Denizli
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Çok net! Bu takımla bu basketbolla düşeriz!

09 Ekim 2023, Pazartesi 14:44
Çok net! Bu takımla bu basketbolla düşeriz!

Her ne kadar Denizlili sporseverlerin ilk tercihi her daim futbol, hatta onun da ötesinde Denizlispor olsa da şehrin basketbolda Yukatel Merkezefendi Belediyesi takımı gibi bir gerçeği var. Göz ardı etmeyin destekleyin diye nara atacak değilim ama şahsım adına ben şehrimizin bu seviyede Süper Lig’de bir basketbol takımı olmasından ziyadesiyle mutluyum. Hem iç sahada hem deplasmanda oynadığımız maçları istisnasız bir şekilde izliyorum. Bu takımımızın Süper Lig’de yer aldığı ilk sezondan itibaren bende hep böyle oldu.

****

Malum sezon başladı ve iç sahada Galatasaray Nef’ten sonra deplasmanda Reeder Samsunspor’a da kaybettik. Açıkçası hazırlık döneminde oynanan maçlarda alınan sonuçlar beni biraz yanıltmış ne yalan söyleyeyim. Nedenini ise şöyle açıklayayım. Koç Zafer Aktaş ne olursa olsun, elinde hangi oyuncu grubu bulunursa bulunsun oynadığı basketboldan ödün vermeyen önde de olsa geride de olsa aynı mantaliteyle takımını oynatan bir hoca. Zaten bu felsefesi takımızın genel anlamda yüksek skorlu mücadeleler oynamasına da yol açıyor ya da bunu sağlıyor. Ancak Aktaş’ın en önemli özelliği ise yine elindeki oyuncu grubu ne olursa olsun maç içerisinde geri adım atmayan bir ekiple oynuyor olması. Hatırlayalım geçtiğimiz sezonları. Temsilcimiz yüksek farklar yediğinde dahi geri dönebilmiş, bazen kaznabilmiş, kaybetse bile çift haneleri tek haneye indirerek maç içerisinde kalarak kaybetmiş. Rakip takımların dönüşlerinde ise sayı farkı kapansa bile asla onların kazanmalarına müsaade etmemiş bir takım vardı geçen sezonlarda. Hatırlayın geçen sezon içerde kazandığımız Fenerbahçe Beko mücadelesini. Elbette taraftarın aslan payı vardı bu maçın kazanılmasında ama Aktaş’ın mantalitesi ve hamleleri alınan galibiyette çok önemliydi.

****

Biraz evvel de dediğim gibi ilk iki haftada hiç oyun içerisine giremeyerek acı bir şekilde kaybettik Galatasaray Nef ve Reeder Samsunspor maçlarını. Peki neden geldi bu kötü mağlubiyetler? Elbette sıfırdan oluşan bir kadro var elde. Elbette uyum vs. klişe sebepler sayılabilir. Ama ben futboldaki kadar bu etkenlerin belirleyici olduğunu düşünen bir basketbolsever değilim. Sahada 5 kişi oynuyorsunuz, futboldaki gibi 11 kişiyle değil. Bunun yanında kendinize rakip olarak belirlediğiniz takımlar da hep yeni kurulan takımlar olur baketbolda. Bu hafta oynadığımız Reeder Samsunspor takımı gibi. Yani alınan mağlubiyetleri ben bunlara bağlamam kusura bakılmasın.

****

Saha içindeki oyuna ve bireysel performanslara, kadroya bakmak istiyorum biraz da. Kötü bir kadro kurulduğunu düşünmüyorum genel hatlarıyla. NBA’den sonra Avrupa’da ilk adımını Türkiye’de Merkezefendi ile atan Oturu’ya kötü dersek bizi taşlarlar. İsrail Ligi’nde Maccabi Tel Aviv, Hapoel Jerusalem gibi ekipler varken Elion gibi orta çap bir takımda 18.5 sayı ortalaması yakalayan Hudson da gerçekten çok iyi bir skorer. Justin Robinson geçen sezon Avrupa’nın en sert liglerinden biri olan Fransa Ligi’nde Gravelines gibi yine orta sıra takımlarından birinde 11.7 sayı 6.6 asist üretti ortalama. Karadağ ekibi olan KK Mornar’da Kızılyıldız, Partizan, Buducnost gibi ekiplerin mücadele ettiği Adriyatik Ligi’nde 13.5 sayıya ulaşmış Pecarski’yi de kötüleyemeyiz. Belçikalı Bleijenbergh’i en kötü yabancı transferi olarak yorumlayabilirim ki sezon içinde bana kalırsa yollar ayrılacaktır ve alternatifi de bulunacaktır. Rihards Lomazs ise Almanya ve İspanya macerasından sonra geçtiğimiz hafta içi yeniden yuvaya dönerek Merkezefendili oldu. İlk döneminde 14.9 sayı ortalaması ile Denizli’den ayrılan Letonyalı Reeder Samsun maçında 15 sayı atarak bıraktığı yerden devam etti.

Farkındaysanız hep yabancı rotasyonu saydım sizlere. Bu seviyeyi atlatabilecek, idare edebilecek bize maç kazandırabilecek bir yabancı grubuna sahibiz. Bu çok net ancak yerli rotasyonumuz yine kusura bakılmasın ama evlere şenlik. Hatırlayın geçen yıl kimselerin adını bile doğru dürüst bilmediği Arca Tülüoğlu’nun ne sevilyelerde oynadığını. Ayberk Olmaz’ın nasıl katkılar verdiğini. Altan Erol’u zaten tartışmam. Doğan Şenli de bu listeye çok rahat yazılır. Diyeceğim o ki yerli-yabancı bir sentez kadro vardı elimizde. Sezon içinde ortam da oluşunca takım belli bir noktaya geldi.

****

Bu sezona yeniden dönelim. Galatasaray Nef maçında çift haneye ulaşan 4 oyuncunun tamamı ilk 5 başlayan yabancılarımız. Toplamda sayı atabilen 4 yerli ismimiz vardı ve bu oyuncuların toplamda ürettiği sayı ise sadece 14!!! Sadece Pecarski bu maçta 14 sayı kaydetti siz oradan hesap edin. Bu rakam Reeder Samsun maçında 2 yerliyle 10 sayıya düştü! Yani kıssadan hisse yerli rotasyonu çok ama çok kötü! Haliyle kötü olan yerli rotasyonuyla benchinizi etkin kullanamıyorsunuz ve yabancılara daha fazla yük biniyor, aldıkları süreler de artınca ikinci yarı artan yorgunlukla takım maçtan kopup mağlup oluyor. Galatasaray Nef maçında ilk yarıyı 40-46 geride kapattık ama maç sonu 16 sayı fark yedik. Samsun’da ise devrede fark sadece 4 iken 3. Çeyrek 37 sayı yedik ve bir ara fark 24’ü gördü. Maç ise 10 sayıyla bitti. Bu iki maç bize gösterdi ki yabancıları bilemem ama benchten katkı verecek tecrübeli, ligi bilen yerlilere ihtiyacımız var hem de çok acil. Şayet bu konuda bir plan ya da girişim yoksa ya da olmayacaksa şimdiden söylüyorum. Bu kadroyla çok ama çok erken düşeriz…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.