kapıldığı gayet ortada. Ve bu istemsiz bir şekilde bilinçaltımıza nüfuz etmiş olumsuzluklar, kaygılarımızın doğru yönde olmasına engel oluyor. Neden mi? Çünkü yukarıdaki sıralamaya baktığımızda hayatımızı yönlendirirken kaygılarımızın bizi engellemesine ve beynimizi meşgul etmesine izin verdiğimiz risk faktörlerinin ne kadar düşük olduğunu ve aslında hiç aklımıza gelmeyen ya da içten içe ihtimal vermediğimiz risklerin ne kadar yüksek olduğunu inceleyelim. Evden dışarı çıkarken ya da gece dışarda gezerken zihnimizde oluşan kaygılar yüzünden planlarımızı erteliyor ya da temkinli davranıyoruz. Bu kötü bir şey değil. Ve unutmayın beyin bu olasılıkları sizden bağımsız olarak kendi de hesaplıyor ve size bir kaygı olarak dönüt veriyor. Ama bu kaygılı süreçte kaygılanacak durumları yanlış belirliyor olabiliriz. Aslında olasılıklara baktığımızda dikkat etmemiz gereken önceliklerin diyabet, kanser, kalp krizi ve intihar olduğunu görebiliyoruz. Bu sonuçları ele aldığımızda bundan sonraki hayatmızda diğer korkularımıza özen gösterdiğimiz kadar zihin ve beden durumumuzun sağlığına önem vermek, yediğimiz içtiğimiz ürünlerin kansorejen olma durumuna dikkat etmek gerekiyor. Meditasyon yapıp bazı kaygıların gereksizliğini fark etmek ve bunlardan arınmak bizi  bu hayatta daha güvenli bir bölgeye taşımaktadır. Spor yapmadan, su içmeden ve sağlıklı düşünce yollarını benimsemeden evde oturup TV haberlerinde görüp korktuğunuz olayları izlerken... Ayrıca bu süreçte fast food ürünleri veya asitli içecekler tükettiğiniz anlarda olasılık olarak daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunuzu hatırlatmak belki de yarın sabah zihninizde oluşan kaygıların yer değiştirmesinde öncülük edebilir. Stres ve kaygı yaşamak zararlı değldir. Aksine sizi yaşam süresinde ayakta tutan durumlardır. Önemli olan tek şey stres ve kaygının doğru yönlendirilmesidir.Bu ve buna benzer konularda farklı perspektifleri(bakış açısı) okumak, öğrenmek ve hayatınızın yönetmeni olmak istiyorsanız merak ettiğiniz konuları mail olarak bildirmeyi unutmayın. Korkularınızı bir kenara bırakıp zihninizi düşük ihtimalli risklerden yüksek ihtimalli risklere doğru yönlendirin. Kalbinize, beyninize ve bedeninize iyi bakın. Bu filmde tek bir başrol var. Seyircileri memnun etmek yerine başrole yani kendine doğru bir kamera açısı ve harika bir senaryo ile destek olmayı unutma. Başarı, gelişim ve farkındalık uzun vadeli süreçlerdir. Her şeye sabır gösterdiğiniz kadar kendinize de sabırlı olmayı ve kendinizi fark etmek için çıktığınızı yola devam etmeyi ihmal etmeyin.

Sevgilerle...

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.